PLADIS Yönetim Kurulu Başkanı ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker’den önceki gece 23.02’de mesaj geldi.
Mesajı açtım, sadece bir “kızgın kafa”dan oluşan bir emoji vardı. Merak edip, sordum:
- Murat Bey, hayırdır? Bana kızgınlığınızın gerekçesi nedir?
Bu soruyu sorduktan 2-3 dakika sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önceki akşam İstanbul Saraçhane’deki konuşması sırasında verdiği boykot edilecek şirketler, ürünler ve medya kuruluşları listesini gördüm.
Listede Ülker markası da vardı. Murat Ülker soruma yanıt vermeden yeniden yazdım:
- CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in CHP’liler ve oy verenlere yaptığı çağrıda yer alan boykot listesinde “Ülker” de görünüyor. Bana o kızgın kafayı listede markanızın yer almasına kızmanızdan mı kaynaklanıyor?
Şu yanıtı verdi:
- Bir dönem Zekeriya Öz (FETÖ’cü, Ergenekon dosyasının mimarlarından ünlü savcı) de aynı mantıktaydı.
Murat Ülker, dün sabah saat 06.34’te arka arkaya birkaç mesaj daha gönderdi. O mesajlarda CHP’nin boykot listesi ve buna dönük bazı sosyal medya paylaşımlarından örnekler vardı. Murat Ülker, gönderdiği linklerin altına şu cümleyi yazdı:
- CHP Gençlik Kolları “Ülker” markamızı boykot listesinden çıkarmış.
Sonra da mesajlardan birini paylaştı:
- Geçmişte de laikler Ülker’e vuruyordu. Sonra 1 Nisan vakası yaşandı, muhafazakarlar Ülker’e vurdu. Şimdi yeniden laikler vuruyor. Halbuki marka hep aynı yerde duruyor.
Murat Ülker’le bu yazışma sırasında bazı yabancı markalarla ilgili boykot çağrılarının gündemde olduğu günleri anımsadım.
Perakende sektöründe önemli markaları, mağazaları olan bir grubun Yönetim Kurulu Başkanı, o günlerde çeşitli gruplarda, sosyal medyada paylaşılan boykot listesini çağrıya sonuna kadar destek verir şekilde ortak yazışma gruplarımızdan birine gönderdi.
O iş insanına hemen özelden şu anımsatmayı yaptım:
- Patron, sizin markalarınız dünyada çeşitli ülkelerde vitrinlerde yer alıyor. Ana markanızın yurt dışında mağaza zinciri var. Şimdi paylaştığın listede yer alan yabancı markaların yöneticileri de sizin markayı bir başka boykot listesine koyarsa ne yaparsın?
Söz konusu Yönetim Kurulu Başkanı, boykot listesini yazışma gruplarında paylaşmayı durdurdu…
Marka, ürün, mal ve hizmet boykotu listesi yayınlamak, özellikle sosyal medyanın çok etkili olduğu günümüzde karmaşaya yol açıyor. Bazı markalar, söz konusu listelere bilinçsizce konuluyor. Birçok markaya karşı dozunu aşan düşmanlıklar oluşmasına yol açıyor…
1997 yılında ürünlerimiz orduevlerine sokulmadı, bazı market raflarından indi
PLADIS Yönetim Kurulu Başkanı ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, “Kendime yakası açılmadık sorular” formatında, blogunda ve Linkedin’deki sayfasında bir söyleşi yayınladı. O söyleşide, Ülker ürünlerinin boykot listesine girdiği 1997 yılını anımsatıp, şunları anlattı:
- 1997 yılında Türkiye’de seçilmiş iktidara karşı 28 Şubat post-modern darbesi yapıldı. Pek çok muhafazakar grup gibi Ülker Grubu’nun ürünlerinin de askerler tarafından “alışveriş edilmemesi gereken markalar” listesine alındığı söylentisi yayıldı.
- Ülker ürünleri orduevlerine sokulmadı, kimi marketlerin raflarından indirildi.
- O dönem sonrasında Ülker, Mehmetçik Vakfı’na 1.5 milyon dolar bağış yaptı, Cumhuriyetimizin 75. Yılı kutlamalarına da ana sponsor oldu.
- Bu hareketimiz de istismar edilerek eleştirildi.
- O dönemde icranın başında değildim ama bu kararlarda tuzum var mıydı?
- 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da FETÖ ile Ülker arasında bağlantı kurulmaya çalışılınca, o dönemden gelen “Biz Atatürkçüyüz” anlamına gelen algı nedeniyle eleştirildim.
