Enerji fiyatlarının sakin seyrinin sebebi biz olmadığımız gibi yükselmesinin de sebebi biz değiliz. Dolayısıyla plan yaparken sadece olumlu gelişmelere bel bağlamamak lazım.
Yeni haftaya yeni endişeler ile başladık. Enerji fiyatlarının bir anda yükselişi, uygulanan ekonomik reçetenin risklerini artırdı diyebilirim. Buradan alınması gereken ders şu: Ekonomi yönetimleri kendi kontrollerinde olmayan gelişmeleri modellere dahil etmemeli. Aslına bakılırsa 19 Mart'ta ilk dersi almış olmaları gerekirdi. Enerji fiyatlarının sakin seyrinin sebebi biz olmadığımız gibi yükselmesinin de sebebi biz değiliz. Dolayısıyla plan yaparken sadece olumlu gelişmelere bel bağlamamak lazım.
Yüz zonası sebebiyle hastanede yatarken “geçmiş olsun” diye arayanlara teşekkür ederim. Bu telefonlarda epeyce dertleşme de oldu. Çok sayıda bankacı ve çeşitli çapta iş hacmi olan işletmecilerle görüştüm. Antibiyotik ve ağrı kesicinin etkisiyle artık ne kadar dert dinleyebildi isem dinledim. Aklımda kalanlar şunlar: Ekonomi yönetimindeki isimleri yakından tanıyanlar, ekibin tamamen tek yön siyasetine girdiğini ve işi inada bindirdiklerini söylediler. Müteakip seferler kamu harcamalarını durdurmadan bu reçetenin başarılı olmayacağı söylense de yatırımları ve tüketimi caydırarak bu işi başaracaklarına dair bir körlük içinde olduklarının altını çizdiler. Diğer taraftan iş insanlarının tamamı hâlâ bütçe yapmakta zorluk çektiklerinin, üstüne üstlük daha fazla vergi tahakkuk ettiren maliye ile uğraşmakta olduklarını belirttiler.
Bu aşamada Merkez Bankası'nın ne yapacağını kestirmek mümkün değil. Ancak kesinleşen iki seçenek var:
- Politika faizi sabit ama fonlama maliyeti ve parasal sıkılaştırmada seçici rahatlama.
- Politika faizlerinde indirim yapıp, fonlama maliyeti ile eşitleme.
DTH'lardaki azalmadan cesaret alabilirler
İran-İsrail çatışmasının büyümesi ve enerji fiyatlarının artışı sebebiyle yarın ihtiyatlı davranıp birinci seçeneği tercih etmesi en büyük olasılık. Ancak her zaman teknik yaklaşım baskın çıkamıyor. Ekonomi yönetimi ile ilgili şikayetler zirve yapmış olduğu için az bir ihtimal de olsa ikinci seçeneğin uygulanması da mümkün. Hatta yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarındaki (DTH) azalmadan da cesaret alabilirler. Fakat, bu azalmanın bir kısmı dövizlerin hesaplardan nakit olarak çekilmesi olabilir. Tasarruf sahipleri ekonomi yönetimine güven duymadıkları için “ne me lazım” diyor olabilirler. Haksız değiller.
Ben kendi adıma, Merkez Bankası'nın bu ay pas geçip ilk seçeneği değerlendireceğini düşünüyorum. Mantıksızlık içinde en az mantıksız iş bu olacak.