Şebnem TURHAN
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), eylül toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltti. Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki PPK yönetimi, hazirandan bu yana dört toplantıda 21.5 puanlık artırım kararına imza atmış oldu. Orta Vadeli Program’da yılsonu enflasyon tahmini yüzde 65, ekonomistlerin beklentileri ise yüzde 70'in üzerinde. Bu beklentilere karşın, politika faizinin yüzde 30’a kadar çekilebilmesi negatif reel faiz ortamının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Son toplantıda piyasa anketlerindeki tahminlere paralel artış yapan Merkez Bankası, aylık enflasyonda düşüş sürecinin başlayacağını, güçlü yurtiçi talebe yönelik de makroihtiyati tedbirlerin süreceği mesajını verdi. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın beklentiyi karşıladığını, bunun iletişim açısından olumlu olduğunu vurgularken ekim toplantısında da 500 baz puanlık artış olabileceği tahmininde bulundu. Beklentiye paralel artış gelse de karar öncesi 27 liranın altında olan dolar/TL 27.2 seviyelerine kadar yükseldi, borsada ise alımlar hızlandı. Geçen ay görülen agresif artışın sonrasında bu ayki PPK’dan beklentilere paralel 5 puanlık artış gelmesi, piyasa tarafından Merkez’in “çok agresif gitmemeye karar verdiği” beklentilerini güncelleyerek faiz kararlarına yön vereceği yorumlarına yol açtı. Piyasanın 5 puanlık beklentisinin gerisinde kalmamasını olumlu bulan uzmanlar, beklentinin üzerine çıkmayarak da hem siyasi hem de bazı kanallardan gelecek eleştirileri de önlediğini dile getirdi.
Petrol fiyatlarındaki yükseliş risk oluşturuyor
Merkez Bankası PPK karar metninde ise ağustos toplantısına göre en büyük değişim petrol fiyatlarındaki yükselişin yarattığı risk ile vergi artışlarının aylık enflasyona önemli ölçüde yansıdığına yapılan vurgu oldu. Metinde, kurulun, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği yinelenirken ağustos ve temmuz aylarında enflasyonun öngörülenin üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekildi. Ayrıca, yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılığın devam ettiğine işaret eden PPK metninde, petrol fiyatlarındaki artışın ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulmanın enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturduğuna vurgu yapıldı.
Aylık enflasyon ana eğiliminde düşüş başlayacak
Metinde, “Bu unsurlar, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır” denildi.
Ekonomistler de yüzde 4 civarı aylık enflasyon bekliyor
Temmuz ve ağustos aylarında enflasyon iki ayda yüzde 19’un üzerinde artış gösterdi. Merkez Bankası bundan sonra bu yüksek seviyelerde aylık enflasyonun devam etmeyeceğini belirtiyor, piyasa uzmanlarının hesaplamaları da Merkez Bankası’nın beklentileriyle uyumlu. Aylık enflasyonun önümüzdeki süreçte yüzde 4 civarı artacağı yani aylık enflasyon eğiliminde düşüş olacağı hesaplanıyor ama bu yıllık enflasyondaki artışı durdurmaya yetmeyecek. Yıllık enflasyon yükselmeye devam edecek beklentiler yüzde 70 seviyelerinde 2023 sonu için. OVP’de ise yüzde 65, Merkez Bankası’nın ise yüzde 58 tahminin güncellemesi bekleniyor. 2024 ise yüzde 33 seviyesinde hem Merkez Bankası hem de OVP’de. PPK metninde 2024 patikasında uyumlu şekilde tesis edileceği yer alması ise yüzde 33 enflasyon beklentisi nedeniyle halen daha artış alanının bulunduğu yorumlarına yol açtı. Tabii ki uzmanlar her seferinde halen daha reel faizin artıya geçmediğini hatırlatıyor.
Miktarsal sıkılaştırma kararları sürdürülecek
Yurtiçi talebin güçlü olmasına vurgunun yapılması Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de dikkat çektiği gibi ilave tedbirlerin gelebileceği olarak yorumlandı. PPK metninde doğrudan yabancı yatırımların, dış finansman koşullarındaki iyileşmenin, rezervlerde süregelen artışın, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteğinin ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlamasının fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı kaydedildi. Metinde yüzde 5 hedefi hatırlatılarak enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği ifadesi kalmaya devam etti. Metinde, sadeleşmenin devam ettiği anımsatılarak “Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmektedir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” denildi.
