AYSEL YÜCEL/İSTANBUL
Dünyanın en büyük lojistik şirketlerinden Alman DHL, New York Üniversitesi Stern School of Business NYU Stern ile ortaklaşa hazırladığı DHL Global Connectedness Tracker (Küresel Bağlantılılık Takip Aracı) raporunu dün Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde açıkladı. Rapor, ticaret politikalarındaki çalkantıların ortasında küresel iş dünyasındaki değişimlere ilk kez sistematik bir bakış sunuyor. Rapora göre, ABD gümrük vergileri 1930’lardan bu yana görülmemiş seviyelere ulaşsa da küresel ticaret güçlü seyrediyor.
DHL Global Connectedness Tracker, 2025’in ilk yarısında uluslararası ticaretin, pandemi toparlanması hariç, 2010’dan bu yana tüm yarı yıllardan daha hızlı büyüdüğünü ortaya koyuyor. Alıcıların gümrük vergisi artışları öncesinde alımlarını öne çekmesiyle ABD ithalatı 2025 yılının başlarında artış gösterdi.
Çin, ABD’ye yaptığı ihracattaki düşüşü ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) bölgesine yaptığı sevkiyatlardaki artışla tamamen telafi ederken, Afrika, Avrupa Birliği ve diğer pazarlara yaptığı ihracatı da önemli ölçüde artırdı. ABD’deki ön yükleme dalgasının azalmasının ardından bile küresel ticaret hacimleri önceki yıl seviyelerinin üzerinde kaldı.
Büyüme devam edecek
Rapora göre, küresel ticaretin büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Bileşik tahmini, 2025’ten 2029’a kadar küresel ticaret hacimlerinde yıllık yüzde 2,5’lik bir büyüme öngörüyor ki bu da kabaca önceki on yılın hızına denk geliyor. ABD gümrük vergilerini artırsa bile ticaretin büyümeye devam etmesinin bir nedeni, 2024 yılında küresel mal ithalatının sadece yüzde 13’ünün ABD’ye yapılması ve ihracatın yüzde 9’unun ABD’den yapılması olarak görülüyor. Diğer bir neden ise çoğu ülkenin geniş çaplı gümrük vergisi artışları uygulamada ABD’yi takip etmemesi oldu.
Tarifeler büyümeyi durdurmuyor
ABD gümrük tarifelerinin küresel ticaretteki büyümeyi yavaşlatacağı tahmin edilse de durdurması beklenmiyor. Mevcut tarife artışları dalgasından önce (Ocak 2025’te), küresel mal ticaret hacminin 2025-2029 döneminde yıllık yüzde 3,1 oranında büyüyeceği tahmin ediliyordu; o zamandan beri bu oran yüzde 2,5’e düşürüldü. Kuzey Amerika, Ocak 2025’te yüzde 2,7 olan tahminlerin Eylül ayında sadece yüzde 1,5’e düşmesiyle en sert düşüşü yaşadı. Diğer bölgelerin çoğunda daha küçük aşağı yönlü revizyonlar yaşandı.
Buna karşılık, Güney ve Orta Amerika ile Karayipler’in yanı sıra Orta Doğu ve Kuzey Afrika için tahminler yükseltildi. Bu bölgelerdeki çoğu ülke ABD’nin nispeten küçük tarife artışlarıyla karşı karşıya ve Orta Doğu ticaretinin artan petrol üretimi ve ihracatından faydalanması bekleniyor.
Dış pazarlara yatırım devam ediyor
2025’in ilk yarısında uluslararası şirket yatırımlarına ilişkin veriler karışık olmakla birlikte, küresel iş dünyasının genel direncinin altını çiziyor. Şirketlerin yatırımlarını dış pazarlardan iç pazarlara yönlendirdiğine dair bir örnek bulunmuyor. Örneğin, birleşme ve satın alma işlemlerinin sınır ötesi payının büyük ölçüde değişmediği görülüyor. Bununla birlikte, belirsizliğin, bazı sınır ötesi yatırımları, özellikle de 2025’in ikinci çeyreğindeki daha küçük işlemleri ve yeni yatırımları vazgeçilmesi yönünde etkilediği görülüyor.
Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek sayıda aktif küresel çatışmaya işaret eden 2024 yılına rağmen, DHL Küresel Bağlantılılık Takibi, dünya ekonomisinde birbirine rakip jeopolitik ülke grupları arasında büyük bir bölünme olmadığını gösteriyor. Doğrudan ABD-Çin bağları zayıflamaya devam ederken ve Rusya Batı’ya bağlı ekonomilerden büyük ölçüde kopmuşken, dünya henüz bir bütün olarak iş ilişkilerini jeopolitik hatlar boyunca önemli ölçüde yeniden yönlendirmedi.
