BESTENİGÂR KARA/ İSTANBUL
Japonya merkezli Sompo Holding, Türkiye’de sigortacılığı geliştirme ve sigorta penetrasyonunu artırmaya odaklandı. Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur “Bu kapsamda satış ağımızı genişlettik. 2023’te bin acente ağımıza katıldı. Yılsonunda ağımız 4 bin acenteden oluşacak. 2025’te bu rakamı 5 bine çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Sompo Holding 46 ülkede 80 bini aşkın çalışan ve yaklaşık 20 milyar dolarlık prim üretimi ile faaliyet gösteriyor. Türkiye’ye 2002’de giren şirket, ülkedeki ilk poliçesini 2003’te kesti. Japon şirketin küresel operasyonu içinde yaklaşık yüzde 2-2,5’luk paya sahip olan Sompo Sigorta, 2024’ü 1 milyar dolarlık primle kapatmayı planlıyor. “Teknoloji, veriyi iyi kullanma ve uzun vadeli bakış açısı, rekabette bizi farklılaştıran en güçlü kaslarımız” diyen Uğur, şirketin müşteri tabanının yüzde 16 büyüdüğünü ve müşteri sayısının 2,5 milyona ulaştığını belirtti. Çalışan sayısını iki yılda 700’den 824’e çıkaran Sompo Sigorta, pazar payını bir yılda yüzde 4,2’den yüzde 4,7’ye yükseltti. Uğur “Temel hedeflerimizden biri de ürün çeşitliliği. Son olarak sınırları aşan sağlık sigortası ürününü piyasaya sunduk” dedi.
Yapay zekâ ve veri analitiği gibi ileri teknolojilere odaklanan Sompo Sigorta, bu kapsamda Sompo Teknoloji AŞ’yi kurdu. Sompo Holding’in sigortacılıktan gelen know-how’ını yeni teknolojilerle birleştirerek ürünleştirmeyi ve daha sonra ihraç etmeyi hedefleyen şirkette 50 kişi çalışıyor. Firma, ürünlerini öncelikli olarak Sompo Holding’in yurt dışı iştiraklerine ihraç edecek. Sompo Sigorta Ocak-Eylül döneminde yüzde 94 büyüdü. Şirket 2025’te teknoloji, marka bilinirliği, müşteri sayısını artırma ve sigorta penetrasyonuna yönelik yatırımlarına devam edecek. Uğur “Ayrıca, oto sigorta alanındaki öncü pozisyonumuzda liderlik hedefliyoruz. Pazar payımızı da artırmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Serbest piyasa rejimine geçilmeli”
Uğur, ekonomide öngörülebilirliğin 2025’te devam edeceğini; ancak enflasyonun düşmesiyle yatırım gelirlerinin azalacağını kaydetti. “Şirketler için teknik fiyatlandırma ve sermaye yeterliliği elzem hale gelecek” diyen Uğur “Reasürans tarafında kapasite sorunu beklemiyoruz. Türkiye’deki belirsizliklerin azalması ve dünyadaki faiz gelişmeleri göz önünde bulundurulduğunda maliyetlerde ılımlı bir yumuşama olacak” ifadelerini kullandı. Serbest piyasa rejiminin sektör için en önemli konulardan biri olduğunun altını çizen Uğur “Serbest tarife ve piyasa rejiminin daha faydalı olduğu ve bu uygulamayla kaynakların daha doğru dağıtıldığına inanıyorum. Gelecek yıl serbest piyasa rejimine geçilmesini umuyorum” dedi.