✓ Az gittik, uz gittik, bir de döndük baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz!
Türkiye 2001’de Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizlerinden birini yaşadı. Zaten iyi gitmeyen ekonomik sorunlara bir de siyasi sorunlar eklenince kriz kaçınılmaz oldu. Bu kriz ortamında Hazine iç borç faizini çok yukarı çekmek durumunda kaldı ve bu yüksek faiz bir süre devam etti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın web sitesinde 2003 yılının başından bu yana olan dönemin aylık iç borçlanma faizi yer alıyor. Son veri de bu yılın temmuz ayına ait. Yani 2003 yılı başından bu yılın temmuzuna kadar olan yaklaşık 23 yıl...
Hazine’nin bu 23 yılda en yüksek faiz ödeyerek borçlandığı dönem 2003 yılının ilk ayları... 2001 krizinin etkisi hâlâ hissediliyor ve Hazine 2003’ün şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında yüzde 50’nin üstünde faizle borçlanıyor. Rekor yüzde 57,92 ile mart ayına ait.
2001 krizinin yükü atıldıkça hızla gerileyen iç borçlanma faizi 2005 sonu-2006 başı yüzde 13-14’lere iniyor. Sonra 2008 küresel krizi ve faiz yeniden artarak kısa bir süre yüzde 20’lerde seyrediyor.
Daha sonra uzun soluklu bir gerileme... Hazine, 2009’un ortasından 2016 sonuna kadar arada yüzde 10 aşılsa bile genellikle tek haneli faizle borçlanıyor. Düşük faiz rekoru yüzde 5,77 ile 2012 yılının aralık ayında kırılıyor. Yıllık bileşik faiz yüzde 5,77, Hazine bu orandan borçlanıyor.
Tam nereden nereye durumu...
Faiz yüzde 57,92’den yüzde 5,77’ye indirilmiş!
Yani bir başka ifadeyle faiz 10’dan 1’e indirilmiş!
Bundan daha büyük başarı olur mu?
Çürük temel değiştirilmiş, sağlam bir temel elde edilmiş. Bina bu temel üzerine inşa edilse ya... Yok olmaz!
ADETA RAHAT BATIYOR
2018, meşhur rahip krizi... İyi yönetilemeyen ve nelere mal olacağı hiç dikkate alınmayan bir süreç... Sonrasında da tekrar yükselmeye başlayan faizler... Türkiye ekonomisi bir kez daha sarsılıyor.
2019 ve 2020 Merkez Bankası’nda sık sık görevden almalarla geçiyor; ekonomi zaten bıçak sırtı bir dengede...
Yıl artık 2021; eylül ayına gelinmiş ve gerekçesi “nas” olan ve bir ad verilmemekle birlikte “ekonomiyi canlandırma programı” olarak nitelenebilecek bir program uygulamaya konulmuş. Bu program çok can yakarmış, çok büyük bedeller ödetirmiş, kimin umurunda. Ama faiz aşağı çekildiği için Hazine’nin borçlanmasında da ılımlı oranlar söz konusu.
Ne zamana kadar mı; “nas” politikasından vazgeçilinceye kadar... Bu politikanın daha fazla sürdürülemeyeceği, zaten bu politikanın şimdi kurtulunmaya çalışılan KKM sayesinde devam edebildiği çoktan görülmüştü, hatta ta baştan biliniyordu.
“Türkiye’nin rasyonel politikalara dönmekten başka çaresi kalmamıştır” diyerek Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna oturan Mehmet Şimşek’le birlikte faizler yükseltilmeye başlayınca doğal olarak Hazine’nin borçlanma faizi de hızla tırmandı.
2023’ün haziran ayında yüzde 17,98 olan Hazine’nin yıllık bileşik iç borçlanma faizi neredeyse her ay artış göstererek bir buçuk yıl sonra, 2024’ün aralık ayında yüzde 46,83’e yükseldi.
Faiz, bu yılın haziranında da yüzde 46,56 oldu, temmuzda ise keskin bir inişle yüzde 34,77 düzeyinde oluştu. Ancak faizde aydan aya olan bu tür iniş ve çıkışlar o ayki borçlanma enstrümanına bağlı olarak zaman zaman görülebiliyor. Önemli olan genel eğilim.
Grafikte zaten genel eğilimi çok somut olarak görüyoruz. 2003 başından 2025 temmuzuna kadar geçen 22 yıl 7 aylık dönemde neredeyse tam bir çanak eğrisi oluşmuş durumda. Bu dönemdeki aritmetik ortalama faiz ise yüzde 17,74 düzeyinde.
BÜYÜK BAŞARI!
2003 yılının ilk aylarında yüzde 50’nin üstünde seyreden oranların 2001 krizinin tortusundan kaynaklandığı ortada ve bunu belirttim.
Sonrasında iç siyasette herhangi bir kriz ortaya çıkması şöyle dursun Meclis aritmetiği açısından büyük bir çoğunluk hakimiyeti ve buna bağlı olarak istenilen her türlü düzenlemenin rahatlıkla yapılabileceği bir ortam var.
Tüm dünyada likidite bolluğu yaşanıyor.
AB ile olan ilişkilerde önemli bir mesafe alınmış.
Bunun sonucunda iç borçlanmanın faizi yıllık bazda yüzde 6’nın altına indirilmiş.
Ama ne oluyor, adeta özel bir çabayla Hazine yeniden yıllık bazda bileşik yüzde 50’ye yakın faizle borçlanır hale geliyor.