Dahası, DHL Global Connectedness Tracker, sanılanın aksine ticaretin daha bölgesel hale gelmediğini gösteriyor. Aslında, ticareti yapılan malların kat ettiği ortalama mesafe 2025’in ilk yarısında yaklaşık 5.000 kilometre ile yeni bir rekora yükseldi. Başlıca dünya bölgeleri arasındaki ticaretin payı yüzde 51 ile rekor düşük seviyeye geriledi. Yeni pazarlara yapılan doğrudan yabancı yatırımlar da daha az bölgesel hale gelirken, uluslararası birleşme ve satın alma faaliyetleri istikrarlı bir bölgeselleşme seviyesinde kaldı.
Küreselleşme rekor seviyelerde seyrediyor
Rapor aynı zamanda ticaret, sermaye, bilgi ve insan akışına dayalı daha geniş küreselleşme olgusunu da ölçüyor. Sıfırdan (ulusal sınırlar arasında akış yok) yüzde 100’e (sınırların ve mesafenin hiçbir etkisi yok) uzanan bir ölçek kullanıldı. Şu anda küresel seviye yüzde 25. Bu seviye 2022’deki rekor seviyesinden bu yana neredeyse hiç değişmedi.
DHL’in raporu, küreselleşme ve küresel ticaretin değişen görünümüne kapsamlı bir genel bakış sağlamak için 25’ten fazla kaynaktan 20 milyondan fazla veri noktasından yararlanılarak hazırlandı.
Türkiye ticarette yakın pazarlara yöneldi
Rapor, Türkiye’nin ticaretinde bölgeselleşme eğiliminin güçlendiğini ortaya koydu. Türkiye’nin mal ticaretinde ortalama mesafe 2024’e kıyasla 2025’in ilk yarısında yaklaşık 20 kilometre azaldı. Bu da Türkiye’nin ticaretinde yakın coğrafyadaki ülkelerle ilişkilerini artırdığını gösteriyor. Küresel sıralamada Tayland, Çin, Singapur ve Almanya gibi ülkeler de benzer şekilde daha kısa mesafeli ticarete yöneldi. Buna karşılık Nijerya (+544 km), İrlanda (+440 km) ve İsviçre (+288 km) gibi ülkelerde ortalama ticaret mesafesi yükseldi. DHL analizi, bu eğilimin “küreselleşmeden kopuş” anlamına gelmediğini, tam tersine uluslararası ticaretin zaten büyük ölçüde bölgesel nitelik taşıdığını vurguladı.
“Jeopolitik çatışmalar, küçük bir kısmı etkiliyor"
DHL Küreselleşme Girişimi Direktörü Prof. Steven A. Altman araştırmanın sonuçlarına yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “2025 yılında şu ana kadarki ticaret ve uluslararası ticari yatırım eğilimleri küreselleşmenin tersine döndüğü görüşünü desteklemiyor. Küreselleşmeye yönelik mevcut politika tehditlerini göz ardı etmek hata olsa da şirketler genel olarak uluslararası piyasalardan geri çekilmiyor. Ticaret kayıtlardaki en uzun ortalama mesafeyi aşıyor ve jeopolitik çatışmalar dünyadaki uluslararası faaliyetlerin sadece küçük bir kısmını yeniden şekillendiriyor. Son veriler, şirketlerin ülke veya bölgelere çekilmek yerine bağlantılı bir dünyanın risk ve fırsatlarını yönettiğini gösteriyor.”
“Ticaret engelleri dünyanın çıkarlarına hizmet etmez”
DHL Express CEO’su John Pearson, rapora yönelik yaptığı değerlendirmede tüm olumsuzluklara rağmen DHL Global Connectedness Tracker’ın küresel ticaretin süregelen gücünü vurguladığını belirterek, “Ticaret engelleri dünyanın çıkarlarına hizmet etmez. Ancak, dünyanın dört bir yanında birbirleriyle iş yapmak isteyen alıcı ve satıcıların yaratıcılığını asla göz ardı etmemeliyiz. DHL olarak, müşterilerimizin uluslararası pazarlarda ortaya çıkmaya devam eden sayısız ticaret fırsatını yakalamalarına yardımcı olmaya hazırız” diye konuştu.