Şubat 2003-Eylül 2021 dönemi; tam 224 ay… Bir başka ifadeyle 18 yıl 8 ay, yaklaşık 19 yıl… 2003 yılının başında dünyaya gözlerini açan bir bebek artık üniversite çağında; belki evleniyor, belki askere gidiyor. Böylesine uzun bir zaman dilimi…
Ekim 2021-Ekim 2025 dönemi… Yalnızca 49 ay ya da diğer bir ifadeyle 4 yıl 1 ay, yuvarlayalım 4 yıl… Ekim 2025’te doğan bebek daha okula bile başlayacak yaşa gelmemiş.
Peki bu iki dönemin benzer yanı ne?
Biri yaklaşık 19 yıl, biri 4 yıl ama bu iki dönemde de benzer düzeyde enflasyon yaşanmış, iyi mi! Hatta, son 4 yıllık dönemde önceki 19 yıla göre biraz daha fazla enflasyon söz konusu olmuş.
19 yıldaki toplam fiyat artışı yüzde 502.
Son 4 yıldaki toplam fiyat artışı ise yüzde 505.
Aylık oranlara da bakalım… 224 aydaki aylık ortalama artış yüzde 0,80, sonraki 49 aydaki aylık ortalama artış yüzde 3,74.
Bu aylık oranları yıllık baza getirirsek karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:
Şubat 2003-Eylül 2021 dönemindeki yıllık ortalama enflasyon yüzde 10.
Ekim 2021-Ekim 2025 dönemindeki yıllık ortalama enflasyon yüzde 55.
Son 4 yıldaki artışın yıllık bazda çok daha yüksek olduğu, kimi aylarda yüzde 80’lerin üstüne çıkıldığı söylenebilir, bu doğru da. Ancak benim yaptığım hesaplama tüm ayları kapsıyor, dolayısıyla yıllık artışın görece düşük olduğu aylar ortalamayı aşağı çekiyor. Örneğin son 49 aylık dönemde yıllık bazda yüzde 85 artış da görüldü, yüzde 20 artış da. Benim yaptığım aylık artışlardan giderek tüm ayların yıllığını bulmak ve bu da yüzde 55’e denk geliyor.
Nas öncesi ve sonrası…
2003 yılının başından bu ekime kadar geçen süreyi niye 224 ay ve 49 ay olarak ikiye böldüğüm herhalde açık…
Milat 2021’in eylül ayı, yani “Nas” döneminin başlangıcı…
Nas gerekçesiyle faizin indirilmeye başlanması ve sonrasında olanlar tabii ki unutulmadı. Örneğin...
Döviz kurunun tırmanıp gitmesi ve bunun etkisiyle enflasyonun fırlaması.
Dövizin daha da artmasını önlemek adına bir gece yarısı icat edilen KKM ve bu yüzden Türkiye’nin trilyonlarca liralık yük altına sokulması.
Ekonomide tüm dengelerin alt üst olması, fiyatlama davranışlarının bozulması.
Bu süreçten kurtulmak adına daha sonra bu kez faizin çok artırılması ama bu işlem yavaş yavaş yapıldığı için yüksek faizin enflasyonu düşürmeye umulan katkıyı vermemesi, üstelik bu faizin işlerin tıkanmasına yol açması…. Gibi, gibi…
İşte sonuç!
Sonuç ortada; 2003’ten 2021’in eylülüne kadar kendi halinde giden ekonomi, Türkiye koşullarında normal sayılabilecek düzeyde artış gösteren enflasyon birden zıvanadan çıktı.
Son 4 yıl, enflasyonda önceki 19 yılı aştı.
Bundan daha kötü bir sonuç mu olur?
Üstelik o 19 yılın içinde 2008 küresel krizi de vardı, 2018 rahip krizi de vardı. Küresel kriz tümüyle Türkiye dışındaki etkenlerden kaynaklanmıştı, 2018’deki krizde ise dış etkenler belli ölçüde rol oynamıştı.
Oysa 2021 eylülünden sonra olanlarda herhangi bir dış etken söz konusu mu?
238 liradan 1.855 liraya…
2021 eylülünden önceki 19 yıla yaklaşan dönemde aylık ortalama 238 olan endeks, bu tarihten sonraki dönemde tam 1.855’e çıktı.
Herhangi bir fiyat endeksini, o endeksi oluşturan kalemlerin ortalama fiyatı gibi düşünmek mümkün. Hep verdiğim örnekteki gibi endeksi aylık bir harcama kaleminiz olarak varsayabilirsiniz.
Yani herhangi bir ürüne; aylık sigara giderine, bir depo benzine, evin doğalgaz faturasına, yol masrafına 2021 eylülünden önce aylık 238 lira ödenirken, sonraki dönemde 1.855 lira ödemek gerekmiş.
Bir başka ifadeyle 1 lira olan ödeme yaklaşık 8 liraya çıkmış.
TÜİK verilerine göre
Bu karşılaştırmanın TÜİK’in hesapladığı TÜFE’ye göre olduğunu belirteyim.
TÜFE ile ilgili genel düşünceyi tabii ki biliyor ve yeri geldiğinde bu endekse ilişkin kuşkuları ben de dile getiriyorum. Ama artık “TÜİK’in endeksine göre hesaplama yapılır mı” denilmesin! Ya da bunu diyenler bana 2003’ten bu yana serisi olan başka bir endeks getirsin, onu kullanayım.
Kaldı ki 2020’lerden önce oranlar çok daha düşük olduğu halde TÜFE’ye dönük kuşku pek yoktu. Kuşku son yıllarda çok yüksek.
Dolayısıyla ben son yıllarda bastırıldığı dile getirilen oranlara göre bile durumun nasıl karanlık olduğunu ortaya koyuyorum. Bir tek şu söylenebilir; hani dedim ya, 1 lira olan harcama 8 liraya çıktı, diye, 8 az bulunur da 10 lira denilebilir, 15 lira denilebilir. Ama benim elimde bunu söyleyebileceğim veri yok, olanlar buyursun söylesin…
