EKONOMİ/İZMİR
Plastik ambalaj sektörünün köklü markalarından Güloğlu Plastik, 50. yılında sürdürülebilir üretim, teknoloji yatırımları ve ihracat odaklı büyüme stratejisini uluslararası alana taşımaya hazırlanıyor. Tire Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 25 bin metrekarelik tesisinde 150 farklı ürün grubunda üretim yapan şirket, Avrupa’dan Körfez’e, Kuzey Afrika’dan Balkanlar’a uzanan 20 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Güloğlu Plastik Genel Müdürü Gülçin Güloğlu Uğuz, üretim kapasitelerinin yüzde 150 arttığını belirterek, 2026 yılında Almanya’da açacakları ofisle beraber, markanın Avrupa pazarında daha güçlü bir konuma taşınacağı bilgisini verdi.

İhracatta yeni bir faza geçtiklerini, 2026 yılında Almanya’da açılacak ofisin markayı Avrupa pazarında daha güçlü bir konuma taşıyacağını söyleyen Uğuz, Almanya’daki yapılanmanın sadece satış değil, aynı zamanda müşteri beklentilerinin yerinde karşılanması, teknik destek süreçlerinin hızlanması ve daha güçlü bir tedarik zinciri kurma anlamına geldiğini belirtti. Uğuz, Avrupa pazarında sürdürülebilir üretim kriterlerine sahip güvenilir tedarikçilere ihtiyacın her geçen gün arttığını ve bu boşluğu dolduracaklarını dile getirdi.
“Yüzde 150 kapasite artışıyla yeni bir döneme girdik”
2023 yılında devreye alınan yeni üretim hattıyla birlikte üretim kapasitesinin yüzde 150 arttığını belirten Uğuz, “Bu yatırım yalnızca üretim miktarını değil, üretim modelimizi de dönüştürdü. Enerji verimliliği projelerimizle birim üretim başına harcanan enerjiyi azaltıyoruz. 600 kW’lık güneş enerjisi sistemimizle tükettiğimiz enerjinin yaklaşık yüzde 30’unu kendi kaynaklarımızdan karşılıyoruz. Aynı zamanda karbon emisyonunu ciddi biçimde düşürdük. Artık daha çevreci, daha dijital ve daha izlenebilir bir üretim modeline sahibiz.” diye konuştu.
Sürdürülebilirlik odaklı büyümenin şirket için yalnızca bir politika değil, uzun vadeli bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Uğuz “Yeşil Mutabakat kriterlerine uyum sağlamak, Türk sanayisinin global rekabette kalıcı olmasının ana anahtarı. Biz altyapımızı buna göre yeniledik. Döngüsel ekonomi yaklaşımını üretimin her aşamasına entegre ediyoruz. Atık yönetimi, enerji verimliliği, geri dönüşüm oranları ve karbon ayak izi gibi konuları yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak değil, rekabet gücümüzün temeli olarak değerlendiriyoruz.” dedi.
Sadece ihracat hacmini artırmayı hedeflemediklerini, Türk plastik sektörünün geleceğini dünya standartlarında temsil eden bir üretim kültürü oluşturmak istediklerini söyleyen Uğuz, “Çevreci teknolojiler, dijitalleşme, iş güvenliği, insan odaklı üretim ve Ar-Ge yatırımları, bundan sonraki 50 yılın temel taşı olacak.” ifadelerini kullandı.