VEYSEL AĞDAR
Şubat ayında yaşanan zirai dondan en çok etkilenen ürünlerden biri olan fındıkta, yeni sezon yaklaşırken tartışmalar da büyüyor. Geçtiğimiz ay İspanya’da düzenlenen 42. Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde 2025-2026 sezonu için açıklanan 609 bin tonluk tahmini rekolte ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılına ait ilk bitkisel üretim tahmininde yer alan 520 bin tonluk tahmin arasındaki fark, sektörde kafaları karıştırdı.
Rekolteye dair belirsizlik sürerken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) elindeki 2022 sezonu mahsullerini satışa çıkarması ise ayrı bir tartışma konusu oldu. Üretici temsilcileri, TMO’nun satış kararlarının serbest piyasa fiyatlarını baskıladığını savunarak, 200–230 TL bandında seyreden fiyatların bu kararlar sonrası 170–180 TL’ye kadar gerilediğini ifade ediyor.
2024-2025 sezon başında TMO, kilogram başına Levant kalite fındık için 130 TL, Giresun kalite için 132 TL alım fiyatı açıklamıştı. Sezon başında serbest piyasada ise Levant kalite 119–122 TL/kg, yağlı türde ise yaklaşık 128,5 TL/kg fiyatlardan işlem görüyordu.
Güldal: 2022 ürününü ekonomiye kazandırmak istiyoruz
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, EKONOMİ’ye yaptığı değerlendirmede, kurumun satış kararlarına yönelik eleştirileri haksız bulduğunu ve kamuoyunda yanlış bir algı oluştuğunu söyledi. 2024 yılı değil 2022 yılına ait ürünü satışa çıkardıklarını vurgulayan Güldal, “Satışa çıkardığımız fındık, 2022 yılı mahsulü. Bu ürünler üçüncü yılına girdi, bekletilirse dördüncü yıla devredecek. Randıman ve kalite kaybı yaşanıyor. Milli servet niteliğindeki bu ürünleri çürütmek değil, ekonomiye kazandırmak istiyoruz.” dedi.
Üretici değil, spekülatörler tedirgin
Geçen hafta ilk olarak 150 Kg/TL başlangıç fiyatıyla ihale açtıklarını, ancak tekliflerin yetersiz kalması üzerine 160 TL’den serbest satışa yöneldiklerini ifade eden Güldal, eleştirilere de şu sözlerle yanıt verdi: “Eğer bu mantıkla yaklaşılırsa, TMO yılın 12 ayı boyunca hiç satış yapmasın demek gerekir. Bizim görevimiz hem ekonomiye katkı sağlamak hem ihracatçıya ham madde sunmak. Üreticinin elinde ciddi bir stok yok. Bu satışlar üreticiyi değil, ticari depolarda mal tutanları etkiliyor. Onlara da birileri sözcülük yapıyor olabilir.”
Gören: Belirsizliklerin gölgesinde geleceği planlamalıyız
Sektörün deneyimli isimlerinden Nuteks Zirai Ürünler Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören ise, üretim ve ticaretin çok yönlü değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Don zararı sonrası ilk tahminlerde üretim düşüktü. Ama bahçelerde beklenenin üzerinde doğumlar gerçekleşti. Son saha gözlemlerime göre rekolte 650 bin ton civarında olabilir. Bu nihai bir tahmin değil, Temmuz sonu ve harman dönemi daha net rakamlar verecek.”
TMO’nun satış politikasına ilişkin de değerlendirme yapan Gören, “2022 mahsulünün raf ömrü dolmak üzere. Daha fazla bekletilirse yağlığa ayrılmak zorunda kalınabilir. Ancak TMO’nun satış fiyatını 150 TL’den 160 TL’ye yükseltmesi sektörde kafa karışıklığı yarattı” dedi ve şu uyarıda bulundu: “TMO bir ticaret kurumu değil; sosyal denge kurumudur. Bu nedenle üreticinin refahını öncelik almalı, uzun vadeli ve istikrarlı politikalar izlemeli.” dedi.
“Suçlu aramak yerine çözüm arayalım”
Piyasada TMO’nun satış kararlarının fiyatları 230 TL’den 180 TL’ye çektiği yönündeki yorumlara da değinen Gören, “Piyasa yeni sezona hazırlanıyor, alıcıların çoğu stoklarını tamamladı. Üreticinin elinde ürün kalmadı. Suçlu aramak yerine tüm paydaşlar el ele verip sürdürülebilir bir sektör yapısı inşa etmeli.” diye konuştu.
İki tahmin arasında 91 bin tonluk fark
2025-2026 sezonu rekoltesine ilişkin şu ana kadar açıklanan iki tahmin arasında ciddi fark var. İspanya’da 8–10 Mayıs’ta düzenlenen 42. Dünya Kuruyemiş ve Kuru Meyve Kongresi’nde Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi (INC), Türkiye’nin 2025-2026 sezonu kabuklu fındık üretimini 609 bin ton olarak açıkladı. Oysa TÜİK’in ilk tahminine göre üretim geçen yıla göre %27,5 azalarak 717 bin tondan 520 bin tona gerileyecek.