Hüsniye GÜNGÖR
Londra merkezli gayrimenkul danışmanlık firması Knight Frank’in Global Servet Raporu, net varlığı 30 milyon doların üzerinde olan ultra zenginlerin toplam servetinin ‘sürekli kriz yılı’ olarak tanımlanan 2022’de yüzde 10 azaldığını ortaya koydu. Rapora göre ultra zenginlerin serveti, 10.1 trilyon dolar eridi. Türk kamuoyuna tanıtılan rapora göre, toplam servetin üçte birini konut/emlak, yüzde 25’ini hisse senedi, yüzde 21’iniyse ticari mülk oluştururken servet kaybı Avrupa’da yüzde 17, Avustralya’da yüzde 11 Amerika’da yüzde 10 oldu. Afrika ve Asya ise sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 7 ile nispeten daha az oranda bir düşüş yaşadı.
Ancak rapor, varlıklı yatırımcıların yüzde 69’unun keskin bir geri dönüş yılı olması beklenen 2023’te kendi portföylerinde büyüme beklediğini ortaya koyuyor. Raporda “Bu yeni servet oluşumu sermayeyi büyütme (cevap verenlerin yüzde 31’i), sermayeyi koruma (yüzde 26) ve gelir yaratma (yüzde 23) hedefleri ile gerçekleşecek. Enflasyondan korunma ve çeşitlendirme sağlamak için yatırımcıların neredeyse üçte biri mülk yatırımlarına bakıyor. Ayrıca, yatırımcıların, yüzde 29'unun borç hacimlerini azalttığını göreceğiz” denildi.
Knight Frank'in Küresel Araştırma Başkanı ve The Wealth Report'un Genel Yayın Yönetmeni Liam Bailey ana ekonomilerde hedeflerin üzerinde seyreden enflasyon, artan faiz oranları ve tüketicilerin yaşam maliyetlerindeki ciddi artışın global ekonomi için risk yaratmaya devam ettiğini söyledi. Ancak, yatırımcıların tüm bu risklerin ötesine bakması gerektiğine dikkat çeken Bailey “Bu yıl içinde faiz oranlarının çark edeceğine ve piyasadaki havanın da hızla değişeceğine inanıyoruz. İşte o zaman yatırımcıların, global emlak piyasasındaki gerçek fırsatları yakalamak için pozisyonlarını en iyi şekilde belirlemiş olmaları gerekecek” diye konuştu.
Knight Frank’in global servet raporunda COVID-19’un bir sonucu olarak sürekli hareket halinde olma isteğinin artmasıyla net varlığı 30 milyon doların üzerinde olan bireylerin yüzde 13’ünün ikinci bir pasaport veya vatandaşlık istediğini ortaya koydu. Raporda, “Ülkeler arasında serbest dolaşımdaki serveti kapmaya çalışma yarışı kızışıyor. Batılı yatırımcılar için vize programı alternatifleri, Türkiye'de hızlı artış gösteren başvuruların yanı sıra Dubai, Singapur ve Hong Kong'daki daha esnek tekliflerle birlikte iyice fazlalaştı” ifadesine yer verildi.