FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Ramazan ayı yaklaşırken İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerde bazı meslek örgütleri tarafından vatandaşın daha uygun fiyatla et tüketimini sağlamak amacıyla zincir marketlerde bir aylığına et fiyatlarını sabitlemesi tartışmaya yol açtı. Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Ata Sönmez, TESK Başkanı Bendevi Palandöken’in gıda üreticilerinden fiyatlarda indirim talebinin ve bazı zincir marketlerin de et fiyatlarını sabitlemesinin sektörü zor durumda bırakacağını söyledi.
Kırmızı ette fiyat indirimi veya fiyat sabitlenmesinin zor göründüğünü ifade eden Sönmez, “Böyle bir şey olamaz. Bu bizim elimizde değil zaten. Girdi maliyetleri çok yüksek. Herkesin dilinde (et pahalı) diye söyleniyor. Ucuz ne kaldı. Etin fiyatından köylü de memnun değil. Geçen hafta 360 TL’ye kesim yapıyordum, bu hafta 385 ile 400 TL arasında kesim yapılıyor. Soruyorlar bize (bu fiyat gider mi kalır mı?) Geçen hafta 360 TL’den yukarı gitmez dedik, bu hafta 20-30 TL arası fiyat yazıldı. Üreticide haklı, 350 TL’nin altında üretim yapılamaz. Tatmin edici bir üretimden bahsetmiyorum. Üreticinin beklentisi 400-450 TL ancak, 450 TL yapmazlar, enflasyon mücadelesi var.”
“İthal et ile fiyatları düşürmeye çalışıyorlar”
Kırmızı etteki en küçük bir hareketin göze battığına dikkat çeken Sönmez, “Gıda da sadece en pahalı et mi? En pahalı et değil ki, her şey çok pahalı. Sebze de pahalı. Pazarda 60-70 TL’den aşağı domates yok. Üretim maliyetleri çok yüksek, ramazan öncesi 40 bin civarında kasaplık ithal hayvan ile fiyatları düşürmeyi planlıyorlar. Et fiyatını 400 TL’nin üzerine çıkarmayacaklar. 400 TL bandı sınırdır. İlk göze batan kırmızı et. Ellerinde ithal sopası var. Halkın ucuz yeme şansı kalmadı. İthal bağımlısı olduk” dedi.
“Et 400 TL’nin altında satılamaz”
Zincir marketlerde kıymanın 379 TL, bir kilo kuşbaşı etin de 399 liradan sabitlendiğine dikkat çeken Sönmez, “Şu anda bıçak parası yani kesim parası zaten 375 TL. Bu yağlı kesim fiyatı. Yağsız kesim 390 TL. Kesim fiyatları kilogramda 30 TL arttı. Bu fiyatlardan üretici de tüketici de memnun değil. Zincir marketler nasıl yapıyor bu hesabı. Kaça vereceksiniz kıymayı. Kemiksiz etin kilogram maliyeti 450 TL. Bu fiyatın içinde diğer maliyetler yok. 450 TL’ye mal olan eti nasıl satıyorlar. Maliyet 450 TL, kol gerdan, döş kısmını kaça satacaksınız, 400 TL’nin altında satamazsınız. Baklava ile et fiyatları hemen hemen aynı.”
“Devlet vatandaşa ucuz yedirecek ama…”
Türkiye Kasaplar, Et Ürünleri ve Besiciler Federasyonu ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı da, her yıl ramazan ayı yaklaştığında provakötörlerin ortaya çıkarak et fiyatlarını yükselttiğini öne sürdü. Yardımcı, "Provokatörler çıktığı sürece ve et gündemden düşmezse et fiyatları yerinde durmaz” dedi.
Kırmızı et fiyatlarının zincir marketlerde bir aylığına sabitlendirilmesini değerlendiren Yardımcı, şöyle konuştu: “Sabit fiyat uygulaması yapılabilir. Et- Süt Kurumu, zincir marketlere uygun şekilde et desteği veriyor. Zincir marketlerde binlerce ürün ve mal satılıyor. Bir aylığına et fiyatlarını sabitlemesinden zarar etse de diğer ürünlerden zaten çıkarır. Zincir marketlerde satılan et ithal. Yerli üreticiden gelmiyor. Et ve Süt Kurumu’nun verdiği fiyattan bizde et alabilsek, reyonumuzu ithal ve yerli et diye ikiye böleriz. Kasap esnafımız bugüne kadar yüzde 99 oranında hiç ithal et satmadı. Bu gidişle üreticiyi bitireceğiz. Devlet vatandaşa ucuz et yedirmek zorunda ama bir yerde de üretici ve kasap esnafını da düşünmeli.”
Maliyetler artıyor
Vatandaşın alım gücünün düştüğünü ifade eden Yardımcı, “Yem fiyatları artıyor, girdi maliyetleri yükseliyor. Girdilerde yüzde 50 maliyet biniyor. Esnafın durumu iyi değil. Bazı provokatörler çıkıp, (kırmızı et bin 2 bin TL) olacak dediği zaman müşteri dükkana girmekten korkuyor. Bu durum hem kasaba hem üreticiye zarar. Devletin vatandaşına ucuz et yedirme çalışmalarını saygıyla karşılıyoruz. Küçük esnafa da destek verilmeli” dedi. Çiğ süte destek verilmesinin de sığır yetiştiriciliğine katkı yapacağını vurgulayan Yardımcı, Türkiye’de aile işletmelerinin bitme noktasına geldiğine dikkat çekti.
Sütte dalgalanma devam ediyor
Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Hüseyin Simav ise 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olan 17,15 TL süt fiyatının maliyetlerin altında kaldığını söyledi. Simav, “7,15 TL olan üretici süt fiyatı dahi şu anda çalışmıyor. Eğer sanayici kağıt üzerinde geriye dönük alıyorsa bile süt üreticisine piyasanın üzerinde yem almaya zorluyor. Piyasada 1 kg yem 10 lira ise sanayici bunu 12 liraya satıyor. Süte verdiği 17,15 TL farkı böylece geri alıyor. Sanayici, üreticiye (Yem almak zorundasın) diyor. Süt maliyeti 18 TL’nin üzerinde olmasına rağmen 17,15 TL olan fiyattan dahi çekmiyor. Süt fiyatlarında dalgalanma devam ediyor. Süt üreticisi ve besici sallantıda, dalgalanma devam ediyor. Sütte ufuk iyi görünmüyor.” diye konuştu.
Süt tozu
Bakanlığın süt üretici birlik temsilcileriyle yapacağı toplantıyı ileri bir tarihe ertelediğini ifade eden Simav, Et Süt Kurumu’nun üreticin elindeki sütü, süt tozu yapmak için alım yaptığını, bunun da yeterli olmadığını kaydetti. Hüseyin Simav, şöyle konuştu: “Et-Süt Kurumu arz fazlası sütü Süt tozu için alım yapıyor. Ama o bile yetmiyor. 150 - 200 ton kota konulmuş. Denizli için süt tozunda 40 ton kota çok düşük. Büyük sıkıntı var. Süt tozu kotası 40 ton vermişler. Birlik başkanı da diyor ki (bana en az 150 ton süt kotası vermeniz lazım. Günlük 150 ton sütü orada değerlendirmem lazım) diye baskı yapıyor. Bu sıkıntı Türkiye genelinde devam ediyor. Süt tozu kotaları çok artırılmalı.”