DANIŞMANLARI Burak Coşan ve Göksun Kuburlu planladı, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, Başkan Yardımcısı Ahmet Şişman ve Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sami Aydın’la buluştuk.
Ahmet Öksüz, Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’la birlikte katıldığımız buluşmada Türkiye’de kurulu geleneksel tekstil fabrikalarının çoğunda teknoloji düzeyinin “iyi” olduğunu belirtip ekledi:
- Sektörümüzde “teknik tekstil”e geçmek büyük önem taşıyor…
Ali Sami Aydın, kendi üretiminden örnek verdi:
- Biz İHA ve SİHA’ların kanatları için “buz kırıcı kumaş” üretiyoruz. Daha önce ithal edilen bu ürünü yerlileştirmiş olduk. Yani, biz şirket olarak teknik tekstilde de varız.
Ahmet Şişman, teknik tekstil ile ilgili önemli bir noktaya dikkat çekti:
- “Teknik tekstile geçelim, katma değer artsın” deniyor ama kimsenin aklına oteller, öğrenci yurtları, hastaneler gibi binalarda “yanmayan perde, döşemelik kumaş” kullanılması konusunda yasal zorunluluk getirmek gelmiyor.
Kartalkaya’daki otel yangınına, öğrencilerin ölümüne yol açan yurt yangınına işaret etti:
- Bu yangınların kök nedenlerine tam anlamıyla bakılmıyor. Söz konusu binalarda perdeden döşemelik kumaşa, yatak örtülerine kadar bir çok alanda “zor tutuşan, yanmayan” kumaş kullanılması gerektiği ilgili otoritelerin gündemine bir türlü gelmiyor.
Şişman, Ar-Ge merkezlerinde geliştirdikleri “yanmaz kumaşları” Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini vurguladı:
- Ülkemizde otellerde, yurtlarda, hastanelerde kesin kurallar konulmadığı için sigara ile rahatlıkla tutuşan kumaşlar kullanılıyor. Bu konuda standartlar benimsense, ülkemizde de söz konusu binalarda yanmaz kumaşlar kullanılsa, teknik tekstil üretiminin artmasını sağlar.
Pandemi günlerinde maske üretimiyle birlikte gündeme gelen “nonwoven kumaş”ı örnek gösterdi:
- “Nonwoven”, tutuşması zor olan bir kumaştır. Otomotiv sektörüne yönelik döşemelik kumaşlar da ihraç ürünlerimiz arasında yer alıyor. Otomotiv sektörü bu konuda kendi standartlarını belirlemiş durumda.
Ali Sami Aydın, döşemelik kumaşlarla ilgili şu noktayı irdeledi:
- Döşemelik kumaşta bütün mesele koltuktaki, kanepedeki, yataktaki süngerle alevin buluşmasını önleyebilmektir. Çünkü, sünger çok çabuk tutuşan ve yanan bir üründür.
Kızılay çadırlarında gelinen nokta üzerinde durdu:
- Kızılay çadırlarında da artık yanmaz kumaş kullanımı söz konusu. Depremzede çadırlarının yanması olayları yaşandığı için bu konuda yol alındı. Yanmaz kumaş kullanımı konusunda kurallar konulur, disiplinli şekilde uygulanırsa, yaygınlaşır.
İTHİB Şube Müdürü Halil İbrahim Emir araya girdi:
- ABD’de yaşanan büyük bir yangın sonrası 1957’den itibaren döşemelik kumaşta “yanmaz” teknolojisine geçiş olmuş.
Ahmet Öksüz de İngiltere’den örnek aktardı:
- İngiltere, çocuk kıyafetlerinde “yanmaz apre” kullanılmasını istiyor…
Otel zincirlerinin perde ve döşemelik kumaşlarda “yanmaz” kuralını katı şekilde uyguladıkları, bu yönde denetimler yaptıkları biliniyor.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, Kartalkaya faciası sonrası otellerde, turistik tesislerde “yangın önlemleri” konusunda alarma geçildiğini dile getiriyor.
Yine de otellerde, hastanelerde, yurtlarda, “yangın sırasında binayı terk etme yolları”nın çizilmesi, kolaylaştırılması gibi önlemlerle yetinmeyip, “yanmaz kumaş” kullanımı zorunluluğuna geçilmesi gerekiyor…
Tekstile, hazır giyime yüzde 7-8 ‘kur primi’ verilmesinde fayda var
İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere birçok sektörün ihracatta İtalya’nın, İspanya’nın karşısında bile fiyat tutturamaz noktada olduğunu anımsattı:
- Enflasyonla mücadele çerçevesinde kurlar baskı altında tutuluyor. Ekonomi yönetiminin bu politikayı 2026’da da sürdüreceği anlaşılıyor. Bu durumda ihracatta rakiplerimizin karşısında fiyat tutturabilmemiz için “kur primi”ne ihtiyaç var.
Öksüz’e ihracatçılar için uygulamada olan yüzde 3’lük kur primini anımsattık, önce o konudaki bir kural üzerinde durdu:
- İhracatçı getirdiği dövizi bozdururken Merkez Bankası kurunun yüzde 3 fazlası primle TL karşılığını alabiliyor. Yalnız orada, “Döviz almamak kaydıyla” şartı var. Bizim de dövizle ödemelerimiz oluyor. Onlar için döviz almamız gerekiyor. Dolayısıyla o şart yumuşamalı.
