VOLKAN AKI
Yeni bir çağa doğru girerken, rekabette ayakta kalmak giderek zorlaşıyor. Bu anlamda yapay zeka, içinde bulunduğumuz çağın belirleyici unsuru olacak, ona uyum sağlamayan da rekabette geri kalacak. Şirketler tarafından bakıldığında, özellikle KOBİ; yapay zekanın ne olduğunu, neye yaradığını daha doğrusu işlerinde nasıl kullanabileceklerini bilmek ile ilgili sorunlar yaşayabiliyor. Aslında yapay zekayı kullanmaya başlamadan önce izlenmesi gereken "temel" bir yol var, o da uyuyan verileri uyandırmak.
Endüstriyel sektörde imalat yapan KOBİ'ler; satış, operasyon ve üretimden dolayı büyük ölçüde dokunulmamış muazzam veri depoları biriktiriyor. Ancak bunlar arasından sadece bazı şirketler, hareketsiz verilerini avantaja dönüştürebiliyor. Kendi verileri konusunda yaptığı çalışmalar, aslında KOBİ'leri geleceğe taşıyabilir. Böyle bir adım, KOBİ'leri hem bugünün hem de yarının rekabetine hazırlayabilir.
VERİLERİNİZE BİR DÖNÜP BAKIN!
Her organizasyonun, görünürde çözümü zor sorunları vardır. Bunlar, alt satırda sürekli kümülatif olumsuz etkiye sahip, radar altında kalan sorunlardır. Ancak endüstriyel üretim alanındaki küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) için, günlük operasyonları izlemek, incelemek ve yorumlamak için şirket içi kaynaklar ayırmak en iyi ihtimalle pratik değildir. Çoğu zaman, keşfetmek veya yenilik yapmak bir yana hem sorunları gidermek hem de statükoyu korumak için yeterli kaynak yoktur. Ekip üyeleri kurtulabilse bile, nereden başlayacaklarını veya buldukları bilgilerle ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Oysa çok sayıda endüstriyel KOBİ'nin üretkenliklerini artırdığını ve ücretsiz bir kaynak olan kendi hareketsiz verilerini kullanarak büyümeyi kolaylaştırdığını görebiliyoruz. Bunun yolu "veri"ye dönüp bakmaktan ve kullanma kararı almaktan geçiyor.
GÜNLÜK SORUNLARA YAKLAŞIM
Çoğu KOBİ, verilere dönüp bakmaya ve bunu düşünmeye zaman bulamadıklarını söyleyebiliyor. Çünkü günlük sorunların çözümüyle uğraşırken KOBİ'ler hem zaman bulamayabiliyor hem de kaynak ayıramayabiliyor. Oysa üretim ve endüstri tabanlı KOBİ'lerde birden fazla günlük operasyonda üretilir ve yerinde sistemlerde veriler, ekip üyelerinin uzmanlıklarıyla ve başka yerlerde yakalanabilir. Bu verilerin, düzenli olarak toplanmaya ve kullanılmaya başlanması, rekabette güncel sorunlara çözümler bulmaya ve yapay zeka için en büyük hazırlığı yapmaya yardımcı olur. Çünkü yapay zekayı kullanabilmek için düzenli ve sınıflandırılmış verilere ihtiyaç vardır. Bu verileri analiz etmek için hedef bir konu (örneğin "satış" gibi) seçip ekiplerle analiz etmek ve bunun için daha az maliyetli hatta ücretsiz yazılımlar da kullanmak mümkün…
ASLINDA BU BİR ZİHNİYET DEĞİŞİMİ
Veriyi kullanmak hatta yapay zekaya dönük bir dönüş yaratmak aslında bir "zihniyet" ve yaklaşım dönüşümünü de gerektiriyor. Aslında basit çözümleri bulunan günlük basit sorunlarla bile uğraşırken bilgiye dayalı bir düşünce tarzı ve arayışı benimsemek, bu dönüşüm için önemli bir adım. KOBİ'ler, bu düşünceyi ve tavrı şirkette kurumsal hale getirmeye başladığında, aslında büyük bir dönüşümü de başlatmış olur. Aynı mantıkla, “uyuyan verileri" uyandırmak çok önemli sonuçlar doğurmaya başlayacaktır. Veri odaklı kültür, gerçekten farklılaştırılmış müşteri ve çalışan deneyimleri yaratmak ve karmaşık yeni uygulamaların büyümesini sağlamak için sürekli performans iyileştirmesini teşvik eder.
