Finansın dijitalleşmesini odağa alarak kurulan Octet, dijital platform aracılığıyla operasyonel anlamda süreçleri verimli bir şekilde yönetmenin yanı sıra güvenli ve teknolojik altyapısı sayesinde daha yenilikçi ürünler sunuyor. Teknolojiyi iş modellerinin merkezine yerleştirerek rekabet avantajı sağladıklarını belirten Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, bu süreci sadece bir teknolojik geçiş değil, aynı zamanda daha çevik ve müşteri odaklı bir organizasyon inşa etme yolculuğu olarak tanımlıyor.
Octet Türkiye, finansın dijitalleşmesini odağına alarak operasyonel süreçlerini güvenli ve yenilikçi teknolojilerle yeniden tasarladı. Yapay zeka ve büyük veri analitiği gibi araçlarla müşteri ihtiyaçlarını önceden tespit ederek, özelleştirilmiş çözümler sunan şirket, bu teknolojilerle risk yönetiminde daha doğru ve hızlı tahminler yapabiliyor.
Fidan, "Dijital dönüşüm, bizim için sadece bir araç değil, müşterilerimize değer katan bir platform oluşturma vizyonumuzun bir parçası" dedi. Türkiye’deki işletme sermaye yönetimindeki zorlukların, dijital dönüşümün bir parçası olmaya karar vermelerinde önemli bir etken olduğunu dile getiren Fidan, "İşletmelerin nakit akışını daha etkin bir şekilde yönetme ve finansal süreçleri daha şeffaf, hızlı ve verimli hale getirme ihtiyacı bizi bu sürece yönlendirdi. Octet Türkiye’nin dijital platformu aracılığıyla geleneksel yöntemlerle çözülemeyen birçok sorunu daha erişilebilir ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi başardık" diye konuştu.
Sanal POS sisteminin devreye alınmasının Octet Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Fidan, bu projeyle finansal süreçleri hızlandırarak operasyonel verimliliği artırdıklarını aktararak, "Müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına hızlı, güvenilir ve kolay erişilebilir çözümler sunarken, yeni ürünler geliştirerek her yıl katlanarak büyümeye devam ediyoruz. Octet Türkiye’nin dijitalleşme sürecindeki bu önemli adımı, şirketin finans sektöründe bir teknoloji lideri olarak konumlanmasını sağladı. Sanal POS sistemi, müşterilerin tahsilat ve ödeme süreçlerini hızlandırmanın ötesinde, işletme sermayesi yönetiminde de önemli bir fark yarattı. Bu yenilik, özellikle KOBİ’ler için nakit akışını optimize ederek finansal dengeyi koruma konusunda büyük bir kolaylık sağladı”Bu proje sayesinde müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarına hızlı, güvenilir ve kolay erişilebilir çözümler sunarken, süreçlerin otomasyonu ile işlem sürelerini kısaltarak operasyonel verimliliği artırdık. Octet Türkiye olarak her sene müşteri ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler geliştiriyor ve bu ürünlerin başarısı sayesinde her yıl katlanarak büyümeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Fintek sektörünün dijital dönüşüm sürecinin en önemli halkası olduğunu ifade eden Fidan, “Teknolojinin sunduğu imkanlar, özellikle finansal hizmetler alanında daha verimli, güvenli ve hızlı çözümler geliştirmemize olanak tanıyor. Octet Türkiye olarak dijitalleşme konusunda öncülük ederek hem sektördeki dönüşümün hızlanmasına katkı sağlıyoruz hem de müşterilerimize daha verimli ve yenilikçi finansal çözümler sunuyoruz. Bu strateji, Octet Türkiye'nin pazarda güçlü bir rekabet avantajı elde etmesine ve sektöre yön verecek çözümler geliştirmesine yardımcı oluyor” dedi.
Hedef tam dijitalleşme
Gelecek 5 yıl içinde tamamen dijitalleşmiş hizmetler sunmayı ve yapay zeka tabanlı çözümlerle sektöre yön vermeyi hedeflediklerini söyleyen Fidan, Octet Türkiye’nin global standartlarda teknolojik altyapı ve müşteri odaklı hizmet anlayışını daha da ileri taşımayı amaçladığını belirterek, "Yapay zeka tabanlı çözümlerimizi geliştirerek, müşteri ihtiyaçlarını proaktif bir şekilde karşılayan ve işlemleri en verimli şekilde yöneten sistemler oluşturmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra, büyük veri analitiğini daha etkin kullanarak müşterilerimize kişiselleştirilmiş çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bulut teknolojilerindeki yatırımlarımızı artırarak, platformumuzun ölçeklenebilirliğini ve esnekliğini güçlendirmek de planlarımız arasında. Son olarak, sektördeki en yenilikçi finansal çözümleri sunan lider şirket olma vizyonuyla hareket ederek global standartlarda teknolojik altyapı ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızı daha da ileri taşımayı amaçlıyoruz. Hem sektörümüzde hem de iş dünyasında fark yaratan bir örnek olma yolunda ilerleyeceğiz" diye konuştu.
Yeni başlayanlar dijitali araç değil vizyon olarak benimsemeli
Derya Ekemen Fidan, dijital dönüşüm yolculuğuna çıkmayı planlayan şirketler için bazı önerilerde bulundu: "Bu süreci yalnızca bir teknoloji yatırımı olarak değil, iş yapış biçimlerini ve kurum kültürünü dönüştürecek kapsamlı bir değişim olarak ele almak gerekiyor. Net hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için sağlam bir strateji oluşturmak kritik. Ayrıca çalışanların değişime uyum sağlaması için eğitim ve destek programlarının hayata geçirilmesi şart.” Fidan’a göre dijital dönüşüm, yalnızca bir araç değil, şirketlerin sürdürülebilirlik ve rekabet gücü kazanmasını sağlayan bir vizyon olarak benimsenmeli. "Dönüşümün temelinde, müşterilere değer yaratmak ve onların beklentilerini aşmak olmalıdır" dedi.