Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre pasaport, ehliyet, aile cüzdanı, noter kağıdı gibi değerleri kağıt olarak nitelendirilen belgelerin yeni yıldaki bedelleri yüzde 19.01 oranında artırıldı.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, çeşitli farklı kararları birleştirdiği kararında, 5510 Sayılı Kanunda açık hükme rağmen, banka kredisi kullanımı sırasında kabul etmeleri halinde emekli maaşlarının haczedilmesini hukuka uygun buldu. Büyük Genel Kurul Kararı olduğu için, yasayla değiştirilmemesi halinde bu hüküm kanun gibi uygulanacak. Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, kredi kullanan bir kişinin sözleşmenin zayıf taraf olduğunu hatırlatarak, böyle bir şart öne süren bankaya karşı direnç göstermesinin mümkün olmadığını, hızla yeni bir düzenlemeyle haczedilmeme uygulamasının güçlü biçimde getirilmesini istedi.
İstanbul İhracatçı Birlikleri, yılın ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 4,5 artışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Yargıtay, tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatlarında bankaların emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna karar verdi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan Konut Fiyat Endeksi haziranda aylık yüzde 2, yıllık yüzde 32,8 arttı.
TCMB'nin mayıs ayı verilerine göre, kısa vadeli dış borç stoku aylık yüzde 1,2 artarak 170,3 milyar dolara çıktı.
TÜİK'in haziran verilerine göre, konut satışları geçen yıla göre yüzde 35,8 artışla 107 bin 723'e yükseldi.
Ticaret Bakanlığı'nın hazırladığı taslak düzenlemeye göre, lokanta, restoran, kafe gibi işletmelerde sunulan hizmet fiyatlarının tüketicilerin karşılaştırabilmesi için fiyat listeleri internet ortamında yayınlanacak. Yine satıcı tarafından tüketici huzurunda tartılarak satılan ürünlerin ambalaj ağırlıklarına ilişkin daranın alınması zorunlu olacak.
Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçi için yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TÜRK-İŞ Başkanı Ergün ile görüşmesinde net bir sonuca ulaşılamamasının, süreçte işveren konumundaki hükümetin elini güçlendirdiği belirtiliyor. İşveren tarafının, grev ihtimalinin sınırlı olduğu varsayımı ile işçi tarafını sıkıştırmaya çalıştığı ve “ya imza ya hakem” baskısı altında bıraktığı savunuluyor.