EKONOMİ/ANKARA
Son yıllarda Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşanan seller ve ani su baskınları, iklim krizinin şehirler üzerindeki yıkıcı etkisini açıkça gözler önüne serdi. Uzmanlar standart altyapı çözümlerinin artık bu yeni riskleri karşılamakta yetersiz kaldığını dile getirirken konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Koltek Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burak Dalgıç, altyapı yatırımlarının iklim krizine dayanıklı şekilde tasarlanması gerektiğinin altını çizdi.
“Mevcut altyapı planları, iklim krizinin gerçeklerine cevap vermiyor. Şehirlerimizin geleceğini güvence altına almak istiyorsak, tüm projeleri yeni iklim senaryolarına göre tasarlamak zorundayız. Aksi takdirde sistemler çöker, tıkanmalar, taşmalar, altyapı hasarları ve ekonomik kayıplar artar.” diyen Dalgıç, özellikle dayanıklılık ve sürdürülebilirliğin altyapı projelerinin ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini belirtti.
Türkiye “yüksek riskli” ülkeler arasında
Türkiye’nin “İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2030)” belgeleri, taşkın, kuraklık gibi iklim risklerinin artacağı yönünde projeksiyonlar içeriyor ve altyapı projelerinin bu senaryolarla uyumlu hale getirilmesini stratejik hedef olarak koyuyor. Türkiye’nin iklim değişikliğine bağlı riskler açısından “yüksek riskli” ülkeler arasında yer aldığını hatırlatan Burak Dalgıç, iklim kaynaklı risklerin şehirleri her geçen gün daha fazla tehdit edeceğini vurguladı.
Dalgıç, “Görevimiz yalnızca projeyi tasarlamak değil; aynı zamanda geleceğe karşı dayanıklı kılmak olmalı. Bugünün iklim verilerini değil, önümüzdeki 30 yılın öngörülerini hesaba katarak projeler üretmeliyiz. Ancak bu şekilde şehirlerimizi afetlere karşı daha dirençli hale getirebiliriz.” dedi.
Altyapı yatırımlarında finansman açığı
Altyapı ve iklim uyum projelerinin finansmanında yaşanan sıkıntılara da değinen Burak Dalgıç, “Mevcut kaynak dağılımı, kısa vadeli ihtiyaçlara öncelik verirken uzun vadeli risklere karşı yeterli pay ayıramıyor. Altyapı yatırımlarının toplam kamu harcamaları içindeki payının artırılması ve iklim odaklı projelere daha fazla kaynak aktarılması, gelecekteki kayıpları önlemek açısından kritik önem taşıyor.” açıklamasında bulundu.