UZMANLAR PARA POLİTİKASI KURULU KARARINI NASIL YORUMLADI?
ENFLASYONUN PEŞİNDE KOŞMAYA DEVAM
Ekonomist Fatih Özatay: Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini beklenen kadar artırdı. 2024 yılsonu enflasyon tahmini Merkez Bankası’nın yüzde 33 ama yüzde 38 seviyesinde gerçekleşme oluşacak o nedenle politika faizi halen daha o seviyenin çok uzağında bulunuyor. Bu ileride yükseltecekleri anlamına geliyor ama geciktikçe enflasyonun peşinde koşturma riskini göze almış oluyorsunuz. 7.5-10 puan birden bu toplantıda artırılsaydı iş çok daha kolay olurdu. Enflasyon daha rahat yakalanırdı. Halen negatif reel faiz dönemi devam ediyor. Kararın olumlu tarafı ise beklentinin altında bir artırım yapılmaması oldu. Biraz daha yüksek artırım yapılabilseydi havayı olumluya çevirebilirdi. Ekim toplantısında 5 puan daha faiz artışı yapacaktır ama bence yine daha yüksek olması gerekiyor. Olması gereken artışın altında kaldıkça ihtiyaç olan artırım oranı da yükseliyor.
TL’Yİ BAŞKALARI MI CAZİP KILACAK?
Ekonomist Uğur Gürses: Rahvan para politikası. ‘Enflasyon önden koşsun ben yetişirim’ diyen merkez bankası… TL’yi başkaları mı cazip kılacak? Aralık sonuna kadar kendi tahminini yüzde 14 ilave artış (yıllık yüzde 41) faizini ise yüzde 30’a çekebiliyor.
FAİZ ARTIRIMLARINA DEVAM SİNYALİ
Ekonomist İnanç Sözer: TCMB beklentilere paralel olarak politika faizini yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltirken, enflasyonla mücadelede kararlı olduğu vurgusunu yenileyerek önümüzdeki ay da faiz artırımına devam edeceğinin sinyalini verdi. Kararın ardından mevduat faizlerin de yüzde 40’ın altı kalmayacak iken, kredi faizleri yüzde 50’lerde kalıcı hale gelecektir. Bu durum iç talebi baskılayarak şirket bilançolarına dair sorunları artırırken, 2024 yılında Türkiye’nin hak ettiği dezenflasyonun başlayacağına dair beklentileri artıracaktır. Karar; TCMB'nin kredibilitesindeki toparlanmayı desteklerken, ekonomi yönetiminden aldığı destekle makroekonomik istikrara olumlu katkı yapacaktır. Faiz artırımı değer kayıplarını sınırlayacak olsa da, TL'de süregelen sorunlar nedeniyle önümüzdeki seneden önce değerlenme beklemiyoruz.
BEKLENTİYE UYGUN ARTIŞ İLETİŞİM AÇISINDAN DOĞRU
Deniz Yatırım Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: Ağustos ayındaki sürprizin ardından Merkez Bankası’nın piyasa konsensüsü paralelinde hareket etmesini iletişim açısından doğru buluyoruz. Paylaşılan metin de gayet sade. Beklentilerdeki bozulmaya yapılan atıf korunurken, aylık enflasyon seyrine dair de değerlendirmeye yer verilmiş. Benzer şekilde miktarsal sıkılaştırma iletişimi de korunuyor. Yıl sonu enflasyonu için de Enflasyon Raporu sunumunda yer alan patika işaret ediliyor. OVP’nin ardından gayet doğal. PPK ile birlikte Türk varlıklarında TCMB kaynaklı bir fiyatlama riski öngörmüyoruz.