Sonra yüzde 3 primin yetersizliğini savundu:
- Dövizi yüzde 3 primli bozdurmak, maliyet dezavantajımızı karşılamaya yetmiyor. Prim oranının yüzde 7-8’e çıkarılmasında fayda var.
Ekonomi yönetiminin piyasada “çift kur” oluşmasını istemediğine işaret ettik, şu formülü önerdi:
- O vakit rekabet konusunda daha fazla sıkıntı çeken, ihtiyacı olan sektörlere dönük uygulanabilir. Tekstil ve hazır giyim sektörünün bu süreçten en fazla olumsuz etki yaşadığını herkes biliyor. Bu iki sektör için yüzde 7-8 “kur primi” gündeme gelmeli.
300 binden fazla istihdam kaybı yaşadık ama yine de kalifiye eleman bulamıyoruz
İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, tekstil ve hazır giyim sektörünün toplam istihdamının sıkıntılı dönem öncesi 1.2 milyon olduğuna işaret etti:
- Toplam istihdam 886 bine düştü. Üretimi düşüren tesisler ister istemez eleman azaltıyor. Ayrıca kapanan fabrikalar da var.
Personel çıkarmalarla ilgili haberlerin sıklaşmasına rağmen işsizliğin düştüğünü anımsattık, İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sami Aydın yanıtladı:
- Boşa çıkan personel hizmet sektörüne geçiyor. Çoğu kurye oluyor. Ayrıca, şehir merkezlerinden uzak fabrikalarda çalışmak yerine AVM’lerde güvenlik görevlisi olmak gibi tercihler de öne çıkıyor.
Ev tekstili üretimi bulunan Ali Sami Aydın, döşemelik kumaş üretim kapasitesini artırmak üzere İstanbul İkitelli’de yeni fabrika yatırımına başladığını bildirdi:
- Dünyada tekstil tüketimi artıyor. Biz bu zor ortamda da yoğun çalışıyoruz. 40 milyon dolarlık yatırımla yeni fabrikayı hayata geçiriyoruz.
İstihdam konusuna döndü:
- Bir yandan sektörümüz personel azaltıyor ama biz de kalifiye eleman bulmakta hâlâ zorluk yaşıyoruz.
Asgari ücret ancak kasabada yaşamaya yetiyor, giydirilmiş ücret 1200 doları buluyor
İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, hazır giyim sektörünün Mısır’a yatırımlarının artışını tekstil ihracatını yukarı taşıdığını belirtti:
- Mısır’a tekstil ihracatımız 2023 yılında 344 milyon dolardı. Geçen yıl 460 milyon dolara yükseldi. Bu yıl ilk 10 ayda 422 milyon doları buldu. Yılı 500 milyon doların üzerinde bir ihracatla kapatabileceğimiz anlaşılıyor.
Mısır’a giden hazır giyimcilerin kumaşı genelde Türkiye’den aldığına işaret etti:
- Biz Mısır’daki hazır giyim tesisimize Kahramanmaraş’tan kumaş gönderiyoruz.
Mısır konusu açılınca ücretler üzerinde durdu:
- Mısır’da ortalama ücretler aylık 200 dolar dolayında bulunuyor. Ülkemizde bizim sektörde giydirilmiş ücret aylık 1200 doları aşıyor.
Diğer taraftan asgari ücretle geçinmenin zorluğuna dikkat çekti:
- Asgari ücret bırakın büyük şehirleri, Anadolu’daki illerimizde de geçinmeye yetmiyor. Biz bu durumu Kahramanmaraş’ta yakından görüyoruz. Asgari ücretle geçinebilen eleman bulmak için artık Anadolu’da kasabalarda yatırımı düşünmek gerekiyor.
AB’ye ihracatta kilo başına gelirimiz 9.06 dolar düzeyinde
İSTANBUL Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, ihracat pazarlarındaki durum konusunda önce ABD’ye yöneldi:
- ABD’ye hazır giyim ihracatında Vietnam birinci, Çin ikinci, Bangladeş 3’üncü, Hindistan 4’üncü sırada bulunuyor. Türkiye ABD’ye hazır giyim ihracatında 19’uncu sırada bulunuyor. Tekstil sektörümüz ABD’ye ihracatta 8’inci sırada yer alıyor.
Avrupa Birliği’ne (AB) döndü:
- AB ülkelerine ihracatta tekstil sektörü ikinci, hazır giyim 3’üncü sırada bulunuyor.
Kilo başına ihracat konusunda şu karşılaştırmayı yaptı:
- AB ülkeleri dünyadan tekstili ortalama kilo başına 5.7 Euro’ya alıyor.
- Türkiye’den aldığı kilo başına fiyat 9.06 dolar düzeyinde.
- AB ülkelerinin başka ülkelere ihracatında kilo başına geliri 19.80 Euro’ya ulaşıyor.
İTHİB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sami Aydın, ev tekstiliyle otomotiv sektörünü karşılaştırdı:
- Ev tekstilinde kilo başına ihracat gelirimiz 10-11 dolara ulaşıyor. Otomotiv sektörünün kilo başına ihracat geliri 8.5 dolarda kalıyor.
