EKONOMİ/ANKARA
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Ankara’nın savunma sanayiinin kalbi konumuna geldiğini belirterek, bu sektörün diğer sektörleri hızlandırmadaki rolünün önemine dikkat çekti.
Seyit Ardıç, TOBB ETÜ Mezunlar Derneği’nin, “İnovasyonun İnsan Yüzü: Savunma Sanayiinde Yeteneğin Rolü” temasıyla düzenlediği “Savunma Sanayiinde İnsan Kaynakları Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin savunma sanayiinde paradigma değiştirdiğini belirterek son 20 yılda 100 bin kişinin çalıştığı 1400’ün üzerinde projenin yürütüldüğü 2025 Ekim ayı itibariyle yıllıklandırılmış 8,4 milyar dolara yaklaşan bir ihracat gücüne ulaştığını kaydetti.
Türkiye’nin küresel rekabette bu alanda oyun kurucu bir seviyeye ulaştığını söyleyen Ardıç, dünyanın satışlar bakımından ilk 100 firması içinde tamamı Ankara’da kurulu ASELSAN, TUSAŞ, Roketsan, ASFAT ve MKE’nin bulunduğunu; Ankara’da kurulu çok sayıda firmanın savunma ve havacılık ihracatının yüzde 60’ını yaptığını hatırlattı.
"Teknolojiyi üreten tarih yazar"
Seyit Ardıç, teknoloji üretiminin ülkeler için kritik önemine işaret ederek, “Teknoloji üreten toplumlar tarih yazar; teknoloji satın alanlar ise o tarihi okur” ifadelerini kullandığı konuşmasında, bu alanda gelişimin kaynak ayırmanın ötesinde, doğru kişiler ve doğru projelere yatırım yapılması gerektiğini belirtti.
Savunma sanayiinin başka sektörlerdeki gelişimi tetikleme gücüne vurgu yapan Seyit Ardıç, “Burada yetişen nitelikli insan kaynağının farklı sektörlere adaptasyonunun son derece hızlı ve başarılı olması da bu yapının en güçlü göstergelerinden biridir.” ifadelerini kullandı.
ASO Başkanı, oluşan teknolojik kapasitenin pozitif dışsallıkla ikiz dönüşüm sürecine, katma değerli üretim gücünü ivmelendirmesine etki ettiğini, bunun da rekabet gücü anlamına geldiğini vurgulayarak, insan kaynağına yatırımın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, üniversite–sanayi iş birliğini savunma odaklı, derinlemesine ve sonuç odaklı bir modelle yürütme gerektiğini anlattı.
Ardıç, “Savunma sanayii, çoğu zaman yalnızca silah veya mühimmat üretiminden ibaretmiş gibi algılansa da, gerçekte ülkemizin yüksek teknolojili üretim kapasitesinin kalbinde yer alan stratejik bir ekosistemdir. Bu ekosistem; yazılımdan makine üretimine, elektronikten malzeme bilimine, sensör teknolojilerinden yapay zekâ uygulamalarına kadar çok geniş bir yelpazede sektörleri besleyen, onların dönüşümünü hızlandıran bir itici güçtür.” değerlendirmesinde bulundu.
Gençlere seslenen Seyit Ardıç, “Bizim görevimiz sadece fabrika bacalarını tüttürmek değil, o hayallere giden yolu açmaktır. Bu sektörü 'ilerlemenin vitrini' olarak görmeye devam edin. Merak etmekten ve 'Bunu başka türlü yapabiliriz' demekten korkmayın. Bu ülkenin size ihtiyacı var." diye konuştu.
TOBB ETÜ’deki etkinliğe, Rektör Yusuf Sarınay, ASO Genel Sekreteri Mehmet Cansız, TOBB ETÜ Mezunlar Derneği üyeleri ve çok sayıda üniversite öğrencisi katıldı.