DUYGU GÖKSU/İZMİR
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, pamuk üreticisinin son 3 sezondur ekonomik zararda olduğunu belirtti. Uçak, gelecek sezonda üretim miktarındaki olası düşüşün, hem iç piyasada hem de ihracat açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti. Uçak, bu durumun sektörün geleceği adına önlem alınmasını zorunlu kıldığını anlattı. Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz da, 2025’in tarım için en zorlu yıllardan biri olmaya aday olduğunu söyledi.
İTB nisan ayı meclis toplantısında İTB ortalama çiğitli pamuk fiyatlarının 2022 yılında 15,7 TL, 2023 yılında 19,1 TL, şu anki sezonda ise 23,3 TL civarında seyrettiğini dile getiren Uçak, “Ancak aynı dönemde tarımsal girdi fiyat endeksi yüzde 135 oranında artarken, prim miktarının 1,6 TL seviyesinde sabit kalması, fiyatlardaki bu artışın reel bir kazanç yaratmasına imkân vermedi. Bu nedenle üretimin sürdürülebilirliği açısından prim miktarının, maliyet artışlarını karşılayacak şekilde yükseltilmesi büyük önem taşıyor. Oluşan tüm bu olumsuz koşullar üreticiler üzerindeki mali baskıyı artırıyor ve pamuk üretiminin azalmasının önünü açıyor” diye konuştu.

Dış ticaret fazlası veren tekstil ve hazır giyim sektörünün zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Uçak, “Enerji, işçilik ve finansman maliyetlerindeki artışlar sektördeki rekabet gücünü olumsuz etkiledi. Sektörün rekabet gücünü tekrar kazanmasına yönelik önlemler vakit kaybetmeden alınmalı. Rekabet gücünün önemli bir kaynağı da pamuk üreticisi olmamız. Ancak kaliteli hammadde için pamuğun üretim ve işleme aşamalarında kaliteyi artırmak zorundayız" dedi.
Ercan Korkmaz: 2025 tarım için en zorlu yıl olmaya aday

2025 yılında Türkiye'nin tarımı açısından son yılların en zorlu dönemlerinden biri olmaya aday olduğunu ifade eden İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, "Her geçen yıl etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliği, olağandışı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırarak tarımsal üretimi derinden etkiliyor. Özellikle şubat, mart ve nisan aylarında art arda yaşanan zirai don olayları, birçok ürün grubunda ciddi verim kayıplarına yol açtı. 21-22 Mart tarihlerinde Ege Bölgesi'nde meydana gelen don olayının hemen ardından, 10-13 Nisan tarihleri arasında yaşanan ikinci ve daha şiddetli don felaketi, başta kiraz ve üzüm olmak üzere pek çok tarım ürününde zarara neden oldu. Yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde destek mekanizmalarının hızla devreye alınması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.