Mali konuları, mali mevzuatta çeşitli değişiklikleri içeren bir torba kanun daha geliyor. Bu ay içerisinde Meclis’e sunulacağını düşünüyorum. Peki bu torba kanun teklifinde neler olacak ve neler olmalı? Şimdilik üç konuda düzenleme olacağı hemen hemen hemen kesin gibi.
Bunlardan birincisi emlâk vergisi takdir komisyonlarınca yapılan uçuk-kaçık arsa/arazi değer belirlemelerini sınırlayan bir düzenleme olacak. Nitekim kamuoyunda da bu konuda beklenti yüksek. Bu konuda açılmış 100 bin civarı davanın olduğu söyleniyor. Nitekim geçmişte de sorun kanun yolu ile çözülmüş ve yapılan artışlara bir üst sınır çizilmişti.
Torba kanunla gelmesi muhtemel ikinci düzenleme ise vergi incelemelerine yönelik. Vergi Usul Kanunu’na eklenmesi düşünülen bir madde ile normal vergi incelemeleri ile vergi suçlarına ilişkin incelemelerin yöntem bakımından ayrıştırılması öngörülüyor. Vergi Denetim Kurulu’ndan yapılan açıklamalara göre vergi müfettişlerine sahte/yanıltıcı belge tanzimi ile mücadelede, özellikle sahte belge düzenlemeyi meslek edinenler ve bu suçları örgütlü olarak, bir organizasyon çerçevesinde işleyenlere karşı kullanılmak üzere Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen pek çok müesseseden yararlanma olanağı verilmek isteniyor.
Torba kanunla gelmesi pek muhtemel üçüncü düzenleme ise enflasyon muhasebesi ile ilgili. Dönem sonunda yapılması gereken enflasyon düzeltmesi uygulaması üç yıl ertelenecek gibi gözüküyor. Sorun, seçim sonrasına erteleniyor. Bakarsınız, tamamen kaldırılabilir de. Ancak erteleme veya kaldırmanın muhasebe standartları karşısında nasıl değerlendirileceği sorunu ise KGK’nın kucağında olacak.
Bazı açıklamalardan, kazançlarını düşük beyan eden, özellikle serbest meslek erbabına karşı bazı tedbirler düşünüldüğü de anlaşılıyor. Hayat standardı, ortalama kâr haddi gibi otokontrol müesseselerinin tekrar ihdas edilebileceğini düşünmüyorum. Medyadan duyduğuma göre belli ölçütlere göre düşük gelir beyan eden avukat, muhasebeci, doktor gibi meslek mensuplarından yıllık faaliyet harcı alınması düşünülüyormuş. Olabilir mi? Olabilir. Ancak hukuki sorunları çok olacağı için iyi düşünülmeli ve iyi düzenlenmelidir.
Torba kanun teklifinde olması gereken asıl düzenleme bence borçların yapılandırılması. Yapılandırma, kırılgan olduğu hemen herkes tarafından kabul edilen ekonomik yapı içerisinde ayakta kalmaya çalışan işletmeler için can suyu olacak bir konu. Dikkat edilirse burada sözünü ettiği konu, mevcut veya ihtilaflı borçların yapılandırılmasıdır. Yoksa, matrah artırımı, kasa, envanter, stok, cari hesap affı değildir. Gerçi burada da enflasyon düzeltmesinin ertelenmesi, bir anlamda kaldırılması söz konusu iken, Vergi Denetim Kurulu KURGAN programı ile sahte/yanıltıcı belge konusunda ile artık cari dönem denetimine geçerken, geçmişe bir sünger çekmeyi, bir beyaz sayfa açmayı, bunun da matrah artırımı ile sağlanacağını savunmayanlar da yok değil. Ben, bu görüşlere katılmıyorum. Sadece aktarıyorum. Ancak ihtilaflı veya kesinleşmiş borçlar için yapılandırma ihdasının da şart olduğunu düşünüyorum.
Torba kanunda olması gereken konu aslında çok. Örneğin geçici vergi konusunda, örtülü sermaye konusunda, asgari kurumlar vergisi konusunda, giderler konusunda, daha pek çok konuda düzeleme yapılması, ihtilaflı konuların yapılacak düzenlemeler ile giderilmesi gerekiyor. Bu konuları zaman zaman zaten yazdığımdan tekrar ayrıntılarına girmiyorum.
Mükellef hakları güçlendirilmeyi bekliyor. 6183 sayılı kanunun mükellef hakları yönünden gözden geçirilmesi, kamu borçlularına çeşitli ve gerekli korumaların sağlanması gerekiyor.
KURGAN, yazıları düzeltme beyannamelerinde ihtirazi kayıt konusunun önemini tekrar ortaya çıkarmıştır. İçtihatlarla kısıtlanan bu en temel mükellef hakkının yolunun yasa koyucu tarafından açılması gerekmektedir.
Ancak son yıllarda vergi yasalarında yapılan değişiklikler sadece vergi gelirlerini artırma odaklı olduğundan, bu torba ile yapılacak değişikliklerinde aynı doğrultuda olacağını düşünüyorum. Bu nedenle mükellef haklarının gelişimi, sorunların ortadan kaldırılması gibi beklentilerimin karşılık bulacağını hiç sanmıyorum.