MERKEZ BANKASI’NIN TAHMİNİ FAZLA İYİMSER
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Önceki günden beri artış 750 baz puan olur mu spekülasyonu yapılıyordu. Özellikle Bakan Şimşek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’taki açıklamalarının ardından. Ancak TCMB sürpriz yapmadı ve beklentiye paralel şekilde faizi artırdı. Geçen ayki toplantıdan önce piyasada TCMB faizi artıramaz söylemlerinin yanı sıra çok farklı beklentiler vardı ama Merkez Bankası 750 baz puan artırarak psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bu toplantıdan önce kimse faiz artıramaz diyemedi artık. Merkez Bankası yönlendirme, rehberlik yapmak istiyor özellikle de maliyet kaynaklı enflasyonun fiyatlara büyük ölçüde girdiğini ve eylül itibariyle aylık bazda enflasyonun düşüşe geçeceğini söylüyor. Eylülde döviz kurlarında ve akaryakıt fiyatlarında sert bir hareket olmadı, eylülde bu senaryo gerçekleşebilir ancak ekim ayı her zaman aylık enflasyonun yüksek geldiği bir aydır. Bunun yanı sıra yükselen petrol fiyatları gibi Merkez Bankası’nın kontrol edemeyeceği dışsal faktörler de söz konusu. O nedenle Merkez Bankası’nın bu tahminin iyimser buluyorum ve tehdit eden unsurların çok fazla olduğunu düşünüyorum.
MERKEZ BANKASI DOĞRU YÖNDE BÜYÜK ADIMLARLA İLERLİYOR
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen: TCMB beklentilere uygun olarak 500 baz puan artırarak %25’ten %30’a yükseltti. Politika faizi 2003 Eylül ayından bu yana en yüksek nominal seviyesine yükselmiş oldu. Merkez Bankası doğru yönde büyük adımlarla ilerliyor. Merkez Bankasının faiz artışına büyük adımlarla devam etmesini ve metinde geleceğe yönelik kademeli sıkılaşma vurgusunun korunmasını önemsiyoruz. Önümüzdeki günlerde BDDK veya TCMB kaynaklı tüketici kredisi ve kredi kartlarına yönelik seçici sıkılaşma önlemleri bekliyoruz. TCMB’nin büyük adımlarla kısa sürede politika faizini yüzde 35 seviyesine çıkartmasını bekliyoruz. Arkasından yaklaşan yerel seçimler öncesinde faiz artışlarına ara verilecek. Yerel seçimler bittikten sonra politika faizinin hızla yüzde 40’a çekileceğini öngörüyoruz. Faiz kararı sonrası enflasyon ve kur tahminlerimizde bir değişikliğe gitmiyoruz. OVP sonrasında dolar kuru tahminimiz 2023 yılsonu için 30,00 TL, 2024 sonu için 43,00 TL. Enflasyon tahminimiz 2023 sonu için yüzde 67, 2024 sonu için yüzde 42 düzeyinde.
BEKLENTİLER BOZULURSA DAHA GÜÇLÜ ARTIŞ GELEBİLİR
Fortuna Capital Danışmanlık Kurucusu Dr. Altuğ Özaslan: Merkez Bankası beklentilere paralel faiz artırdı ancak ben dahil belki bir pozitifl ik yapabilir demiştik. Metinden görülüyor ki faiz artışları sürecek ve ekim ayında da 500 baz puanlık artış gelecek. Metindeki en önemli kısımlarda enflasyondaki bozulmaya, dayanıklı iç talebe, artan petrol fiyatlarına dikkat çekiliyor. İçeride yüzde 70 yılsonu enflasyonu bekliyorum ben ve kredi kanalındaki beklenen gevşemenin, genişlemenin biraz daha öteleneceğini düşünüyorum. Kredi genişlemesi 2024’e kayacak. Merkez Bankası enflasyondaki beklentiler bozulmaya devam eder, işaret edilen patikanın üzerine çıkarsa faiz artışının da yukarıya gidebileceğini aslında ortaya koyuyor. Bu iki toplantıda yapılan güçlü artışlar ve PPK metinleriyle de bunu desteklediğini düşünüyorum. Beklentiler bozulmaya devam ederse Merkez Bankası elini korkak alıştırmayacak. Mali tarafta da sıkılaşma devam edecek güçlü iç talep vurgusu bunu gösteriyor. Ağustos toplantısı öncesi öngörülebilirlik konusunda eleştiriliyordu Merkez Bankası ancak bugünkü PPK kararı ve açıklamalarla öngörülebilirlik arttı. Metinde dikkat çeken diğer husus da TL cinsi varlıklara artan ilgiye dikkat çekilmesi. 2001 sonraki süreçte de yabancı girişlerinin fiyat istikrarına etkisi vardı. Bu beklentiler PPK metnine de yansımış.
