Bu yıl 7.'ncisi düzenlenen İstanbul PPP (Public Private Partnership) Week (KÖİ Haftası) kapsamında düzenlenen oturumların 3. gününde, Türkiye’de son dönemde sıkça gündeme gelen KÖİ projelerinde yeniden müzakereler, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konuları tartışıldı.
KÖİ sözleşmelerinin uyuşmazlık ve yeniden müzakereleri- hükümetin rolü başlıklı bir konuşma yapan Altyapı Danışmanlık Hizmetleri Müdürü Mark Moseley, politik fikir ayrılıkları ya da idealler nedeniyle yapılacak yeniden müzakere tartışmalarının, uzun ve pahalı bir yol olacağının farkındalığıyla bu sürece girilmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle yabancı yatırımcının iştahını kaçırabileceği uyarısını yaptı. Moseley, “Bu kadar uzun sözleşme sürelerinde uyuşmazlıkların çıkması normaldir. Ancak, projelerin değerlerine ve yatırım hevesine zarar vermesi muhtemel olan yeniden müzakere yaklaşımlarından kaçınılmalı. Anlaşmazlıkların çözümünde kademeli çözüm mekanizmaları ele alınır. Mühim olan projenin başarılı devamıdır ve maliyet açısından risk doğuracak adımlar proje maliyetlerine ek maliyet getirecektir” dedi. Yeniden müzakere ve anlaşmazlıkların çok ayrı kavramlar olduğuna da dikkat çeken Moseley, “Uyuşmazlık ya da anlaşmazlık mevcut sözleşmenin içindeki maddeler hakkında yapılır. Bütçe aşımı gibi… Yeniden müzakere ise tek tarafın sözleşmeyi tamamen ya da bir bölümün reddetmesidir” dedi.
Moseley, KÖİ kontratlarının uzun vadeli ve birçok farklı aktörün rol aldığı kompleks yapılı anlaşmalar olduğunu hatırlatarak, bu sebeple KÖİ projelerinde tüm hususların önden tahmin edilemediğini söyledi.
Önemli olanın ilgili anlaşmazlık ortaya çıktığında tarafların alacağı aksiyonların elverişli olması gerektiğini vurgulayan Moseley, yüklenici şirketlerin bu gibi durumlarda ilgili riskleri hizmet aldığı diğer alt yüklenicilere de aktarmak zorunda olduğunu da ifade etti. Moseley, son olarak, KÖİ projelerinde ortaya çıkan anlaşmazlıkların yüzde 17.’sinin çevresel ve sosyal, yüzde 11’inin ise zemin koşulları nedeniyle ortaya çıktığını ve büyük oranın görevli şirket talebi ile oluştuğunu belirtti.
“Avrasya Tüneli raporundan sonra 20 makaleden oluşan yeni bir yayın da gelecek ”
İstanbul PPPCoE Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın ise, “PPP mantığı sadece tek bir ülkenin tecrübelerini paylaşmak değildir, hepimizin tecrübelerini paylaşmaktır. Buna örnek vermek gerekirse Kuveyt’in çok iyi projeleri var, Türkiye de ulaştırma da çok iyi durumda...” dedi. İstanbul PPP olarak araştırma merkezi kurduklarını anımsatan Vural, “Avrasya Tüneli projesini ve KÖİ modelini anlatan detaylı bir raporu Ekim ayında kamuoyu ile paylaşmıştık. Buna ek olarak yine KÖİ modeliyle ilgili 20 farklı makaleden oluşan bir yayını da çok yakında paylaşacağız" açıklamasında bulundu.
Dr. Eyüp Vural’a söz konusu etkinlik için teşekkürlerini ileten WAPPP Başkanı Ziad Alexandre Hayek, “Kendisinin gayret ve liderliği çok önemli olmuştur” diye konuştu. PPP konusunda öğrenmenin sürekli olduğunu kaydeden Hayek, “PPP’de hiçbir zaman öğrenme bitmez. Bu PPP’nin güzelliğidir, çünkü öğrenme bittiğinde yaşlanmışsınızdır. PPP’de öğrenmeye devam edersiniz, eskimezsiniz. Bu bir öğrenme etkinliğidir. Bu yüzden Türkiye ile gurur duyuyoruz” yorumunda bulundu.
