Merkez Bankası kurmayları, "Beklenti aralığı olan %19 ile %29'u koruyoruz" diyerek istatistik meselesine ne kadar uzak olduklarını gösterdiler.
Geçen hafta Merkez Bankasının açıklamalarını dinledikten sonra şu sonucu çıkardım:
- Dövizi tutmaya devam edecek.
- Faiz indirimi için fırsat kollayacak ama acele etmeyecek.
- Döviz rezervlerini yeni bir siyasi gerginlik için toparlamaya çalışacak.
Bu arada Merkez Bankası'nın piyasadan döviz aldığını görüyoruz. Büyük ihtimalle bir başka siyasi gerginlik ihtimaline karşı depo dolduruluyor. İhracatçılar, "19 Mart sürecinde ihracatçılara bile döviz işlemleri kısıtlandı" diyerek, benzer bir süreç yaşanırsa neler tecrübe edeceğimizi bize anlatıyorlar.
Diğer yandan, Merkez Bankası kurmayları dezenflasyon sürecinin 2024 Haziran’ında başladığını söyleyerek yepyeni bir tartışmaya daha imza attılar. Bu cümle aynı zamanda 2023 Haziran'dan 2024 Haziran'a kadar bir yılın boşa geçtiğini itiraf etmek gibi oldu. Hafize Gaye Erkan haricinde yönetimin tamamı hâlâ orada duruyor iken, böyle bir cümlenin sarf edilmesi hiç bir şekilde başarısızlığı kabul etmeyeceklerini bizlere gösterdi.
Bununla beraber, "Beklenti aralığı olan % 19 ile % 29'u koruyoruz" diyerek istatistik meselesine ne kadar uzak olduklarını da gösterdiler. Açıkçası 10 puanlık bir enflasyon beklenti farkı, %19'a göre %50'den fazla sapma anlamına geliyor. Merkez Bankası sürekli enflasyon hedefini yukarıdan ıskaladığı için, belki de %30 veya biraz üzerinde açıklanacak yılsonu TÜFE için de kendilerine göre zemin hazırlıyor diyebilirim.
TCMB yönetiminin hâlâ "veri aktıkça duruma bakacağız" demesi, bilimsellikten uzak bir yaklaşım oldu. Sanki bir laboratuvarda deney yaparmış gibi meseleye yaklaşırken, reçetenin insanlar üzerinde denendiğini ve başarısız olduğunu görmezden geliyorlar. Başarısız oldukça da denemeye devam ediyorlar. Sanıyorum böylesi bir "in vivo" yani canlılar üzerinde yapılan deneye etik kurulu raporu alınması gerekirdi.
Hangi veriye bakarak karar verdiklerini bilmek zor ancak ortaya çıkan sonuç ya doğru veriye bakmadıklarını ya da baktıkları verinin doğru olmadığını gösteriyor. Aslında her ikisi de olabilir.