FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, mayıs ayı meclis toplantısında tarım başta olmak üzere dünya, Türkiye ve Antalya ekonomisini değerlendirdi.
Son dönemde ülke gündeminin baş döndürücü şekilde değiştiğini, bölgede ve dünyada yaşanan ekonomik değişimlere yeterince duyarlı olamadıklarını belirten Çandır, “Yılbaşından bu yana dünya ekonomisi, beklenmedik sert dalgalanmalar yaşıyor. Bu durumun ülke ekonomimize ve çeşitli sektörlerimize ciddi etkileri olacaktır. Gerçek şu ki karşımızda büyük tehditler ve zorluklar bulunuyor.” dedi.
2025 yılı sonu için yapılan küresel tahminlerin hızla bozulduğunu, enflasyon beklentilerinin yükseldiğini, büyüme tahminlerinin düştüğüne dikkat çeken Çandır, şunları kaydetti:
”2024 yılına göre daha olumsuz ekonomik senaryolar, uluslararası kurumlar ve analistler tarafından yapılmaya başlanmıştır. Dünya ekonomik iklimindeki diğer bozulmaların ülkemiz, kentimiz ve sektörümüze yansımalarına daha fazla dikkat kesilmeliyiz. Bizlerle paylaşılmayan konular hakkında senaryolara, kulislere ve asparagaslara harcadığımız enerjiyi, zamanı ve çabayı belirli ölçülerde ekonomik iklimdeki değişimlere ayırmaya başlamalıyız. Malum ülkeler, keyfi kararlar alıp uygulamaya başlamışlardır. Bu uygulamaların sonuçları şimdiden bizim gibi ülkeleri derinden etkilemektedir. Bu gidişle yeniden tam bir ithalat cenneti olma riskiyle karşı karşıyayız.”
"Antalya ihracatı ülke performansının altında arttı"
Antalya ve Türkiye’nin yılın ilk dört ayındaki ihracatını değerlendiren Çandır, ‘’Ülkemiz ihracatı yılın ilk dört ayında yüzde 4,2 artarken Antalya ihracatı ise yüzde 2,1 artmıştır. Tarım ve gıda ihracatı ülkemizde binde 3, Antalya’da yüzde 7,7 artmıştır. Yaş meyve sebze ihracatı Türkiye’de yüzde 3, kentimizde yüzde 11 artmıştır. Bu olumlu farkın önemli nedeni geçen yıl aynı dönemde ihracatta yaşanan düşüş olmuştur.” diye konuştu.
Toptancı Hal yasasında düzenleme gerekli
Hal yasasıyla ilgili değişikliklerin yapılacağı haberlerini basından izlediklerini vurgulayan Çandır, şöyle devam etti:
‘’Mevcut yasanın işleyişindeki aksaklıkların giderilmesi için böyle bir çalışmayı önemsiyoruz. Antalya Ticaret Borsası olarak, uzun bir süredir hal mevzuatı kapsamında ve yaş meyve sebze piyasasının daha etkin işleyebilmesi amacıyla çok taraflı çalışmalar yürüttük. Konuyla ilgili tarafların görüşlerini dikkate alarak bir taslak rapor hazırladık. Bu rapor ile hal mevzuatının amaçlarını, kapsamını, işleyişini ve yapılanmasını mevcut durumdan daha iyi bir konuma taşımayı temel hedef edindik. Hal sistemindeki piyasanın derinleşmesi ve sağlıklı fiyat oluşumunun sağlanması, veri kayıt sisteminin standardize edilmesi ve tarafların paylaşımına açılması, piyasada işlem gören ürünlerin eşsiz sınıflandırmalı standartlara kavuşturulması, tedarikten üretime ve ticarete ulaşan değer zincirinin etkileşimli ve entegre hale getirilmesi öncelikli hedefimizdir.”
"Hasatta kaymalar yaşanıyor"
Son yıllarda iklim değişikliğinin etkilerinin daha çok hissedildiğini, özellikle ekim ve hasat dönemlerinde ciddi kaymalar yaşandığını söyleyen Çandır, “Üreticilerimiz, alışık olduğumuz dönemlerden daha geç ekim yapıyor. Normal şartlarda sahil kuşağında bu günlerde başlaması gereken buğday ve arpa hasadı, muhtemelen Haziran başına sarkacak gibi görünüyor. Kalite ve verim konusunda kent olarak problem yaşamayacağımız ve Antalya için ortalama verim beklentisinin dekara 350 kilogram civarında olacağı tahmin edilmiştir” dedi.
"Çiftçiye özel düşük fiyatlı enerji verilsin"
Gerek üretimde gerekse hasat sonrası tarımsal işlemlerde kullanılan elektriğin tarım sektörü üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu anlatan Ali Çandır, sözlerini şöyle tamamladı:
“Özellikle son dönemlerdeki fiyat artışları ve tarife düzenlemeleriyle, bu yükün yaklaşan yaz aylarında daha da ağırlaşacağı öngörülmektedir. EPDK’ya üyelerimiz tarafından iletilen ortak talep, sulamadan depolamaya, paketlemeden aydınlatmaya kadar tüm tarımsal faaliyetleri kapsayan, düşük fiyatlı ve ayrıcalıklı bir elektrik abone grubunun oluşturulmasıdır. Söz konusu uygulamanın hayata geçirilmesi, tarımda üretim maliyetlerinin azaltılmasına ve gıda arz güvenliğine önemli katkı sağlayacaktır.”