EVRİM KÜÇÜK
Ayakkabı endüstrisi, küresel ticaret dinamiklerindeki sarsıntılardan payını alıyor. Dünya genelinde ayakkabı talebinin bu yıl yüzde 7.6 oranında artması bekleniyor. Ancak bu oran, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde açıklanan yüzde 8.4’lük büyüme beklentisinin altında kalıyor. İyimserliğin azalmasında ABD Başkanı Donald Trump tarafından uygulamaya konan yeni gümrük tarifelerinin etkisi büyük. Uzmanlara göre, bu tarifeler küresel tedarik zincirinde baskı yaratırken, sektördeki iyimserliği de gölgeliyor.
Görünümde bölgesel farklılıklar
Ayakkabı endüstrisi derneği World Footwear tarafından hazırlanan rapora göre, bölgesel ekonomik performanslardaki farklılıklar, ayakkabı sektöründeki büyüme beklentilerini de şekillendiriyor. Statista’nın verilerine göre yıllık satışların bu yıl 500.55 milyar dolara ulaştığı küresel ayakkabı pazarında en hızlı büyüme Afrika’da gerçekleşecek. 2025’te Afrika’da yüzde 14.9 ve Asya’da yüzde 7.5 oranında güçlü bir talep artışı öngörülürken, Kuzey Amerika›da yüzde 3.9 ve Avrupa’da yüzde 2.0 ile daha ılımlı bir büyüme bekleniyor. Güney Amerika’da yüzde 0.5 ve Okyanusya’da yüzde 3.3 oranında düşüş beklenmesi ise küresel dengelerin gelişmekte olan pazarlara kaymakta olduğunu ortaya koyuyor.
Tarifelerin gölgesinde büyüme endişesi
Sektör temsilcileri, Trump’ın ithalat tarifelerinin ayakkabı sektöründe en az iki yıl sürecek olumsuz etkiler yaratacağını düşünüyor. Raporun temelini oluşturan ankete katılan uzmanların yüzde 62’si, bu politikaların sektör üzerinde genel olarak negatif bir etkisi olacağı görüşünde. Özellikle dışa bağımlı ülkeler, hammadde ve ürün maliyetlerindeki artış nedeniyle zorluk yaşıyor. ABD merkezli katılımcılar daha temkinli bir tutum sergilese de, küresel ölçekte beklentiler önemli ölçüde aşağı yönlü revize edildi.
Talep var, ancak riskler büyüyor
Her ne kadar küresel ekonomik büyüme yüzde 2.8 olarak öngörülse de, sektördeki büyüme enflasyon kaynaklı değil, gerçek tüketim artışına dayanıyor. Ankete katılanların yüzde 62.5’i ülkelerinde ayakkabı satış hacminin önümüzdeki altı ay içinde artmasını bekliyor.
Bu beklentilerin yüzde 21.2’si yüzde 5 ila yüzde 20 arasında bir büyüme öngörürken, yüzde 11.5’i yüzde 20’nin üzerinde güçlü bir artış bekliyor. Öte yandan yüzde 20.1’lik bir kesim satış hacminde düşüş bekliyor; bu da sektörde iyimserliğin kırılgan olduğunu gösteriyor.
Yapay zeka umudu
Ticaret savaşlarının yarattığı baskıya rağmen, sektör teknolojiye umut bağlıyor. Ankete katılanların yüzde 60’ı, yapay zekânın yaratıcı tasarımları hızlandıracağını ve ayakkabı geliştirme süreçlerini dönüştüreceğini düşünüyor. Ayrıca yüzde 41,3’lük bir kesim, yapay zekânın sanal prototipleme ile ürün geliştirme süresini kısaltacağını öngörüyor. Sektör, bu teknolojik araçları maliyet baskılarına karşı bir denge unsuru olarak değerlendiriyor.
İthalat dengesi bozuluyor
2024 verilerine göre, küresel ayakkabı ithalatı sadece yüzde 1.6 oranında arttı. Hollanda’da yüzde 13.4, Polonya’da yüzde 9.2 ve ABD’de yüzde 6 ithalat artışı görülürken; önemli pazarlar Almanya’da yüzde 0.6 düşüş ve İtalya’da yüzde 4.1 düşüş gerileme kaydedildi. Çin, en büyük ihracatçı olmaya devam ederken, kendi ayakkabı ithalatı yüzde 0.7 oranında geriledi.
Poliüretan talebi ayakkabıda büyümeyle artacak
Küresel ayakkabı tüketiminin 2025 yılında yıllık bazda yüzde 7,6 oranında artması poliüretan (PU) talebini destekleyebilir. Poliüretan; ayakkabı tabanlarında, iç destek malzemelerinde ve bazen saya (üst yüzey) kısımlarında yaygın şekilde kullanılıyor. Hafifliği, esnekliği ve aşınmaya karşı dayanıklılığı sayesinde özellikle spor ve gündelik ayakkabılarda tercih edilen PU, ayakkabı üretiminin artmasıyla birlikte kimya sektörünün radarına yeniden girmiş durumda. Ayakkabı sanayisi, küresel poliüretan kullanımının en büyük tüketicilerinden biridir. Dünya PU kullanımının yaklaşık yüzde 15- 20’si ayakkabı sektöründen geliyor. Emtia işlem platformu Argus’un analizine göre ayakkabı endüstrisi için PU üretiminde kullanılan temel bileşenler olan monomerik MDI (MMDI), alifatik polyester polioller ve polimerik polyester poliollere talebinde artış bekleniyor. Talep artışı sadece üretimle sınırlı kalmayacak. AB başta olmak üzere pek çok pazarda sürdürülebilir malzeme baskısı artarken, geri dönüştürülebilir veya biyobazlı PU çözümlerine yönelik Ar-ge yatırımlarının hız kazanması da bekleniyor.