Sanat ve beşeri bilimler alanlarında lisans diploması olan gençlerin yüzde 38,32’sinin sigortalı bir işi yok.
Eğitim sisteminin nitelik sorunuyla eğitim ile istihdam ilişkisinde uyumsuzluk sorununu ele almaya devam ediyoruz. Bu kez lisans ve önlisans düzeyinde eğitim almış gençlerin karşılaştığı istihdam sorunlarına, almış oldukları eğitim alanı penceresinden bakacağız.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yükseköğrenim istihdam göstergelerinin ortaya koyduğu tablo şöyle:
- 2014-2023 yılları arasında bir üniversiteden lisans düzeyinde diploma almış gençlerden 2024 yılı itibarıyla sigortalı olarak bir işte çalışanların oranı eğitim aldıkları alana göre yüzde 61,68 ile yüze 86,67 arasında değişiyor. 2-3 yıllık yüksekokullardan önlisans diploması almış olan gençler arasındaki istihdam oranı da eğitim dallarına göre yüzde 52,99 ile yüzde 76,92 arasında.
- En yüksek istihdam oranına sahip eğitim alanlarındaki durum bile çok iç açıcı değil. En gözde alanlar olarak görülen tıp ve eczacılık gibi kendi işini kurma imkanı olan sağlık ve refah eğitim dalında bile 2014-23 dönemi mezunu her 100 gencin 13’ünün sigortalı çalıştığı bir işi yok. Sigortalı bir işi olan 87’sinin de 17’si eğitim alanıyla uyumlu olmayan bir işte çalışıyor. En gözde bir alanda yıllarca zorlu bir eğitim almış gençlerin bile yüzde 30,73’ü ya çalışmıyor, ya da eğitimiyle uyumsuz bir işte çalışıyor.
- Önlisans düzeyindeki eğitim alanları içinde en yüksek istihdam oranı yüzde 76,92 ile mühendislik ve inşaat. Bu alanda eğitim alan gençlerin de ancak yüzde 46,17’si aldıkları eğitimle uyumlu bir işte çalışıyor. Bu bölümlerden mezun olan gençlerin yüzde 23,08’inin sigortalı bir işi yok, yüzde 30,76’sı da eğitimiyle uyumlu olmayan işlerde çalışıyor. Mühendislik ve inşaat alanında önlisans diploması sahibi her 100 gencin 54’ü ya işsiz ya da aldığı eğitimle uyumsuz bir işte çalışıyor.
- İstihdam oranı düşük alanlarda durum açıkça ürkütücü boyuta çıkıyor. Sanat ve beşeri bilimler alanlarında lisans diploması olan gençlerin yüzde 38,32’sinin sigortalı bir işi yok. Bu alandaki her 100 üniversite mezunundan 61,68’inin sigortalı bir işi var ama eğitimiyle uyumlu bir işte çalışanların oranı sadece yüzde 29,19. Yani üniversitelerin sanat ve beşeri bilimler alanlarından mezun olmuş gençlerin yüzde 70,81’i ya sigortalı bir işten yoksun ya da eğitimiyle uyumsuz bir işte çalışıyor.
- Sanat ve beşeri bilimler, önlisans düzeyinde de istihdam oranı en düşük alan. Su alanında önlisans diploması sahibi gençlerin ancak yüzde 52,99’unun sigortalı bir işi var. Bu alandan 2014-23 arasında mezun olan gençlerin hemen hemen yarısı, ya hiç çalışmıyor ya da sigortasız, güvencesiz işlerde çalışmak durumunda kalmış. Ayrıca bu alanda ön lisans sahibi gençlerin sadece yüzde 16,15’i eğitimiyle uyumlu bir işte çalışıyor. Bu gençlerin yüzde 83,37’si ya işsiz, ya sigortalı bir işte çalışmıyor ya da eğitimiyle uyumsuz bir alanda çalışıyor.
- 4 yıl ve daha uzun süreli bir üniversite eğitiminden sonra lisans diploması almış gençler arasında aldıkları eğitimle uyumlu bir işte çalışanların oranı, 10 temel eğitim alanından sadece 3’ünde yüzde 50’nin üzerine çıkıyor. Sosyal bilimler, gazetecilik ve enformasyon alanında ise bu oran yüzde 14,02’ye kadar düşüyor.
- 2-3 yıllık yüksekokul mezunlarının eğitim gördüğü 9 alandan hiçbirinde eğitimiyle uyumlu bir işte çalışanların oranı yüzde 50’yi bulmuyor. Sosyal bilimler, gazetecilik ve enformasyon dalında önlisans diploması sahibi gençlerde bu oran yüzde 5,38 gibi trajik bir düzeye iniyor.
Yıllarca eğitim alan gençlerin ciddi bir oranının işsiz olmasına ek olarak bilgi ve yeteneklerini tam olarak değerlendirecekleri eğitimleriyle uyumlu bir işte çalışma imkanının bu kadar düşük olmasının ne büyük bir enerji, zaman ve kaynak israfı olduğu ve ne denli umut kırıcı olduğu ortada.