Değişim tepeden başlamalı!
Tüm dönüşümü sağlamak için adım adım ama hızlı ilerlemek gerekiyor. Burada en önemli konulardan biri uygun danışman ya da partnerlerle çalışmak. Pek çok şirket aslında yazılıma, uygulamalara yatırım yapıyor ama gerisini getiremiyor. Bunun en önemli nedenlerinin başında, "zihniyet değişimi"ni başaramamak geliyor. Değişimin, CEO’dan ya da şirketin başındaki kurucu isimlerden başlaması gerekiyor. Onlar dönüşümü başlatacak zihniyet değişimini yerleştirebilirler. Ardından ise yatırım yapılan alanlarda doğru eğitimleri almak, doğru danışmanları bulmak gerekiyor. Çoğu zaman eğitim ve gerekli uzmanlığa yatırım yapılmaması, dönüşüm için en büyük engel oluyor.
Veri odaklı şirket olma zamanı
BUGÜNE KADAR Kİ KLASİK YAKLAŞIM:
Kuruluşlar genellikle öngörücü sistemlerden yapay zeka odaklı otomasyona kadar veri odaklı yaklaşımları kuruluş genelinde ara sıra uygular, masada değer bırakır ve verimsizlikler yaratır. Birçok iş sorunu hala geleneksel yaklaşımlarla çözülür ve çözülmesi aylar veya yıllar alır.
YENİ VERİ ODAKLI ŞİRKET YAKLAŞIMI:
Neredeyse tüm çalışanlar işlerini desteklemek için doğal ve düzenli olarak verileri kullanır. Uzun -bazen çok yıllık- yol haritaları geliştirerek sorunları çözmeye yönelmek yerine, yenilikçi veri teknikleri kullanırlar. Bunun için de gerekli karar alma yetkilerine sahiptirler. Kuruluşlar daha iyi karar alma ve temel günlük faaliyetleri ve düzenli olarak gerçekleşen kararları otomatikleştirme yeteneğine sahiptir. Çalışanlar yenilik, iş birliği ve iletişim gibi daha "insani" alanlara odaklanmakta özgürdür. Veri odaklı kültür, gerçekten farklılaştırılmış müşteri ve çalışan deneyimleri yaratmak ve bugün yaygın olarak bulunmayan gelişmiş yeni uygulamaların büyümesini sağlamak için sürekli performans iyileştirmesini teşvik eder.
ZİHNİYET DEĞİŞİMİ YARATMIŞ VE VERİ ODAKLI ŞİRKETİN ÖZELLİKLERİ
Çeşitli araştırmalar, veri odaklı olmuş ve zihniyet değişimini gerçekleştirme yolunda olan şirketlerin özelliklerini şöyle tanımlıyor:
1. Veri her karara, etkileşime ve sürece gömülüdür.
2. Veri gerçek zamanlı olarak işlenir ve iletilir.
3. Esnek veri depoları bütünleşmiş, kullanıma hazır verileri mümkün kılar.
4. Veri odaklı işletme modeli verileri bir ürün gibi ele alır.
5. Şirketteki BT sorumlusunun rolü, değer üretmek için genişletilir.
6. Veri ekosistemi üyelikleri norm haline gelir. Bu kılavuz, yöneticilerin yeni veri odaklı kuruluşun özelliklerini ve bunların sağladığı yetenekleri anlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
7. Gizlilik, güvenlik ve dayanıklılık için veri yönetimine öncelik verilir ve otomatikleştirilir.