Döviz, faiz, borsa, altın üzerine konuşurken çok ciddi bir sosyal dibe vuruş ile karşı karşıya kalma riski artıyor desem yanlış olmaz.
Betam tarafından yapılan bir araştırmaya göre eğitimine devam etmeyen, bir işte de çalışmayan gençlerin sadece dörtte biri iş arıyor. Tam olarak 1 milyon 236 bin genç kadın, 487 bin de genç erkek iş aramıyor.
Neden iş aramadıkları sorulduğunda genç kadınların yaklaşık %80’i “çocuk bakıyorum” ya da “ev işleriyle meşgulüm” diyor. Çocuk bakımı kabul edilebilir bir neden ancak iş aramayanların üçte ikisi bekâr. Ev işleriyle meşguliyet ise çalışma isteksizliğinin geleneklere uygun farklı bir ifadesi olarak da tanımlanabilir.
Aslına bakılırsa çalışan kadınların büyük çoğunluğu da ev işleriyle meşgul. Diğer taraftan yapılan araştırmada babalar ya da kocalar tarafından kadınların çalışma yaşamına katılmalarına karşı çıktıkları gözüküyor.
Yarım milyon genç, çalışmak istiyor ama iş aramıyor
Erkeklerin iş aramama sebepleri ise pek elle tutulur değil: Pek inandırıcı olmayan ya da nedeni açıkça söylemek istemeyen yanıtlar veriyorlar. Genç erkeklerin %36’sı “sağlık nedenlerini” ileri sürüyor. Oysa kadınlarda sağlık nedeni % 7,7’den ibaret. Sağlık sorunlarını iş aramama nedeni olarak gösteren önemli sayıda genç erkeğin sağlığı bahane ettiği görülüyor. Bu arada erkeklerin % 46’sı ise “kişisel nedenleri” olduğunu vurguluyor. Yani bu konuda açıklama yapmak istemediklerini örtük biçimde söylemiş oluyorlar.
Araştırmayı yapan uzmanlar, "bu gençlerin hepsi zengin babalarının harçlığı ile geçiniyor olamazlar ama gelirlerinin kaynağını da belirtmek istemiyorlar" demişler. Yaklaşık yarım milyon genç kadın ve erkek, çalışmayı arzuladıklarını ama iş aramadıklarını belirtmişler. Bu grubun başlıca iş aramama nedeni meslekleri ile uyumlu ya da kabul edilebilir bir ücretten iş bulamayacaklarını düşünmeleri.
Bu gelişmenin giderek sosyal bir yara haline geldiğini ve aile huzurunu bozmaya başladığını etrafımızdaki örneklerden takip ediyoruz. Döviz, faiz, borsa, altın üzerine konuşurken çok ciddi bir sosyal dibe vuruş ile karşı karşıya kalma riski artıyor desem yanlış olmaz. Bu konuda mutlaka çözüm üretmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.