VEYSEL AĞDAR
Nisan ayının ilk haftasında Karadeniz ve İç Anadolu’nun yüksek kesimlerinde etkili olan zirai don, yalnızca meyve-sebze üreticilerini değil arıcıları da olumsuz etkiledi.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, don olayının çiçeklenme döneminde gerçekleştiğini ve bu nedenle arıların yeterli nektar ve polene ulaşamadığını söyledi.
Arıcılıkta ilkbahar ayları, arıların gelişim ve çoğalma dönemi olduğunun altını çizen Şahin, “Bu dönemde doğadaki nektar ve polen kaynakları, arı kolonilerinin sağlığı açısından kritik öneme sahip. Ancak geçen ay, özellikle geceleri yaşanan ani sıcaklık düşüşleri, birçok bölgede meyve ağaçlarının ve yabani bitkilerin çiçeklerini dondurdu. Besin kaynaklarımızı yok etti. Oysa arının en çok bala ihtiyacı olan dönem o zamandır. Bu yıl arılar gelişemedi, çünkü çiçek yoktu” dedi. Zirai donun etkilediği bölgelerde arıcıların ciddi kayıplar yaşadığını vurgulayan Şahin, “Sadece meyve üreticisi değil, biz de mağduruz. Bazı üreticilerimiz kovan başına verimin yarı yarıya düştüğünü bildiriyor. Bu da sezon sonu bal üretiminde düşüş, fiyatlarda artış demek.” diye konuştu.
55-60 ilde arıcılar olumsuz etkilendi, destek şart
Geçen yıl Türkiye genelinde üretilen 95 bin 492 ton balın 31 bin 777 tonunun zirai dondan etkilenen illerdeki arıcılar tarafından üretildiğini kaydeden Şahin, “Özellikle İç Anadolu’nun kuzey kesimleri ile Doğu Karadeniz ve yüksek yaylalarda bu etki yoğun hissedildi. Besin kaynakları tamamen yok oldu. Yaklaşık 55-60 ilde arıcıları ve bal üretimi olumsuz etkilendi. Pek çok bölgede verim kaybı yüzde 40 ila 50 arasında. Zirai don hasar tespit çalışmalarının ardından mağduriyet yaşan çiftçilere destek açıklamaları gelirken bölgede faaliyette bulunan ve üretim yapan arı yetiştiricilerinin ve kovan sahiplerinin bu destekler kapsamına alınmaması üzücü. Bölgede faaliyette bulunan arıcılar kovanlarını 10 petekle bile dolduramadılar. Bizde kapsama alınmalıyız” diye konuştu.
“Arıcılık afet kapsamına alınmadı”
Zirai dondan etkilenen birçok bitkisel üretim dalı için Tarım ve Orman İl Müdürlükleri tarafından hasar tespit çalışmaları başlatılırken, arıcılığın afet kapsamına alınmadığını belirten Şahin, arıcıların destek dışı kaldığını söyledi.
Zirai don dışında, üreticilerin en büyük sıkıntılarından biri de artan girdi maliyetleri olduğunun altını çizen Şahin, “Tarımda mazot, yem, gübre gibi kalemlerde sağlanan destekler arıcılığa da tanınmalı. Şeker, mazot, ambalaj ve arı ilaçlarında yaşanan fiyat artışları üreticiyi zorluyor. Arıcılık stratejik bir alandır. Sadece bal üretimi değil, bitkisel üretimin sürdürülebilirliği için de arılar gereklidir. Arı yetiştiricileri göçebedir. Arıların yeterli besini alması için çiçeklenme döneminde il il gezerler. Yılda yaklaşık 20 bin kilometre yol kat eder. Çiftçiye mazot desteği veriliyor. Bize verilmiyor. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın özel bir destek paketi açıklaması şart” dedi.
“Bal azalıyor ama fiyat artmıyor”
Son yıllarda bal üretiminde yaşanan düşüşe rağmen fiyatların artmadığını, hatta üreticilerin zararına satış yaptığını vurgulayan Şahin, piyasadaki yapısal sorunlara dikkat çekti; “Balın eksilmesiyle fiyatlar paralel gitmiyor. Çünkü biz dünya fiyatlarına entegreyiz. İhraç ettiğimiz ürünlerde fiyat yıllık 4 ila 6 Euro arasında değişiyor. Ama Türkiye'de üreticinin kilogram başına maliyeti 240-250 TL. Buna rağmen balını 120-130 liraya satmak zorunda kalıyor. Yani zararına satıyor. Market raflarında 400-500 TL’ye satılan balların üreticiden neredeyse üçte bir fiyatına alınıyor” diye sordu.
Kovan enflasyonu var, verim düşüyor
TAB Başkanı Ziya Şahin, arıcıların yaşadığı bir diğer sorunun ise son yıllarda artan kovan sayılarının olduğunu söyledi. Türkiye’de kovan enflasyonu yaşandığını bu nedenle kovan başı verimin düştüğünü vurgulayan Şahin, “Türkiye’de yaklaşık 100 bin aile arıcılık yapmakta. Kovan sayısı ise 9 milyon. 2000’li yılların başında bu sayı 3,5 milyondu. Son 20 yolda 3 katına çıktı. Kovan sayısı artıyor ama verimlilik düşüyor. 2003 yılında kovan başına verimlilik 22-25 kilo iken şimdi 16-17 kilo. Kovan sayımızı değil üretim alanlarını meralarımızı artırmalıyız. Diğer ülkelerde 1 kilometreye 0,8 kovan düşerken Türkiye’de 11 kovan düşüyor. Buda verimi olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
Şahin, balda üretim standardın sağlanması durumunda fiyat rekabetçiliğinin de sağlanacağını sözlerine ekledi.
AKS yetkisi tekrar il birliklerine verildi
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ve Bal Üreticileri Merkez Birliği arasında 15 Mayıs’ta Arıcılık İş Birliği Protokolü imzalandı.
Yetki devrine ilişkin açıklama yapan TAB Başkanı Ziya Şahin, 4 yıl sonra tekrar yetkinin İl Birliklerine verilmesinin, arıcıların birlik ile bağının güçlenmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Arıcılık Kayıt Sistemi’nin (AKS) etkin kullanılması ile arıcılığa ilişkin veri akışının sağlanmasını, sektöre ait verilerin izlenmesini ve projelerin yürütülmesini amaçlayan yeni Arıcılık protokolü ile;
- Arıcılık veri kayıtlarında sürdürebilirliğin sağlanması,
- Kovan plaka basım-dağıtım ve uygulama işlemlerinin birlikler tarafından yürütülmesi,
- Yürütülen ve yürütülecek olan ıslah programları ile ilgili birliklerce Bakanlığa veri akışı sağlanması,
- Ulusal Arı Islah Kayıt Modülü’nün altyapısının oluşturulması,
- Birlikler tarafından AKS altında oluşturulacak arı ıslahı, arı ürünleri kayıt sistemleri ile ilgili veri girişinin sağlanması,
amaçlanmıştır.