FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Türkiye’den yaş meyve sebze ithalatı gerçekleştiren Almanya’nın Münih kentinde faaliyette bulunan Efendi Fruchthandels GmbH şirketi sahibi Hüseyin Gürbüz, son yıllarda Almanya başta olmak üzere Avrupa’da yaşayan Türk ithalatçılarının sıkıntı yaşadığını söyledi.
Almanya’da 45 yıldır yaşadığını ve Türkiye’den yaş meyve sebze ithalatı gerçekleştirdiğini belirten Gürbüz, Türk ürünlerinde son zamanlarda kalite ve zirai ilaç kalıntısı sorunu yaşandığını, bunun da rekabette büyük zorluk yaşattığına dikkat çekti.
Türkiye’den yapılan ithalatta yaş meyve sebze sektörünün her yıl gitgide kötüye gittiğini vurgulayan Gürbüz, şunları kaydetti:
‘’Türkiye’de ve Avrupa’da bu da Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatına olumsuz yansıyor. AB standartlarına uygun olmayan ürünleri de almıyoruz. Normal koşullarda ben Türkiye’den 40-50 TIR üzüm ithalatı yaparken bu son yıllarda 7-8 TIR’a düştü. Türk üzümü sultani çeşidi ucuz olduğu için satılıyordu.’’
Ürün çeşitliliği
Türkiye’nin yaş meyve sebze üretimini geliştiremediğini ve çeşitlendiremediğini, bu nedenle rekabette zorlandığına dikkat çeken Hüseyin Gürbüz, şöyle devam etti:
‘’Yaş meyve sebzede Türkiye’nin Avrupa’daki rakipleri İtalya ve Fransa ürün çeşitliliğini artırarak geliştiriyor. Türkiye ise bu ürün çeşitliliğini gerçekleştiremedi. İtalya ve Fransa, zirai ilaç kalıntı sorununu çözmüş durumda bulunuyor. Bu nedenle Türk ihracatçı ve ithalatçılar rajipleriyle rekabet edemiyor. Türkiye, mutlaka yaş meyve sebzede ürün çeşitliliğini geliştirmek zorunda.’’
"Avrupa insanına hitap edemiyoruz"
Adalya Dış Ticaret Limited Şirketi Sahibi ve yaş meyve sebze ihracatçısı Abdullah Bulut da, Türkiye’nin başta üzüm olmak üzere meyve sebze de ürün çeşitliğinin yetersiz olduğunu, maliyet artışları ve döviz kurlarının düşük kalması nedeniyle rekabette zorlandıklarını belirterek ‘’birkaç yıl öncesine kadar Türk ürünleri ucuz olduğu için rekabet edebiliyordu. Ancak, Türkiye’deki maliyet artışları hem de rakiplerimiz ürün çeşitliliğinde epey yol alınca rekabet edemez hale geldik. Biz sadece Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimize hitap eder hale geldik. Mevcut koşullarda Avrupalı insana hitap edemiyoruz.’’ dedi.
İtalyanların çekirdekli ve çekirdeksiz üzümde 7-8 adet çeşit ürün bulunduğuna dikkat çeken Bulut, şunları kaydetti:
‘’Türkiye yıllardır Sultani üzümde fiyat ucuz olduğu için rekabet edebiliyorduk. Maliyet artışları, kur düşüklüğü nedeniyle üzüm ihracatı durma noktasına geldi. Sebzede de aynı durum yaşanıyor Öte yandan Avrupa’da da enflasyon yaşanıyor, ücretlere ise artış beklentilerin altında kalıyor. Bazı ürünlerde fiyat artışları yüzde 100’ü buluyor. Avrupalı artık domatesi, salatalık, meyve çeşitlerini tane tane alıyor. Bu da ticareti olumsuz etkiliyor. Türk ihracatçısı olarak ürünlerimizle Avrupalıya hitap edemez hale geldik.’’