FİKRİ CİNOKUR/ANTALYA
Uluslararası Antalya Turizm Fuarı düzenlenen törenle ziyarete açıldı.
Fuarı düzenleyen AFT Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral, Antalya ve Türkiye turizminde her şeyin var olduğunu belirterek, fuara 100 ülkeden katılım ağlandığı söyledi. Fuara 40 bin ziyaretçi beklediklerini aktaran Meral, "Ülkemiz turizmi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Türkiye topraklarında turizm için her şey var." dedi.
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, her zaman sanayici, çiftçi ve diğer sektörlerle iç içe olduklarını, ancak kendisi için Antalya’nın daha iyi geldiğini ve gülümsettiğini söyledi.
Turizm sektöründe finansmana dair sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla İş Bankası olarak çözümler ürettiklerini ve her zaman sektöre destek verdiklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Turizmin finansmanına dair sürdürülebilir odaklı, yenilikçi, dijital kredi çözümleri, dijital çözümlerle beraber sektörün yanınızdayız. 30 Eylül rakamları çıktı. Bankalarında bilançoları yayınlanacak. Nakli kredi gelişimimiz yüzde 49. Yüzde 44 banka gelişimi varken sektörün ise yüzde 32,6 gelişimi var. Yani yüzde 12 oranında sektörün üzerinde daha fazla bir destek verdik. Gayrı nakli tarafta da turizmcilerin ihtiyaçları var. Gayrı naktide de Eylül sonu bakiye gelişimi yüzde 72 oranında. Neredeyse şimdiye kadar yapılmış bakiyenin yılsonu olduğunda belki de tamamını tek bir yılda turizm sektörüne gayri nakdi kredi olarak vermiş olacağız. Ağustos sonu karşılaştırmalı yüzde 62,2 idi. Sektörün büyümesi ise sadece yüzde 30. Yani sektörün iki katı oranında da gayri nakdi ihtiyaçlarının turizm sektörüne karşılandığını söyleyebilirim."
2023 yılında turizm sektörüne iki yıl içerisinde tam 1 milyar dolar ekstra kaynak ayırdıklarını anımsatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"15 Ağustos itibariyle ayırdığımız 1 milyar dolar kaynağı geçtik. Yılsonunda da bu ayırdığımız kaynağı artırarak da devam ediyoruz. Toplamda sektör payı olarak da bakıldığında özel sektör içerisinde Nakdi kredilerde yüzde 23’ün üzerinde, gayrı nakdi kredilerde de yüzde 22 pazar payı olduğumuzu söyleyebilirim. Sektördeki her 5 kredinin birini İş bankası veriyor. Antalya özelinde kent turizm ekosistemine katkı veriyoruz. Antalya turizmin başkenti. Turizmin başkentinin ağırlığı olması lazım. Sadece bir yıl içerisinde yaklaşık 200 baz puanın üzerinde toplamda nakdi pazar payımızı yüzde 21'in üzerine çıkarttık. Türkiye turizm kredisi toplamının yüzde 45'ini Antalya tek başına sağlıyor. Özel bankalar içerisinde her 5 TL'lik krediden birini yine biz kaynak olarak sağlıyoruz."
Bu desteklere devam edeceklerini vurgulayan Sezgin yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu yıl inişli çıkışlı bir yıl oldu. Ama geçen yılın çok da altında olduğunu söyleyemem. 2026 yıl sonuna kadar yatırım teşvik belgeli işlerimize baktığımızda 2,38 milyar dolarlık toplamda yatırım görüyoruz. Bu 2,38 milyar dolarlık toplam yatırımın yüzde 31'i de Antalya'da olacak. Yani kabaca 800 milyon dolarlık önümüzdeki 1 sene 3 ay, 1 sene 4 ay zarfında burada yatırım göreceğimizi düşünüyoruz. Bu sebeple bu yatırımların hemen tamamını karşılayacak inançta ve güçte olduğumuzu, taahhütkar olduğumuzu da bütün turizm ekosistemine tekrarlıyorum. Antalya özelinde 9 aylık otel cirolarına baktığımızda toplamda 13 milyar dolardan yüzde 14,7'lik artışla 14,9 milyar dolara çıktı. Antalya da bu ciro'nun yüzde 33'üne sahip. Yani 4,3 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkan bir bakiye var."