TL MEVDUATI TEŞVİK EDİCİ DÜZENLEMELERİN DEVAMI GELECEK
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler: TCMB’nin ağırlıklı piyasa beklentisine paralel bir karar aldığını görüyoruz. Bu kararın gerekçesi de enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmesi olarak açıklanabilir. TCMB hizmet enflasyonundaki katılık ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmaya vurgu yapmaya devam ederken, bu ay ek olarak petrol fiyatlarındaki yükselişe de dikkat çekmiş. Bununla beraber, TCMB ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona önemli ölçüde yansıdığını da belirtiyor, ki bu TCMB’nin enflasyon değerlendirmesine ilişkin bir yumuşama olarak okunabilir. Bu ifadeden belki TCMB’nin bundan sonraki toplantılarda faiz artışlarının daha küçük adımlarla (örneğin 250 bazpuanlık) devam etme niyetinde olduğu sonucu çıkarılabilir. Ancak sonraki toplantıda faiz kararında temel belirleyici faktörlerin 3 Ekim’de açıklanacak eylül enflasyonu ve toplantıya kadarki süreçte mevduat/ kredi faizleri ve kurun seyri olacağını söyleyebiliriz. TCMB’nin faiz kararı dışında Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelere de dikkat çektiğini görüyoruz ki buna göre KKM’den TL mevduata geçişi teşvik edici düzenlemelerin önümüzdeki günlerde de devam edebileceğini düşünüyoruz.
KARAR DOĞRU YÖNDE ATILMIŞ BİR ADIM
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara: TCMB’nin aldığı karar doğru yönde atılmış bir adım. Ben enflasyona dair biraz daha karamsarım. Enflasyon ataletini kırmak ve beklentileri düzeltmek için daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öte yandan merkez bankasının kısıtlarını da anlıyorum. İşleri hiç kolay değil. Ekonomide sert bir yavaşlamaya yol açmadan enflasyonu kontrol etmeye çalışıyorlar. En azından yerel seçimlere kadar amaçlanan bu gibi görünüyor. Bunu sadece faiz politikasıyla gerçekleştirebilmek mümkün değil. Maliye politikası ve makroihtiyati politikanın da doğru bir bileşimle kurgulanması gerekiyor.
MERKEZ BANKASI TEMKİNLİ DURUŞUNU KORUDU
TSKB Ekonomik Araştırmalar Baş Ekonomisti Şakir Turan: TCMB PPK faizleri beklentiler dahilinde 500 baz puan artırarak yüzde 30'a çıkardı. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması çiin parasal sıkılaştırma sürecine devam ettiğini ve bu süreci destekleyecek kararlar almayı sürdüreceğini yineledi. Yurtiçi talepteki güçlü seyrin yanında petrol fiyatlarındaki ve beklentilerdeki yükselişe dikkat çekerek temkinli duruşunu korudu. Sonuç olarak TCMB, beklentiler dahilinde faiz artırırken, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kadelemi olarak güçlendirileceğini tekrarladı. Aylık enflasyon oranlarının yyavaşlayacağına dair öngörüsüne karşın görünümü etkileyen petrol fiyatı ve enflasyon beklentilerinde devam eden bozulmaya atıf yapması ile temkinli duruşunu korudu. Önümüzdeki dönemde görünümü etkileyen bu unsurlarda yaşanabilecek gelişmeler ve gerçekleşmelerin tahminlerin üzerinde kalması durumunda ise ilave faiz artırım beklentileri güçlenebilecektir. Bu süreçte TCMB'nin atacağı olası parasal sıkılaştırmayı güçlendirme adımları ve bu adımların iletişiminin yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.