HİLAL SÖNMEZ/KAYSERİ
Kayseri Ticaret Odası (KTO) haziran ayı olağan meclis toplantısında dünya ve ülke gündemindeki gelişmeler, savaşların ekonomiye etkileri, finansal belirsizlikler ve iş dünyasının talep ve önerileri değerlendirildi.
Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya; KTO Yönetim Kurulu Üyeleri, meclis ve komite üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ile basın mensupları katıldı.
KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, dünya genelinde artan savaşlar ve çatışmaların toplumlar üzerinde büyük bir endişe yarattığını belirterek, “Bugün insanlık, son yılların en zor ve en sorunlu döneminden geçiyor. Bu çatışma ortamı, ülkeleri savunma harcamalarını artırmaya zorlarken küresel ticaret savaşlarını da körüklüyor. Tedarik zincirlerinin bozulması, maliyetlerin artması ve yatırım kararlarının ertelenmesiyle dünya ekonomisinde daralma yaşanıyor.” dedi.
ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin stratejik sektörlerini koruma adına ek vergiler getirmesinin, küresel ticarete zarar verdiğini vurgulayan Gülsoy, “Gümrük tarifeleriyle ve kotalarla örülen bir dünya istemiyoruz Biz serbest, adil ve kurallara dayanan bir küresel ticaret düzeni istiyoruz. Çünkü kuralların olmadığı, herkesin kendi başına hareket ettiği dünyada önce belirsizlikler artar, ardından da krizler çoğalır.” ifadelerini kullandı.
“Öngörülebilirliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz”
Ticaretin sürdürülebilirliği için öngörülebilirliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Gülsoy, “Savaş tehditleri, petrol fiyatlarının yanı sıra diğer ham maddelerin fiyatlarını da yukarı çekebilir. Talepte daralma nedeniyle insanlarımızda daha temkinli harcama yapıyor. Yüksek faiz oranları, özellikle kredi kullanımını zorlaştırırken ticaretin de azalmasına yol açıyor. Bu da büyüme oranlarımızı yavaşlatırken işletmelerin karlarını olumsuz etkiliyor. Ekonomideki durgunluk, işsizlik oranlarının yükselmesi ve dış ticarette de daralma bu sürecin getirdikleri. Ekonomik ve finansal anlamda birçok belirsizliğin yaşandığı bu zamanlarda, iş dünyasının gelişmelere karşı daha esnek ve hazırlıklı olması büyük önem taşıyor. Ticaretin sürdürülebilirliği için öngörülebilirliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında reel sektörün yaşadığı finansal sıkıntılara da değinen Başkan Gülsoy, “Devam eden güçlükler karşısında işlerimizin devamlılığı için nakit akış planımızı iyi yaparak bir dizi devlet desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Krediler konusunda sanayici ve ticaret erbabına yönelik ivedilikle kolaylaştırıcı adımlar atılmalıdır. Reel sektörün sürdürülebilirliği için finansman maliyetleri makul seviyelere çekilmelidir. Kamu destekli finansman kaynaklarının devreye alınmasını bekliyoruz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin öncülüğünde, Kredi Garanti Fonu iş birliğiyle işletmelere yönelik yeni kredi destekleri acilen hayata geçirilmeli.” çağrısında bulundu.
“Döviz kuru rekabet gücünü zayıflatıyor”
Enflasyon ile döviz kuru arasındaki dengenin bozulduğunu belirten Gülsoy, ihracatçıların rekabet gücünün bu nedenle zayıfladığını söyledi. Özellikle emek yoğun sektörlerde maliyetlerin artmasıyla işletmelerin üretimlerini başka ülkelere kaydırdığına dikkat çeken Gülsoy, “ Üretim ve buna bağlı olarak istihdam alanlarımızı kaybetmeden rekabet gücünü artıracak şekilde maliyetlerin düşürülmesi ve gereken tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.” dedi.