MUSTAFA KEMAL ÇOLAK
Hayat Kimya, 1987’den bu yana hızlı tüketim sektöründe faaliyet yürütüyor. Küresel oyuncuların hakimiyetindeki sektörlerde adım adım büyüdü, markalar yarattı, yurt içinde ve globalde kurduğu fabrikalarla 2,8 milyar dolar cirolu bir dev haline geldi. Bebek bakım, kadın kişisel bakım, kişisel sağlık, ev bakım, temizlik kağıtları, evcil hayvan bakım sektörlerinde 16 markası ile hizmet veriyor ve dünya genelinde 10 bini aşkın insana istihdam sağlıyor.
İstanbul Yenibosna’da ilk kurulan fabrikada üretilen Bingo ve Test markalı ürünler önce iç pazara sunuluyor, 2 yıl gibi kısa bir süre sonra da Rusya ile Irak’a ihraç ediliyor. Dağılan Sovyetler Birliği’nin yüksek talep yaratması şirketin ihracatçı yönünün erken gelişmesine yol açıyor.
Ar-Ge ve inovasyon, rekabette belirleyici olmuş Hayat Kimya’nın Sanayi Bakanlığı izniyle kurulan Ar-Ge Merkezi’nde 186 uzmandan oluşan istihdamın 124’ü lisans ve yüksek lisans sahibi. Ar-Ge Merkezi'nde, her yıl ortalama 500’e yakın araştırma projesi yürütülüyor. Son 10 yılda 74 patent, 90 tasarım başvurusunun hayata geçtiği merkezde çalışanların yüzde 52’si kadın. Merkez, Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Cezayir, İran, Mısır, Nijerya, Pakistan, Vietnam, Fas, Bulgaristan, Kenya, Malezya ve Tayland gibi pazarlarda, yerel istek ve ihtiyaçlara uygun ürünler geliştiriyor.
Nasıl mı, aşağıdaki ve yandaki satırlarda açıklamaya çalışayım.
Suyun sertliğine göre ürün formüle ediliyor
Türkiye ile birlikte 8 ülkede 27 üretim tesise sahip, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapan Hayat Kimya’nın Ar-Ge Merkezi’ndeyiz. Karşımdaki uzman, sorumluluk alanına ilişkin bilgiler aktarıyor. Hayat Deterjan Uygulamalı Ar- Ge Grup Müdürü Ahmet Ergün, su sertliği ile deterjanın yakın ilişkisi olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: “Her ülkede, kullanılan suyun bir sertliği vardır. Örneğin Türkiye 15-20 aralığında Fransız su sertliği kullanır. İran’da 30 Fransız sertliği vardır, Cezayir’de 45 dereceyi bulur. Bu sertlik derecelerine göre ayrı ayrı formüller oluşturarak, deterjan ürünlerimizi ülke pazarlarına göre özgünleştiririz. Yani her ülkeye ayrı ayrı formüle edilmiş ürünler hazırlarız. Bunun için ekiplerimiz ülkelerde ev ziyaretlerine gider, ev halkı ile çamaşırlar yıkanır, şebeke suyundan, kullanım alışkanlıklarına kadar derinlemesine pazar araştırmaları yaparlar. Bazı ülkelerde çok köpüren deterjanlar daha çok tercih edilir, ambalajlara, renklere ilişkin beklentiler artar."
