AKHİSAR Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhat, 12 yıldır daha çok zeytinyağını konuştuğumuz hasat davetini bu yıl farklılaştırdı:
- Bu yıl “zeytin kırmaya” bekliyoruz.
Sofralık zeytin tüketiminde gerileme olduğunu gören Akhisar Ticaret Borsası, bu yılki sloganı şöyle seçmişti:
- Kıracaksan zeytin kır…
Alper Alhat, Alhatoğlu’nun ortağı Mustafa Alhat, Akhisar Ticaret Borsası Genel Sekreteri Gökben Dikili Altaş, danışmanları Nihan Yarkent ve Şafak İnce ile birlikte önce zeytin hasadı, ardından da “kırma”ya giderken zeytinyağı üreticilerinin yaşadığı sıkıntıya değindi:
- Zeytinyağı fabrikaları çevreyi kirletiyor diye 2 faz modeli dayatılmıştı. Ceza ile korkutulan fabrikalar, pirina tesislerine mahkum edilmişti. Ancak, görüyoruz ki onlar da kara suyu derelere salıyor.
Eskiden küçük küçük deşarjlar olduğunu savundu:
- Şimdi toplu deşarj oluyor. Çözüm bu mudur? Çevreyi kirletme sorunu çözülmediği gibi zeytinyağı fabrikalarının gelirleri daraldı. Bu model sürdürülebilir değil.
Pirina tesislerinin zeytinyağı üreticilerine pirina için ödedikleri bedeli her geçen yıl aşağı çektiğini kaydetti:
- Pirina tesisleri kara suyu işleyip değerli ürüne çevirmek yerine kolay yolu seçip gizlice doğaya salıyor.
Akhisar ve yakın ilçelerde 128, Türkiye’de 1600 zeytinyağı fabrikasının faaliyet gösterdiğini vurguladı:
- Zeytinyağı fabrikalarımızın çoğu değirmenci modeli ile çalışır. Müstahsilin zeytinini işleyip yağı üretir. Yağın bir kısmını emeğinin karşılığı olarak alır. Yağ alındıktan sonra pirina zeytinyağı fabrikasına kalır.
Alper Alhat, ailesinin bahçesinde gerçekleşen hasat sonrası “zeytin kırma”ya oturduğumuzda beni Yusufoğlu Zeytinyağı Fabrikası’nın sahibi Emrah Beysülen’le tanıştırdı:
- Emrah Bey pirina konusunu sana anlatsın.
Beysülen, 10 yıl önceye döndü:
- 10 yıl önce, pirina tesislerinden bize yapılan ödeme, yağhanemizin giderlerini karşılıyordu. Şimdi bir tanker pirinayı 7 bin liraya alıyorlar. Bizim tankere ödediğimiz para 8 bin lira. Yani, pirinayı tesislere zararına vermiş oluyoruz.
Beysülen, “Çözüm entegre tesislerin kurulması” deyince sordum:
- Sizin fabrikalarınızı entegre hale getirmenizin önünde bir engel mi var?
Şu yanıtı verdi:
- Mevcut fabrikalarımızı entegreye dönüştürürken teşviklerden yararlanamıyoruz. Yeni zeytinyağı ve pirina fabrikası kurulurken verilen hibe ve teşvikler mevcut zeytinyağı fabrikalarına da verilmeli ki entegre tesise dönüşebilsinler.
Alper Alhat da çözümün entegre fabrikalarda olduğunun altını çizdi:
- Üretimden çıkan atıklar ya değerli ürün olarak kullanılır ya da bertaraf edilmesi gereken atık olarak karşımızda durur. Bu da ekstra maliyet anlamına gelir.
Geçmiş uygulamalara işaret etti:
- Eskiden 3 faz modelinde kuru pirina, pirina tesislerine satılır, kara suyu ise kullanmayı bilmediğimiz için dere, göl ve denizlere kontrolsüzce bırakılırdı.
Kara suyun yoğun polifenol içerdiğine dikkat çekti:
- Antioksidan etkisiyle suda çözülmüş oksijeni bağlayarak su canlılarını öldürür, çevreyi kirletirdi. Burada yanlış ya da kötü olan kara su değil, onun dereye, göle, denize dökülmesiydi.
Çıkış yolunu şöyle dile getirdi:
- Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) başvurup zeytinyağı fabrikaları için yeni bir destek modeli oluşturmalarını talep edeceğiz. Her fabrikaya bir çekirdek çıkarma ve ikinci ekstraksiyon için 3 faz dekantör hibesi ya da kredi desteği bekliyoruz.
Bu modelle ilgili şu mesajı verdi:
- Bu model gerçek bir “sıfır atık” projesi olur…
Market raflarında pirina yağı da görünce, “zeytinyağı üretiminde sıfır atık”ın hayata geçtiğini düşünüyoruz. Ancak, Alper Alhat’ın anlattıkları, “karasu” ile oluşan çevre faciasının hâlâ yoğun şekilde sürdüğünü ortaya koyuyor…
Zeytinyağı üreticilerinin “entegre üretim modeli” önerisini dikkate almak gerekiyor…
Kara su, değerli bileşenler içeriyor, tonlarca polifenol var
AKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, “kara su”yun yıllarca öcü gibi gösterildiğini anımsattı:
- Doğru kullanmasını bilmiyorsan ve doğaya kontrolsüzce salıyorsan ürünün suçu ne?