Turizme sadece finansal kaynak sağlayan olarak görülmek istemediklerini aktaran Yılmaz, "Aynı dili konuşacak şekilde paydaşlarımızla muhtelif işbirliklerine gidecek sadece finansman kaynağı sağlayan bir iş ortağı olarak gitmek istemiyoruz. İştirakimiz olan IT şirketi Softek ile bir turizm dijital platformu geliştirdik. Otellerin, acentelerin tur operatörlerinin birbirleriyle arasında yapacakları işbirlikleri bazen pişin bazen vadeli bazen de nama yazılı çek kısmını tamamen ortadan kaldıracak ve tamamen bunu dijitalize edecek dijital platform üzerinden her iki tarafında faydalanacağı bir platform yarattık. tahmin ederim iki üç hafta içerisinde canlıya alınacak." dedi.
Antalya Valisi Hulusi Şahin de, Antalya’nın turizm sektörünün insanı gülümsettiğini, moral verdiğini söyledi. Bankalardan faizlerin düşürülmesini isteyen Vali Şahin, " Finansmana erişim anlamında bu çok değerli. Tüm sektör bir can suyu olarak bütün bankalarımızdan bu desteği bekliyor. Antalya dünya turizm pastasından daha fazla pay almalı. Turizmde çok daha büyük bir potansiyel ve gelecek görüyorum. Antalya çok özel bir şehir. Rakiplerimiz var. Ancak, rakiplerimiz Antalya’nın geldiği noktaya ulaşabilecek mi. Antalya en az 50 yıllık bir serüvenle bu noktalara geldi. Sürdürülebilirlik için sularımızı, doğamızı korumalıyız." dedi.
Fuarın bölgesel olmaktan çıktığını ve küresel hale geldiğini vurgulayan Vali Şahin, şöyle devam etti:
" Artık Türk turizmi, Türk turizm sektörü dünyada bir aktör durumuna gelmiştir. Dolayısıyla eğer Mısır'da bir şey yapılacaksa onu da Türkler yapsın. Eğer Suudi Arabistan'da da turizm anlamında adımlar atılacaksa onu da Türkler yapsın. Bunu yapacak know-how da var, kapasite de var, kalite de var, çalışkanlık da var."
AKTOB Başkanı kaan Kavaloğlu ise Antalya'nın sadece Türkiye'nin değil dünyanın en sayılı turizm merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Yaklaşık 17 milyon yabancı, 7,5 milyon yerli turisti ağırlayan, nüfusunun on katı kadar turisti ağırlayan Antalya’nın aynı zamanda ekonomik anlamda da Türkiye’nin lokomotif kenti olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, şöyle devam etti:
"Antalya 17,5 milyar dolar turizm geliriyle Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. Tarım kenti de olan Antalya’nın tarım sektörü 2,2 milyar dolar, sanayisi ise ülkemize 500 milyon dolar katkı sağlıyor. 44sektörü birebir destekleyen turizm Antalya'nın lokomotifi, Türkiye'nin lokomotif sektörüdür. Türkiye'nin değil dünyanın turizm başkentidir."
ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman da Antalya’nın 2050 vizyonunu yaratmak amacıyla arama konferansları düzenleyeceklerini bildirdi. Hacısüleyman, "Tatil tercihleri, tatil yapma alışkanlıkları, tatil yapma biçimleri çok değişti. Bundan sonrası için yeni bir yol haritasına ihtiyacımız var. Sanmayalım ki bu başarılarımız daimi olacak ve hiçbir şey yapmadan bütün bu ekonomimizi sağlamaya devam edeceğiz. Sanki duraklama dönemine girmiş gibi hissediyoruz. Artık eski cazibelerimizi yenileriyle tamamlamamız gerekiyor. Eski politikalarımızı yeni politikalar ve yol haritası çizerek geliştirmemiz gerekiyor." dedi.