Yener KARADENİZ
Geçen yılı 21,2 milyar dolarlık ihracat ile tamamladıktan sonra bu yıl 23 milyar dolarlık hedefl e yola çıkan hazır giyim sektörü, AB gibi ana pazarlarda yaşanan daralma ve artan maliyetlerin etkisi ile yılı hedefin yüzde 15 gerisinde, 19,5-19,6 milyar dolarlık ihracatla kapatmaya hazırlanıyor. İhracattaki erimenin 2024’ün ilk yarısında da devam etmesinin beklendiğini vurgulayan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı (TGSD) Ramazan Kaya, büyük moda markalarının Türkiye’den çekilmeye başladığına dikkati çekerek, “Ülkemizi domine eden alım grupları, fast fashion devleri yavaş yavaş maalesef Türkiye’den çekiliyor. Biz şu an en dipteyiz. Talepsizlik 2024 yılında da devam edecek. 2024 yılının ilk 6 ayında da bugünden farklı ve fazla bir şey görmeyeceğiz” dedi.
Bu yıl 16’ncısı düzenlenecek olan İstanbul Hazır Giyim Konferansı, 12-13 Ekim tarihleri arasında “Transformative Journey” teması ile gerçekleşecek. Hem konferans ile ilgili bilgi vermek hem de hazır giyim sektöründe yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek amacı ile basın mensupları ile bir araya gelen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, pandemi döneminde yaşanan yüksek talep ve yakından tedarik dönemin sona erdiğini dile getirerek, “Alışık olduğumuz düzende siparişler olmayacak. Ülkemizi domine eden hazır giyim grupları ülkemizden çekiliyor. Fiyat odaklı olduğumuz için ülkemizde duruyorlardı. Daha fazla para kaybeder hale geleceğiz. Ülke olarak hızlı moda ve hızlı hareket ederek coğrafi konumumuzu çok iyi kullanıyorduk, modanın yavaşlaması ile diğer ülkeler ön plana çıkıyor” dedi. Bu dönemde en önemli ve tek sevindirici gelişmenin katma değer anlamında yaşanan artış olduğunu dile getiren Kaya, kilogram başına ihracat değerinin 15,8 dolara kadar çıktığını anlattı.
“Sektör olarak şu an en dipteyiz”
Yaşanan sorunların en önemli sebeplerinden birisi şüphesiz rakip ülkelere oranla Türkiye’de çok daha yüksek seviyede artan maliyetler… Son bir yılda sadece asgari ücrette yüzde 100’ün üzerinde artış yaşandığını anlatan Kaya, daha önce yüzde 10-15 olan rakip ülkeler ile fiyat farkının yüzde 40’lar mertebesine çıktığını, bunun da fiyat odaklı markaların farklı pazarlara yönelmesine yol açtığını söyledi. Kaya, “Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ile beraber, insanların daha rahat ve konforlu kıyafetleri tercih etmesi ile moda modayı yemiş oldu. Hazır giyim ve tekstilde yüzde 40’lara varan kapasite daralması oldu. Bugünlerde en dipteyiz. Talebin önemli ölçüde yavaşladığı ve stokların biriktiği ortamda alıcıların fiyat indirme talepleri artarak sürüyor ancak yüksek maliyetlerden dolayı fiyatları aşağı çekemiyoruz. 2024 yılının ikinci altı ayında hızlı bir çıkış yapacağımızı öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Asgari ücret bir kez artırılsın”
Gelişmelerin sektörde katma değerli üretim için bir anlamda değişim ve dönüşümü zorunlu kıldığını dile getiren Kaya, şöyle devam etti: “Onun için ‘tamam mı devam mı’ dedik. Buna karar vermemiz lazım. Gelecek için ürünleri Ar-Ge ve tasarım anlamında taçlandırmamız lazım. Artık beklediğimiz siparişler gelmeyecek. Fiyat odaklı alım grupları yavaş yavaş çekiliyor. Bizim daha fazla esnek olmamız lazım. Esnek yapı en önemli en önemli kabiliyet. Buna hayır demek zorunda kaldığımızda para kaybedeceğiz. Artık mağaza sayıları azalıyor ve dijital platform sayısı artıyor. Türkiye’de yüzde 18 olan e-ticaret oranı AB’de yüzde 25-30 seviyesinde. 2030’da yüzde 40’a ulaşması bekleniyor” diye konuştu.
Daha önce sektörün piyasa fonlaması ile ilerlediğini ve artık kâr etmeden çalıştıklarını belirten kaya, ödemelerin süresinin 90 güne çıktığını, istihdam kaybının ise 178 bine ulaştığını vurguladı. Kaya, kaybın yıl sonuna kadar 200 bine yükselebileceği öngörüsünde bulundu.