Murat Ülker, Mehmetçik Vakfı’na bağış ve 75. Yıl sponsorluğu konusunu şöyle açtı:
- Kararları babam Sabri Ülker’in başkanlığındaki yönetimde aldık. Mehmetçik Vakfı’na bağışın darbe ile ilgisi yok. Çünkü, darbe o vakit geride kalmıştı. Çatışmalarda uzuv kaybı söz konusu olan Mehmetçiklere yardım ettik.
- Devletimizin 75’inci yılı kutlamalarına sponsor olmamız da bana göre zaten vazifemizdir. 100. Yılı da coşkuyla kutladık.
- İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim. Müslümanım ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.
Ben Hürriyet Gazetesi okumam
2009 yılı Mart ayının ilk yarısı, dönemin Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in, ilçenin Fatih’le birleştirilmesi kararının ardından 31 Mart seçimleri yaklaşırken düzenlediği veda toplantısı…
Bir Cumartesi günü akşam saatlerinde gerçekleşen toplantıya gecikmeli girdiğimde Nevzat Er, kürsüde konuşuyordu. Sessizce ilk bulduğum boş sandalyeye oturayım derken Nevzat Er konuşmasına ara verip beni önceden belirlediği masaya oturttu.
Yanına oturduğum kişiye beni tanıttı:
- Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar…
Masa komşumun elini sıktım:
- Ben ……… Üniversitesi Profesörü …………..
İlk kez karşılaştığımız profesör, Hürriyet Gazetesi’nde çalıştığımı öğrenince gazetemize yaklaşımını ortaya koydu:
- Ben Hürriyet Gazetesi’ni okumuyorum.
Profesör sohbete böyle girince merak ettim:
- Hocam, bugünlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim meydanlarında “Hürriyet okumayın” çağrıları yapıyor. O çağrıya uyarak mı okumuyorsunuz Hürriyet Gazetesi’ni?
Profesör, tavrının Başbakan Erdoğan’ın çağrısıyla ilgisinin olmadığını belirtti:
- Ben geçmişten beri okumuyorum Hürriyet’i…
Sonra duraksadı, küçük düzeltme yaptı:
- İnternet sitenize arada sırada bakıyorum…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “Saraçhane toplantılarımızı yayınlamayan, görmezden gelen medya kuruluşlarını, o kuruluşların sahip olduğu başka marka ve ürünleri boykot edeceğiz” çağrısı üzerine Mart 2009’u, o günlerde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın gündeme getirdiği çağrıyı anımsadım.
Londra’daki ‘Market Halls ile 25 milyon Pound ciroya ulaştı
AVANGARDE Collection ve Lucis Initiative’nin kurucusu İsmet Öztanık, geçenlerde bir grup meslektaşımla iftara davet etti.
Sohbette Londra’da açtıkları “Market Halls” adlı yeme-içme mekanı gündeme geldi:
- Londra’da 4’üncü “Market Halls”ü açtık. Toplam alanımız 2 bin metrekareye ulaştı. Geçen yıl 3 “Market Halls”ün toplam ziyaretçi sayısı 3 milyonu buldu.
“Market Halls” kiracısı yeme-içme markalarıyla performans ve ciroya dayalı kira anlaşması yaptıklarını bildirdi:
- “Market Halls”lerdeki barları biz işletiyoruz.
“Market Halls”de 5 ortak olduklarını kaydetti:
- Esat Kolege ve Oytun Pakcan’la ortağız. Bir de ABD’li fon da ortaklarımız arasında.
Londra’da ulaştıkları yıllık ciroyu merak ettim, paylaştı:
- Geçen yıl 3 “Market Halls” ile 25 milyon pound (1.2 milyar lira) ciro gerçekleşti. Bu yıl 35-40 milyon pound ciroya doğru yol alabiliriz.
“Market Halls” modelini Londra’nın dışına da taşıyacaklarını aktardı:
- İngiltere’nin Güney Doğu Bölgesi’nde Manş Denizi kıyısındaki Brighton, Londra dışında “Market Halls” açacağımız ilk kent olacak. Açılışı bu yıl yapmayı planlıyoruz.
Bir açılış bilgisi de İstanbul Yeniköy’de ortağı olduğu “Eskiyer” adlı restoranla ilgili verdi:
- KKTC’nin Girne kentinde “Eskiyer” açmak üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz.
