Mehmet KAYA
Güvenlik şirketi Securitas Türkiye Ülke Başkanı aynı zamanda Güvenlik Servisleri ve Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, depremde yaşanan sorunların güvenlik ve kritik yerlerin korunmasının önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Murat Kösereisoğlu, bir grup gazeteciye deprem nedeniyle elde edilen deneyimler ve şirketine yönelik gelişmeleri anlattı. Özel güvenlik görevlileri ile resmi kurumların haberleşmesi için oluşturulan KAAN sisteminin depremde katkı sağladığını kaydeden Kösereisoğlu, “Deprem bölgesindeki çok sayıda olay kamuya bildirildi, sisteme çok sayıda olay girişi yapıldı. KAAN fazlasıyla işe yaradı. Gerçekten herkes kendi canının derdine düştüğü için, olayları aktaracak kişi sayısının çok azaldığı bir ortamda KAAN üzerinden çok sayıda haber alınabildi” dedi.
Depremden kendisi ya da ailesi bakımından güvenlik görevlilerinin de yarısının etkilendiğini ve ilk etapta görev yapamadığını kaydeden Kösereisoğlu, ilk şokun ardından, pijamalarıyla iş başı yapıp kritik noktaları koruyan kişiler olduğunu kaydetti. Kösereisoğlu, felaketler sırasında bankalar başta olmak üzere kritik tesislerin korunması, genel güvenliğin sağlanmasının öneminin ortaya çıktığını, geniş kapsamda kolluk kuvvetleriyle özel sektörün birlikte çalışmasında ise özel sektörün sözleşmeyle bağlı görevleri olması nedeniyle zorluklar olabileceğini kaydetti.
Securitas’ın felaket hazırlık sistemi
Securitas’ın 1999 depreminde elde edilen deneyimler sonucu, olası bir Marmara depremine hazırlık için bir sistem tasarladığını ve 2015’ten itibaren MADEP adı verilen bu sistemi Türkiye geneline yaygınlaştırdıklarını kaydeden Murat Kösereisoğlu, masa başında yapılan tatbikatlarla detaylı bir eylem planı oluşturdukların kaydetti. MADEP kapsamında, Acil Durum Tetikleme Uygulaması; zincir bilgilendirmesiyle başlayan sürecin, kriz masası-acil müdahale ekibi toplanması, operasyon aracı, konteynerler, nakit para arazi araçları, süreç bilgilendirme-müşterilerin uyarılması, itibar yönetimi, stratejik yerlerin korunması, takviye planının hazırlanması aşamalarından oluştuğunu anlattı.
Yaşanan 6 Şubat depremlerinde, depremden etkilenen kişilerin işlevsiz kalması deneyimi yaşandığını vurgulayan Kösereisoğlu, bunun olası Marmara depremi için de bilgi sağladığını vurgulayarak, “Sektör 350 bin kişi. Bunun 100 bini İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesinde. Bu 100 binin de yüzde 60’ı, olası bir deprem anında işini yapamaz hale gelir. Karar verici muhataplarımızın yüzde 60’ı İstanbul’da, yönetimler orada çünkü. İstanbul’da bir deprem karar mekanizmalarını da felç eder. Gövdeyi yönetmek için önce kafaya ihtiyaç var, o sebeple yönetici kadroları da iyi organize etmek gerekli. Vakadan uzak yaşamak gerekli. Marmara depremi olursa özel sektörün beyni orada, beyin felç olursa memleket felç olacak. Bu nedenle deprem için geniş kapsamlı önlem almak çok önemli” dedi.
Murat Kösereisoğlu, güvenlik sektörü ve Securitas açısından, bir miktar ciro kaybı beklediklerini ancak deprem bölgesinde de diğer bölgelerde de güvenlik ihtiyacının devam ettiğini kaydetti. Müşterilerinin olası ciro-gelir kayıplarının kendilerini de etkileyebileceğini vurgulayan Kösereisoğlu,“Müşterilerimizin ciro daralmaları doğrudan güvenlik hizmetine talepleri de etkileyecektir. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren müşterilerimiz üretim kapasitelerinde meydana gelen kayıplar nedeniyle daha sıkı bütçe kontrollerine gideceklerdir ve bu da muhtemelen kar marjlarında bir baskı olarak karşımıza çıkacaktır. Üretim kapasitelerinde kayıplar yaşanmasına rağmen, bütçelenenden yüksek gelen enflasyon ve asgari ücret artışı kaynaklı, büyümede kayıplar nispeten daha az olacaktır. Büyüme hedefimizde yüzde 5 aşağı yönlü bir sapma yaşayacağımızı değerlendiriyoruz. Yatırımlarda ise sapma daha yüksek olacaktır beklentimiz mevcut, burada yüzde 15lere varan sapmalar yaşayabiliriz” dedi.
Marketlerin öngörüsü bölgede yağmayı önledi
Murat Kösereisoğlu, deprem döneminde sıklıkla tartışılan marketlerin yağmalanmasıyla ilgili de önemli bir öngörülü davranışı aktardı. Depremde insanların ihtiyaçlarını karşılamak için kaçınılmaz olarak marketlere girebileceğini öngören bazı marketlerin, güvenlik görevlileri eşliğinde düzen içinde insanların ihtiyaçlarını ödeme yapmadan almasına izin verdiğini aktaran Kösereisoğlu, böylece yağma görüntülerinin ortaya çıkmadığını kaydetti.