“Karıncaların Dünyası”, doğanın en küçük ama en uyumlu toplumlarından birinin hikâyesi üzerinden, insanın kibrini, adalet duygusunu ve varoluşsal sınırlarını yeniden düşünmemizi sağlıyor.
Küresel ölçekteki bir firmanın yöneticisi de olabilirsiniz, gazetede köşe yazısı yazan bir kamu aydını da. “Karıncaların Dünyası” kitabını mutlaka okuyun… Öğrenecek çok şey bulacaksınız.
Biz insanların “kibir ve üstünlük inancı” bütün kötülüklerin anasıdır; ama ondan vazgeçmek de kolay olmadığı için Gazze’den Ukrayna’ya, Uganda’dan Etiyopya’ya, Kolombiya’dan Katmandu’ya eşitsizlik, adaletsizlik, merhametsizlik, yıkım, kıyım; aklınıza gelen insanla ilgili ne kadar kötülük varsa yapabiliyoruz.
Yeryüzündeki karıncaların yaşam döngülerini izleyenlere “mirmekolog” deniyor. Edward O. Wilson’un “Karıncaların Dünyası” kitabı Koç Üniversitesi Yayınlarında yerini aldı. Alp Akoğlu’nun dilimize aktardığı kitabın ilk baskısı Mayıs 2025’te yapıldı.
İster sıradan bir yurttaş olun, isterse en kapsamlı örgütte devletin en üst makamında yerinizi alın. Küresel ölçekteki bir firmanın yöneticisi de olabilirsiniz, gazetede köşe yazısı yazan bir kamu aydını da. “Karıncaların Dünyası” kitabını mutlaka okuyun!
Usta’dan çok şey öğreniyoruz
Bütün ömrünü karıncaların neslini sürdürmesini sağlayan yaşam dinamikleri üzerine adamış olan Wilson usta’dan, anlatımı ve konusundaki ustalığından çok şey öğreniyoruz.
Kendini abartan insanoğlunun, karıncaların toplam ağırlığı ve dünya ekosistemindeki yeri, bu ekosistemde varlık süresi ile karşılaştırarak ne kadar zavallı olduğumuzu anlayabiliyoruz. O zaman kendimizi abartarak “aşırı değerlendirme” zaafımızın boşlukları üzerinde düşünmeliyiz. “Kendimize fren koyarak”, erdemli olma yoluna ilerleyenlere yoldaşlık da edebiliriz.
“Karıncaların Dünyası” kitabını okuyunca, evrenin ve evrenin çok küçük bir parçası olan Dünyamız ekosisteminde “ortak yaşam dinamiklerini” kavrayarak, kendimizle aşırı meşgul olmanın yarattığı “kibir ve üstünlük inancının” ne kadar temelsiz, köksüz, dayanıksız olduğunu kavrar; cepheleştirici, ayrıştırıcı, sömürücü, erdemsiz, değersiz ve anlamsız olduğu bilincini yükseltebiliriz.
Canı ve aklı korumanın, nesli sürdürmenin, yuvaya –vatana– sahip çıkmanın önemini derinden kavrayarak; doğanın birlikte, adaletli ve merhametli bir yaşam için sunduğu olanakları değerlendirebilir; gereksiz çatışmanın, ilkesiz hırsın, açgözlü ve sorumsuzluk batağının, aklı duygulara ya da başka yere emanet etmenin sakıncalarını derinliğine kavrayabiliriz.
yol açabiliriz
Yaşamın özünde üremek için korunan ana karıncaların ittifaklarının, koloni oluştuktan sonra egemenlik kavgasına dönüşmesi, ölümüne bir savaşımın merkezci eğilimini irdeler; insan aklının temel içgüdüleri nasıl aşabileceğini sorgulayarak ya bir yol bulabilir ya da yeni bir yol açabiliriz.
“Karıncaların Dünyası” bize, canlıların uzun ömürlü olanlarının ne en güçlüleri ne de en akıllıları olmadığını; uyum yeteneği yüksek olanların olduğunu öğretir.
İçinden geçtiğimiz büyük dönüşüm ve derin kırılma döneminde, yapay zekâ odaklı uyum sorunlarını çözmek için daha derin düşünmeye taşıyabilir.
Çeşitliliğin ve zenginliğin hem ekosistemin asalak unsurlarına karşı direncimizi nasıl artırdığını, hem de nesli sürdürme ve kendi yaşam biçimi ve tarzı içinde güven yaratan metotları da karıncaların yaşama dinamikleri ve davranışlarından öğrenebiliriz.
İnsanların “görme ve duyma”, karıncaların “koklama ve tatma” eksenli bağlantı, iletişim, etkileşim, rekabet ve işbirlikleriyle kurdukları yaşam düzeninin derinliğini kavramak; kurulmakta olan yeni dünya düzenini nasıl oluşturacağımıza ilişkin fikir verebilir.
“İçgüdüleri bastırmak, en azından ehlileştirmek için kültürü kullanırız.” Yeni bir dünya düzeni kurulacaksa, kurulacak düzenin yapısı, işlevi ve kültürü yaşamsal önemdedir. Kültürün yaratılması ve çoğaltılması topluluk ve toplum halinde yaşayan canlıların temel sorunlarından biridir.
Örgütlenmeler de gelişme ve ilerlemenin üç temel bileşeni olan “özendirme, çekicilik ve yönlendiricilik” alanında etkili ve verimli olabilmek için içgüdüsel bağlamda da olsa karınca evreninin bize öğreteceği çok şey var.
abartıdan arınabiliriz
Bir kitap okuyarak her şeyi öğrenmek mümkün değil, ama yaşamımızın çok önemli bir parçası olan karıncaların ömrünü bu konuya adamış bir uzmanın kaleminden öğrenince zihnimizde bambaşka ufuklar belirginleşebilir.
En önemlisi de insanların ve insanoğlunun kendini çok fazla abartması tuzaklarından iki adım geri durabiliriz. İnsan-odaklı olmak önemli, ama asıl ondan da önemlisi kozmosu, dünya ekosistemini ve insan doğasını iyi anlamaktır.
Doğada erdem kadar ihanet, öğrenme kadar cehalet, güven kadar pusu kurma, arkadan vurma, güçlünün güçsüzü yok etmesi gibi “insanlık kültüründe eriterek azaltmaya çalıştığımız” her şey var. Evrim sürecinin temel bileşenleri oldukları için tümden yok edemediğimiz canlı davranışlarını anlamak ve anlamlandırmak isteyen herkes “Karıncaların Dünyası”nı okumalı.
KARINCALARIN DÜNYASI,
Edward O. Wilson,
Türkçesi: Alp Akoğlu,
Koç Üniversitesi
Yayınları
