✓ Türkiye'de işçilerin yüzde 62,5'i, yani neredeyse üçte ikisi asgari ücretin bir miktar altında ya da asgari ücretin yüzde 20'sine kadar fazla bir ücret ile çalışıyor.
✓Asgari ücretin iki katından fazla ücret alan işçilerin
oranı ise yalnızca yüzde 12,7 düzeyinde.
1990’lı yıllar… Asgari ücret belirlenecek ve komisyon toplantılarının başlayacağı günler… Asgari ücret o dönemde hükümet ve işverenin çoğunluk kararıyla belirlenmiyor. Hele hele komisyona, asgari ücret belirlendikten sonra şimdi zaman zaman olduğu gibi “Bu tutar az, şu kadar daha ekleyin” diye jest yaparcasına bir talimat gelmiyor. Çünkü asgari ücreti, belli ölçüler çerçevesinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.
O dönem Anka Haber Ajansı’nda çalışıyorum ve ekonomi servisi şefiyim. Asgari ücretin nasıl hesaplandığına ilişkin bilgiye sahibiz. Asgari ücret gıda ve gıda dışı harcamalar olarak iki gruptan oluşuyor. Önemli olan gıda grubunun ne kadar harcama gerektirdiğini bulmak. Bunun için belli gıda maddeleri alınıyor, onların fiyatı derleniyor, aylık tutara gidiliyor, o tutarın toplam harcamadaki payının ne kadar olduğu da belli, dolayısıyla o aylık tutar yüzde 100’e tamamlanıyor ve o da asgari ücret olarak ilan ediliyor. Yöntem kabaca böyle.
Yılı tam hatırlamıyorum ama o gıda maddelerinin neler olduğuna ilişkin not kağıdını hiç unutmadım. Küçük, pembe bir not kağıdında yazılı o gıda maddeleri ve miktarları. Stajyer arkadaşlardan birine verdim o kağıdı ve piyasadan son fiyatları toplayıp not etmesini istedim. Getirdi genç arkadaşım aldığı fiyatları; örneğin günlük şu kadar et, süt vs. çarpı fiyatlar, çarpı otuz gün; elde ettiğimiz gıda harcamaları örneğin asgari ücretin yüzde 40’ı mı, tamamladık yüzde 100’e ve bir sonuç bulup yazdık. Asgari ücret açıklandı, bizim yazdığımızdan yalnızca kuruş farklı. 1990’lar ve kuruşlar hâlâ para sayılıyor.
Bir sonraki yıl hesabına girişmeden önce çıkan sonuçlardaki kuruşların dikkate alınmadığını da öğrendik. Bu kez aynı yöntemi izleyerek asgari ücreti yine hesapladık ve yazdık. Bu kez kuruş farkı bile yoktu, tam isabet. Hatta o dönem Asgari Ücret Tespit Komisyonu bir yazıyla bu hesabı nasıl yaptığımız sormuştu. İçeriden bilgi sızdığını mı düşünmüşlerdi, kim bilir.
Ya şimdi?
Asgari ücret bir dönem eksiği gediği de olsa belli ölçülerde bilimsel sayılabilecek bir yöntemle hesaplanıyordu.
Hesaba katılan gıda maddeleri yetersiz olabilir, gıdanın payı düşük tutuluyordur; her türlü eleştiri yapılması mümkün. Ama ortada iyi kötü bir hesaplama vardı.
Ya şimdi ne yapılıyor?
“Ben yaptım oldu” ya da “Biz yaptık oldu” denilip geçiliyor.
Komisyonun yapısı bile “Biz yaptık oldu” demeye o kadar uygun ki. Her ne kadar bu yıl işçi temsilcilerinin komisyonda yer alıp almayacakları henüz belli değil ama alsalar ne olacak ki!
Hükümet, işveren ve işçi kesiminden beşer temsilcinin bulunduğu ve kararın oyçokluğuyla alındığı bir komisyonda iki tarafın bir araya gelmesiyle her türlü karar çıkar ve çıkıyor da nitekim. İşçi kesimi bu kez bu oyunda yer almayacağını dile getiriyor ama o da bir çare değil.
Asgari ücret olmuş ortalama ücret
Türkiye’de çok geniş bir kesim asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretten yüksek ücret aldığı belirtilenlerin çoğu da asgari ücretin çok az üstünde bir gelir elde edebiliyor. Yani asgari ücret olmuş adeta ortalama ücret.
DİSK-AR asgari ücretle ilgili çok kapsamlı bir araştırma raporu yayımladı. Önümüzdeki günlerde bu rapordan hepimiz çok yararlanacağız. Bugün söz konusu araştırmadan bir bölüm aktarmakla yetineceğim…
■ 2024 yılı verilerine göre 9,5 milyon işçi, asgari ücretin altı ve yüzde 10 fazlası arasında, yani asgari ücret komşuluğunda çalışıyor.
■ Bir başka deyişle 2024 yılı itibarıyla tüm özel sektör işçilerinin yüzde 53,2’si asgari ücret komşuluğunda ücret alıyor.
■ Ücretle çalışanların 8,4 milyonu (yüzde 46,7’si) asgari ücret ve altında ücretle çalıştığını söylüyor.
■ Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ücretle ve asgari ücretin altında bir ücretle çalışanlar tüm özel sektör çalışanlarının yüzde 49,6’sını (8,9 milyon) oluşturuyor.
■ Türkiye’de 11,2 milyon işçi (yüzde 62,5) asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücretle çalışırken, asgari ücretin iki katından fazla ücret alanlar işçilerin yalnızca yüzde 12,7’sini oluşturuyor.
11,2 milyon x 4 = 45 milyon
DİSK-AR’ın araştırmasının sonuçları çok çarpıcı…
11,2 milyon işçi asgari ücretin yüzde 20 fazlasına kadar ücret alıyor. Bu 11,2 milyonun içinde asgari ücretli de var, asgari ücretten az alan da, yüzde 20’ye kadar fazla alan da.
Bu işçilerin bir kısmı asgari ücretten düşük, bir kısmı yüksek ücret alıyor olsun, ortalamayı da asgari ücretin biraz üstü kabul edelim.
Varsayalım her hane dört kişiden oluşuyor ve her hanede bir kişi çalışıyor. Sonuç; 45 milyonluk nüfusu kapsayan 11 milyon haneye yalnızca asgari ücretten bir miktar fazla para giriyor. Bu yıl için söylersek 22-23 bin lira. Bu tutar seneye de öyle görünüyor ki ancak 27-28 bin lira dolayında olacak.
Asgari ücreti iyi kötü gerçek harcama düzeyine göre belirlemeye yarayacak o pembe not kağıdı da yok artık. “Asgari ücret şu kadar olacak” deniliyor ve oluyor!