Sanem Dikmen: Yurt dışından yüzlerce markayı yerli üreticilerimizle buluşturacağız
Düzenlenen toplantıda konuşan TGSD Başkanı Sanem Dikmen 12- 13 Ekim tarihlerinde 16’ncısı düzenlenecek olan İstanbul Hazır Giyim Konferansı hakkında bilgi verdi. Konferansın bu yıl Transformative Journey (Dönüştürücü Yolculuk) temasıyla yapılacağını açıklayan Dikmen, “Önümüzdeki dönüşüm sürecini, kazanmamız gereken alışkanlıkları, iş yapış şekillerindeki değişiklikleri Türkiye’den ve yurt dışından paydaşlarımızla birlikte konuşacağız. İlk gün izlenebilirlik, şeff afl ık, döngüsel ekonomi, giyilebilir teknoloji gibi sektörümüzün en önemli konularını ele alacağımız etkinliğimizin ikinci gününü ise her yıl olduğu gibi ‘B2B İkili İş Görüşmeleri’ günü olarak belirledik. Burada başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkeden yüzlerce markayı temsil eden alım gruplarını yerli üreticilerimizle buluşturacak, yeni pazar ve yeni iş bağlantısı kurmaları için ticari bir platform hazırlayacağız” diye konuştu. Geçen yıl bin fiziki katılımcı ile rekor kıran İstanbul Giyim Konferansı’nda 50’ye yakın alım ofisi ve marka bin 200 görüşme gerçekleştirdi.
100 yılda 406 milyar dolar ihracat geliri
Hazır giyim sektörünün Cumhuriyetin ilk 100 yılında toplam 406 milyar dolar ihracat yaptığını ve bunun sektörü ilk sıraya taşıdığına dikkat çeken Kaya, “Otomotiv ve kimyanın ardından en fazla ihracat yapan 3. sektör konumundayız. Dönüşüm ve değişim ile birlikte bu sektörü iyi bir yere taşıyacağız” dedi. Sektörün fi nansman sıkıntısı ile ilgili de konuşan Kaya, “Dövizde yüzde 10-11’lerin altında kredi yok. TL’de ise kamuda yüzde 44 olan faiz oranı özel bankada yüzde 55’e çıkıyor. Bu faizler ile ne bir yatırım yapılabilir ne de yapmış olduğunuz yatırımı devam ettirme şansınız olabilir. Bu maliyetler ile bizim karlılığı sürdürme şansımız yok.”
İthalat 3 milyar dolar ile 2012’ye döndü
Toplantıda konuşan Dr. Can Fuat Gürlesel, dünya hazır giyim ticaretinin 2023’ü yüzde 5-6 gibi bir daralma ile kapatacağını, en yüksek düşüşün AB’de görüleceğini belirterek, ABD’nin ithalatında da yüzde 3-4 arasında düşüş beklendiğini söyledi. Gürlesel, “İçeride de daralma var. Üretimin yüzde 50’si ihracat yüzde 50’si iç pazara dönük. İhracatta yüzde 15 düşüş var. Yurtiçi talepte düşüş oranı daha düşük belki ama başka bir gerekçe de yerli markaların yurtdışı tedarike yönelmesi. Öte yandan döviz kuruna rağmen ithalata dönüldü. Bu yıl 3 milyar dolarlık hazır giyim ithalatı ile karşı karşıya kalacağız. Bu neredeyse koruma önlemlerinin alındığı 2012 öncesindeki yüksek rakamlara denk geliyor” dedi.
Giyim sanayicilerinin kamudan 5 talebi
Geride kalan dönemde düşen kapasite ve istihdam kayıplarına rağmen kamudan çok fazla talepleri olmadığına dikkat çeken Kaya, yaşanacak dönüşümü şirketlerin tek başlarına yapmalarının mümkün olmadığını belirterek kamudan destek talebinde bulundu.
■ Asgari ücret 2024 yılında enflasyon hedefi kadar ve bir kez artmalıdır. Kamu, asgari ücret desteğini 2024 yılında 2 bin TL’ye çıkarmalıdır.
■ Sıkıntıları aşabilmek ve dönüşüm sürecine hazırlanmak ve yönetmek için 1 yılı geri ödemesiz 3 yıl vadeli işletme kredileri sağlanmalıdır.
■ Eximbank faizleri ile Merkez Bankası reeskont faizleri arasındaki bağ koparılmalı ve daha düşük faizli ihracat kredileri kullandırılmalıdır.
■ Sektör 2020-2023 Haziran döneminde kullandığı döviz kredileri TL’ye çevrilerek, tüm kredi borçları yeniden yapılandırılmalıdır.
■ İhracat gelirlerinin Merkez Bankası’na bozdurulması aşamasındaki prim ödemesi 5 puana yükseltilmelidir.