Kara suyun doğru işlendiğinde yüksek katma değer yaratacak hammadde olduğunu vurguladı:
- Kara su, çok değerli bileşenler içeriyor. İlaç ve kimya sanayinde de kullanılabilecek bileşenler var. Mesela polifenoller öyledir. Zeytinyağında ppm ile ölçülen polifenol değerleri için güzellemeler yapılır. Pirinada tonlarcası var ve boşa gidiyor.
Çekirdeğin zaten değerli bir yakacak olduğunu kaydetti:
- Kara su işlendikten sonra çiftçilere sıvı gübre olarak dönebilir. Kirletme yok. Ekstra maliyet yok. Verimlilik ve gelir var.
Bu noktada şu öneriyi ortaya attı:
- Yeni zeytinyağı fabrikası açmak da lisansa bağlansın. Yeni zeytinyağı fabrikası kurulmasına izin verilirken o bölgedeki zeytin ağacı varlığı ve mevcut tesislerin kapasitesi dikkate alınsın. Aşırı rekabetçi bir ortam oluşturulmasın.
Zeytinyağı tüketimi kişi başına 2.5 kiloya çıktı, sofralık zeytin 4 kiloya indi
AKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, zeytinyağı tüketimiyle ilgili son durumu irdeledi:
- Ülkemizde zeytin hasat şenlikleri ilk başladığı günlerde kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi 700-800 gram düzeyindeydi. Hasat şenlikleri ile yapılan tanıtım, medyanın desteği ile kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi 2.5 kiloya çıktı.
Sofralık zeytin tüketimi üzerinde durdu:
- Sofralık zeytin tüketimi de kişi başına yılda 5 kilo iken 4 kiloya indi. Yeni kuşağın sofrada zeytin tüketmediği ya da az tükettiğini gözlemliyoruz. O nedenle yeniden zeytin tüketimi konusu üzerinde durmak, dikkat çekmek istedik.
Paketli ürünlerin sofralık zeytini işlemenin zor olduğu izlenimi oluşturduğunu kaydetti:
- Oysa yeşil sofralık zeytini ağaçtan toplarsın, 5-6 günde tüketilecek hale gelir. Evde herkes kendi sofralık zeytinini hazırlayabilir. Biz istiyoruz ki başta yeni kuşaklar olmak üzere zeytine dokunsun, kendisi kırıp işlesin.
Bu noktada sloganı yineledi:
- Kıracaksan zeytin kır…
Türkiye’nin üç tarafının zeytin ağaçlarıyla kaplı olduğuna işaret etti:
- Ülkemizde 400 bin zeytin üreticisi var. “Zeytin kırma” etkinliklerini bütün zeytin üretim bölgelerine yaygınlaştırmak istiyoruz. Zeytin kırmak insana çok iyi gelen bir işlem.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı 81 il, 160 ilçede oda ve borsaların olduğunu anımsattı:
- Oda ve borsaların yardımıyla ülke genelindeki AVM’lerde, ana okullarında zeytin kırma etkinlikleri düzenlemeyi düşünüyoruz.
Traktör sürücüsü sıkıntısı yaşanıyor
AKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, Başkan Yardımcısı Şerif Şerifoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Cihangir, Muhiddin Örnek, Meclis Başkanı Bahattin Alkın’ın da katıldığı hasat ve zeytin kırma etkinliğinde geçmiş yılları anımsattı:
- Eskiden tarımsal üretim 100 dönümün altına düşmeyen alanlarda aileler tarafından yapılırdı. Aileler imece usulü birbirine yardım ederdi. Günümüzde tarım alanları miras yoluyla bölündü, aile işletmeleri küçüldü. Traktör için bile geçici sürücü çalıştırılıyor.
Traktör sürücülerinin aylık gelirinin doktorların ücretini yakaladığını kaydetti:
- Traktör sürücüsü yevmiyesinin yüksek olması, sıkıntıdan kaynaklanıyor. Üretici traktör sürücüsü bile bulmakta zorlanıyor.
Akhisar OSB’de ihracat 1 milyar dolara yakın ama istihdamda gerileme yaşanıyor
AKHİSAR Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Ufuk Merde, ilçenin sanayi açısından da öne çıktığını belirtti:
- Karma OSB’de 76 parsel var. 66’sında fabrikalar üretim yapıyor. İhracatları 1 milyar dolara yaklaşıyor.
Akhisar Karma OSB’den 5 şirketin İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” listesinde yer aldığını kaydetti:
- Ancak, yaşanan kriz Akhisar Karma OSB’deki fabrikaları da olumsuz etkiliyor. Özellikle hazır giyim üretimi yapanlarda sıkıntı daha büyük. OSB’mizde 12 bin 500 olan istihdam 11 bine inmiş durumda.