“Fakirliğin ve diğer fakirliklerin bitirilmesi için bir strateji geliştirilmelidir”
Ukrayna savaşı gölgesinde tüm bölgelerin de etkilendiği bir atmosferde olunduğunu dile getiren UNECE PPP Programı Başkanı Tony Bonnici, “Ayrıca yine üçlü gezegen kriziyle karşı karşıyayız; iklim, kirlilik ve çeşitliliğin azalması” şeklinde konuştu. Dünyada önemli bir sorun olarak dikkat çeken fakirlik meselesine de değinen Bonnici, “Fakirliğin ve diğer fakirliklerin bitirilmesi için bir strateji geliştirilmelidir” dedi. Ülkelerin birçok hedefi olduğunu anımsatan Bonnici, “Hedeflere erişmek için altyapı harcamalarında ciddi artış gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
PPP’ler için önemli olan konunun 2022 sıcaklıklarda rekor kırılması durumu olduğunu söyleyen IFC Bölge Müdürü ve Başkan Muneer Ferozie ise “Gelişmekte olan ülkeler bunu daha fazla geliştiriyorlar. En çok etkilenen ülkeler gelişmekte olan ülkeler oluyor” şeklinde konuştu.
Daha akıllı bir PPP yapmak için banka ve düzenleyicilerin de son derece önemli olduğunu aktaran Ferozie, “Eğer hükümetlerin PPP geliştirmesine bakacak olursak hükümetlere bunlar pahalı olabilir ama yaşam döngüsü masrafl arına bakmak lazım” dedi. Ayrıca Dünya Bankası olarak teşhis raporları oluşturduklarını kaydeden Ferozie, “Yeşil bina modellememizi geliştirdik. Yakın zamanlarda ihaleye katılanlara iklim konusunu nasıl dahil edebiliriz diye de bakıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Hiçbir ülke kendi başına finansman açığını kapatamaz”
Oturumda konuşan Ex-ante Development Impact Assessment Ekip Lideri, (ADB Özel Sektör Operasyonları) Fuad Huseynov, “Hiçbir ülke kendi başına finansman açığını kapatamaz” dedi. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine erişirken ADB’nin de bir dönüşüme başladığını ifade eden Fuad Huseynov, “Burada PPP ve altyapı kalkınmalarından bahsettiğimizde arz ve tedarik tarafından şikâyet edilir ama krediye uygun proje pek yoktur. Hükümetler bu projelere destek olabilirler ama burada sermaye piyasasının durumu önemli. ADB’nin rolü özel oyunculara da sürdürülebilir bir talep oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu. Europe PPP Manager IFC Mehita Fanny Sylla ise “Yatırımcıları iklim değişikliği ve yeşil tahvil konusunda teşvik etmek istiyoruz” açıklamasını yaptı.
“Önce insan yaklaşımı benimsenmeli”
PPP Haftası Eşbaşkanı ve ISRC Kıdemli Danışman David Baxter moderatörlüğünde gerçekleştirilen Geleneksel Satın Almaya Karşı KÖİ: People First PPP Başarılarına Odaklanmak oturumunda konuşan Avukat ve Altyapı ve KÖİ Uzmanı Helga Van Peer, “Herkesin iyi niyeti var ama yapılması gereken işe bakınca pek çok iş halen yapılmamış” dedi. Stanford Üniversitesi Araştırma Mühendisi Carter B. Casady ise, “PPP’nin ABD’deki durumundan bahsedecek olursak bir standart yok. ABD, PPP’de kesinlikle lider değil. Bu modeli uyarlamakta zorlanıyoruz.
Aralarında Türkiye gibi ülkelerin de olduğu uluslararası ülkelerdeki yapılanları öğrenmeye çalışıyoruz” diye konuştu. PPP Kuveyt Birimi Yöneticisi Nayef Alhaddad da “Burada önemli olan şey PPP’lerdeki politikacıların bunu kabul etmesi. Projeyi şekillendirmek ve formülize etmek gerek” yorumunda bulundu. Son olarak oturumun moderatörlüğünü yapan Baxter, “Hükümeti içinden çıkardığınızda PPP olmuyor bu bir proje oluyor. Buradaki en büyük paydaşlardan bir tanesi, önce insan yaklaşımı olmalı” şeklinde konuştu.