AHMET USMAN/İZMİR
Hazine ve Maliye Maliye Bakanlığı’nın şirket sahiplerinin sahte faturayı bilmeden kullandığına yönelik değerlendirmelere son verilerek, belgenin bilerek kullanıldığını esas alan yaklaşıma geçilmesi ile ilgili düzenlemesi 1 Ekim'de başlıyor. 3 ile 8 yıllık cezaların da söz konusu olduğu düzenleme iş dünyası için önemli riskler barındırıyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Çin’de kullanılan WeChat benzeri bir uygulama ile sahte faturaya dair tüm sıkıntıların aşılabileceğini dile getirdi.
EBSO’nun eylül ayı meclis toplantısında 1 Ekim itibariyle yürürlüğe girecek uygulama kapsamında kayıtlarında sahte fatura çıktığı tespit edilen mükelleflerin, bilerek ve bilmeyerek olduğuna bakılmaksızın vergi kaçakçılığı suçu kapsamında değerlendirileceğini hatırlatan Yorgancılar, “Maliye bu düzenleme ile ispat külfetini tamamen mükellefe yüklemek suretiyle suçsuzluğunu ispat etmeye zorlayacak. Kayıtlarına hiçbir bilgisi olmadan sahte belge intikal etmiş, kandırılmış olan mükelleflerin hukukun temel ilkesi masumiyet karinesinin ortadan kaldırılarak hukukun temel kurallarına aykırı bir düzenleme ile karşı karşıya kalınacak.” dedi.
İzmir’de geçen haftadan bu yana 8 bin mükellefe, “şu dönemde, şu firmadan aldığınız faturayı sisteminizden düşün” şeklinde yazıların gittiğini dile getiren Yorgancılar, “Geçen hafta İzmir Vergi Kaçakçılığı Denetim Kurulu Başkanlığı’nı ziyaretimde piyasada e-fatura oranının yüzde 85-90 civarında olduğunu öğrendim. Satıcı faturayı kestikten sonra alıcı onaylayana kadar fatura sistemde bekliyor. Aradaki bu sürede sistemin bu faturanın gerçek mi, naylon mu olduğunu kontrol edebiliyor olması lazım. Benim kimin sahte, kimin hayali fatura kestiğini bilme imkanım yok. Bu veriler Maliye’nin elinde varsa, sitesinde yayınlasın. Şirketler de bir şifre ile bunlara baksın eğer sahte fatura düzenleyen bir firmaysa oradan alışveriş yapmasın.” diye konuştu.
Faturanın sahteliğiyle içeriğinin farklı şeyler olduğuna dikkat çeken Yorgancılar, “Fatura hakiki ama içeriği sahte olabilir. Bunun kontrol edilebilmesi için bir önerim var. Çin’de WeChat uygulaması çok yaygın olarak kullanılıyor. Çinli olup da bunu kullanmayan kimse yok. Her türlü ödemelerini, haberleşmelerini buradan yapıyorlar. Böylelikle devlet tüm para hareketlerini takip edebiliyor. Kimse kimseye bir şey sormuyor. Bizde böyle bir sistem kurulursa, ne naylon- sahte fatura kalır, ne de bizler bu şekilde cezalarla karşı karşıya kalırız. Bilmeden naylon fatura kullandığınızda karşılaşacağınız 3-8 yıl arasındaki ceza işin bir yüzü. Bunun dışında suçsuzluğunuzu ilan edene kadar ihracata dayalı KDV iadelerini alamayacaksınız. Kamu ihalelerinde doğrudan engelleme olabilecek, bankaların sağladığı kamu destekli kredilerden yararlanılamayacak, teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlar olumsuz etkilenecek, hakkında sahte belge kullanımı olduğu için ürettiği malların satışı yapılamayacak.” dedi.
“Kendi tedbirlerinizi alın”
Böyle bir durum yaşamamaları için üyelerinden tedbir almalarını isteyen Yorgancılar, bu tedbirleri şöyle sıraladı: “Akredite tedarikçi listesi oluşturulmalı, birimler arası çaprak kontrol sağlanmalı ve satın alma prosedürleri yazılı hale getirilmeli. İç denetim birimi kurulmalı ve belirli prosedürler üzerinden örnekleme denetimler yapılmalı. Üretici ya da ithalatçıdan doğrudan temin tercih edilmeli. Tedarikçinin geçmiş faaliyetleri sorgulanmalı, gerekirse yerinde kontrol edilmeli. Tüm personel sahte belge riski hakkında eğitilmeli. Ödemeler satıcının banka hesabına yapılmalı. Fatura düzenleyen ile mal ya da hizmet sağlayanın aynı olup olmadığı kontrol edilmeli. Sevk irsaliyesi, taşıma belgesi gibi kayıtlar saklanmalı. Kantar fişi, kalite tutanakları ve depo giriş belgeleri arşivlenmeli. Bu sistemin düzeltilmesi için hep birlikte çalışmamız lazım. Biz odalar olarak üyeyi kaydediyoruz, sonra çalışıyor mu, sigortalı adamı var mı yok mu kontrol edebiliyor olmamız lazım ki bu tür işlere kimse tevessül etmesin. İşin TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) bacağında böyle bir çalışma yapmakta fayda var. Şu an böyle bir yetki yok, ama yasada çıkarsa, şirketleri sadece kaydolduğunda değil sonrasında da kontrol edersek odalar olarak belki biz de bir nebze katkı sağlarız.” diye konuştu.