İş dünyasının seçim sonrası sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına ihtiyaç duyacağını belirten Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, fiyat istikrarını sağlamadan dengeli bir büyümeye geçmenin mümkün olmadığını, bu yüzden önceliğin enflasyonla mücadeleye verilmesi gerektiğini söyledi.
EGİAD, “Global Piyasalar ve Türkiye Ekonomisinde Son Gelişmeler” başlıklı toplantı ile İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan ve İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen’i ağırladı. Toplantının açılış konuşmasında döviz kurlarının seçime yaklaştıkça yükselmeye başladığını ama bunu normal karşılamak gerektiğini söyleyen Alp Avni Yelkenbiçer, “Seçimden sonra TL’nin yabancı paralara karşı değer kaybedip kaybetmeyeceği sorusunun yanıtı büyük ölçüde seçimden sonra nasıl bir yol izleneceğine bağlı; sık sık iktisat teorisi bakımından yanlış olduğunu belirttiğimiz ekonomi politikasından vazgeçip doğru politikalara dönmemiz gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı önemli
Seçim sonrası ekonominin gideceği yönde atamalar ve yapısal reformlar konusundaki girişimlerin belirleyici olacağını dile getiren Yelkenbiçer, “Seçim sonrası sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına ihtiyaç duyuyoruz. Fiyat istikrarını sağlamadan da dengeli bir büyümeye geçmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Bu yüzden ilk önceliğimiz enflasyonla mücadele olmalı. Tüm bu beklentiler bağımsız bir çalışmayla gerçekleşebilir. Kuşkusuz bunları tam anlamıyla bağımsız kılınmış bir Merkez Bankası ve yeni bir kadroyla yapmak gerekir. Bu tür kararları alıp uygularken kişilerin ve kurumların itibar sorunu olmamasını temenni ediyoruz” dedi.
EKONOMİ gazetesi yazarlarından İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan ise, krizin 2008’e dönüşmesinin düşük bir ihtimal olduğunu belirterek, “Ancak ekonomiye hiç bir etkisi olmayacak demek de doğru olmaz. Küçük bankalardan büyüklere doğru bir mevduat akışı başlamış durumda. Küçük bankalar hem mevduat oranlarını artırmaya gidiyorlar hem de kredilerini daraltma yolundalar. Şayet mevduat oranlarında artış olmaz ise alternatif piyasalara yani para piyasası fonlarına kaymalar söz konusu olacak. Dolayısı ile Fed’in dışında etkenlerle bir sıkılaşma göreceğiz” diye konuştu.
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen ise, “ABD bankalarında yaşanan sorunlar finansal sistemi tehdit eden bir boyuta ulaşmadan kontrol altına alındı. Bankacılık sisteminden mevduat çıkışı ve küçük bankalardan büyük bankalara mevduat kaçışı durdu. Bölgesel banka hisseleri uzun bir aradan sonra tekrar yükseliyor. Yaşanan şokun finansal koşulları sıkılaştırması ve büyümeyi aşağı çekmesi bekleniyor” dedi.