Tüketici araştırmalarına bu yıl 260 milyon TL harcandı
Hayat Kimya'nın yol haritasını belirleyen en kritik noktalardan biri Ar-Ge ile satış, pazarlama ve stratejinin çok yakın çalışması. Hayat Kimya’da iki başkanlık da birbirleriyle çok bütünleşik projeler geliştiriyor. Her şey fikirden ortaya çıkıyor, ardından fizibilite safhası geliyor, o da olumlu olduğunda yatırım süreciyle birlikte etkin pazar araştırmaları, tüketici davranışlarının tespiti devreye giriyor. Örneğin bugünlerde Mısır’da yatırım süreci devam ederken, Hayat Kimya ekipleri, ev ev dolaşarak halkın alışkanlıkları ve beklentileri üzerine tespitler yapıyor. Su başta olmak üzere ölçümler gerçekleştiriliyor. Bu, Mısır’da ve etki alanındaki bölgede ne tür ürünlerin satılacağını belirleyen bir süreç. Ülkeye özgü ürün yaratmada Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları devreye sokuluyor. Her yıl 500’e yakın tüketici araştırma projesinin 181’ini doğrudan inovasyonla ilgili. Yalnızca bu yıl 100 bini aşkın insanla görüşülmüş, bunun 40 bini doğrudan inovasyon projelerinde yer almış. Bu yıl toplam tüketici araştırmaları için 260 milyon TL yatırım gerçekleştirilmiş.
■ Hayat Kimya, 10 yılda Ar-Ge bütçesinin cirodaki payını 3 kattan fazla artırdı
Hayat Global Ar-Ge’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Fikret Koç, Almanya’da eğitim almış, gurbetçi bir ailenin ferdi. Kimya okumuş, uzmanlıkları arasında organik kimya da var. Hayat Kimya’daki kariyerine 10 yıl önce başlayan Dr. Fikret Koç, “Burası aynı zamanda bir teknoloji geliştirme alanı. Pazarlama ve Ar-Ge sinerji yaratıyor. Kullanıcının geri bildirimi ve kullanım deneyimi dikkatle izleniyor. Veriler inovasyonumuzun ilham kaynağı oluyor. Fikirden ürüne, üründen tekrar fikre uzanan canlı bir inovasyon ekosistemi içinde sürekli gelişiyoruz. Dünyanın her bölgesine inovatif, çevreci, yüksek kalite ürünler geliştiriyoruz” diyor. Dr. Fikret Koç, “Ar-Ge Merkezimizi büyütme kararı aldık. Yeni bir ürün çıkardığımızda, o ürünü üretecek makinanın yatırımı için zaman kaybediyoruz. Biz de ürünümüzün makinasını da kendimiz tasarlayacağız” dedi. Koç 2024 yılında AR-GE’ye ayrılan bütçenin yatırımlar hariç yaklaşık 1 milyar TL olduğunu dile getiriyor. 10 yıl önce Hayat Kimya’da Ar-Ge bütçesi, cironun binde 2-3'ü aralığında iken, rakam bugün yüzde 6-7 aralığına kadar büyütüldü. kaydediyor.
■ Her formülün ardında bilimsel ve insani hikaye var
Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aysel Aydın, 32 yıldır satış/pazarlama alanında, 20 yıldır da Hayat Kimya’da mesai yürütüyor. Her formülün ardında bilimsel olduğu kadar insani bir hikâye olduğunun altını çizen Aysel Aydın, Hayat Kimya’nın inovasyon ve insan odaklı yaklaşımıyla ilgili olarak “Onlarca coğrafyada binlerce insanla birebir veya toplu görüşmeler yapıyor, farklı profi llerden kullanıcıları laboratuvarımıza davet ediyoruz. Birlikte deniyor, konuşuyor, fi kirler geliştiriyoruz. Sadece mühendislerle değil jinekologlar, pediatristler, moda tasarımcıları, psikologlar ve sosyologlarla sürekli fi kir alışverişi yapıyoruz. Çıkan sonuçlar, kullanıcının en memnun olduğu ürünleri elde etmemizi sağlıyor” dedi. Hayat Strateji ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Aydın, “Bugün Türkiye’de her 10 evin 9’unda en az 1 Hayat ürünü bulunuyor. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yüzde 60 ila yüzde 90 arasında bir penetrasyona sahibiz. Bu oranlar, sadece bir pazar payı değil; insanlarla kurduğumuz güven bağının çok net bir göstergesi” diye konuştu.