ESRA ÖZARFAT/BURSA - ERAY ŞEN/ADANA - TUBA CANPOLAT/GAZİANTEP - ADNAN AÇIKGÖZ/MERSİN
Son yıllarda pek çok sektörde etkin şekilde istihdam edilen Suriyeli göçmenlerin Suriye’de yaşanan gelişmeler sonrası ülkelerine dönmeye başlamaları iş dünyasında endişelere neden oldu. Bir kısım sektör temsilcileri süreç içerisinde ciddi bir üretim ve istihdam kaybı yaşanacağını düşünürken, bir kısmı ise kendilerini etkilemeyeceği ve verimliliğin düşmeyeceği görüşünde.
Öte yandan iş gücü sorunlarını hafifletmek için mesleki eğitimin güçlendirilmesi, yerel iş gücünün sektöre kazandırılması ve bölgesel üretim modellerinin geliştirilmesi gerektiği de dile getiriliyor. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre Bursa’da 171 bin Suriyeli bulunuyor. 3,3 milyon nüfusa sahip Bursa’da kayıtlı Suriyeli sayısının Bursa nüfusuna oranı ise yüzde 5,07.
İnegöl Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, Suriyeli işçilerin özellikle mobilya üretiminde önemli bir boşluğu doldurduğunu ifade etti. Ayhan, “İnegöl’de Suriyeli göçmenler boyahaneler ve üretim kısımlarında çalışarak sektörün ara eleman ihtiyacını karşıladı. Eğer bu iş gücü kaybolursa, sektörde ciddi sıkıntılar yaşanır. Ülkemizde gençlerin mobilya sektörüne ilgisi zaten düşük. İstihdam açığını kapatmak için kalıcı çözümler gerekiyor” dedi.
İnegöl’de 30 bin civarında Suriyeli göçmenin yaşadığını ve büyük çoğunluğunun mobilya sektöründe istihdam edildiğini kaydeden Ayhan, odaya kayıtlı 60’ın üzerinde de Suriyeli girişimcinin firması bulunduğunu aktardı.
“Tekstilde yüzde 50 istihdam kaybı yaşanabilir”
Bursa aynı zamanda Türkiye’nin bebe ve çocuk konfeksiyonunda önemli bir üretim üssü. Bebe Çocuk Konfeksiyon Sanayici ve İşadamları Derneği (BEKSİAD) Başkanı Servet Yılmaz, tekstil sektöründe çalışanların yaklaşık yarısının yabancı işçiler olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Sektörde 70 bin ile 100 bin arasında çalışan var. Bunun yüzde 50’si, belki daha fazlası, yabancı işçilerden oluşuyor. Suriyeli işçilerin dönüşü, 35 ila 40 bin kişinin iş gücünden çekilmesi anlamına gelebilir” dedi.
Yılmaz, bu durumda firmaların üretimi farklı bölgelere taşımak zorunda kalabileceğini belirterek, “Bursa’da üretim yapmak zorlaştığında, Diyarbakır, Mardin ve Adıyaman gibi illerde kurulan atölyeler devreye girebilir. Ancak bu, iş modellerinin yeniden yapılandırılmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı. Sektördeki Suriyeli göçmenlerin yüzde 50’sinin bebe ve çocuk sektörüne fason üretim yaptığını, yüzde 7 ila 8’lik kısmının da kendi tasarım ve markalarıyla pazarda yer alan firmalara sahip olduğunu, halihazırda sektörün 5 aylık üretim stokunun bulunduğunu ifade eden Yılmaz, sonrası için iş planlarının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
“İnşaat sektörü büyük darbe alabilir”
İnşaat Müteahhitleri ve Sanayicileri İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkanı Şeref Demir de inşaat sektöründeki ara eleman eksikliğine dikkat çekti. Demir, “Suriyeli göçmenler özellikle ara eleman ihtiyacını karşılayarak sektörümüze büyük katkı sağladı. Bu iş gücünün kaybı, sektörde ciddi sıkıntılara yol açar. Zaten genç nesil sektöre ilgi göstermiyor, yerli çalışanların yaş ortalaması 55’e yükselmiş durumda” dedi. Demir, meslek liselerinin nitelikli eleman yetiştirme konusunda yetersiz kaldığını belirterek, “Meslek liselerinden mezun olan gençlerin gerçekten bir meslek sahibi olması gerekiyor. Bu alanda eğitim reformu şart” diye konuştu.
“Gaziantep sanayide bir kayıp yaşamaz”
Sınır illerimizden Gaziantep iş dünyasının temsilcilerinden TİM Başkanvekili ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Fikret Kileci, “Bizdeki Suriyeliler, Suriyelilerin yanında çalışıyorlar. Suriyeli gelip sanayi tarafında fabrikalarımızda çok büyük oranda işler yapmıyor. Elbette sanayide çalışanlar var ama bu büyük bir oranı kapsamıyor, bizim verimliliğimizi düşürebilecek kadar etkileri yok. Suriyelilerin en çok çalıştığı sektör inşaat sektörü ya da kendi içlerindeki küçük işletmeler. Ben şehrin Suriyelilerin gidişi ile birlikte sanayide bir kayıp yaşanacağını düşünmüyorum. Gaziantep OSB’de çalışan Suriyeli personel sayısı yüzde 1-2 oranında. Dolayısıyla burada çok büyük bir etkinin yaşanması olası değil” dedi.
“Geri dönüşler iş gücünde sıkıntıya yol açmayacak”
Artık ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin misafirlik sürecinin sona erdiğini kabul etmemiz gerektiğini dile getiren Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım ise, şunları söyledi: “Suriyelilerin evlerine dönmesinin iş gücünde sıkıntıya yol açacağına dair söylemleri doğru bulmuyoruz. Gaziantep iş dünyası olarak bizler, üretim ve ticaret gücümüzü her zaman kendi insanımızla büyüttük. Bugün de aynı inanç ve azimle yolumuza devam edeceğiz. Gaziantep’in güçlü sanayi altyapısı ve girişimci ruhu, her zorluğu aşabilecek potansiyele sahip.”
“Suriyelilerin dönüşü riskler ve fırsatlar barındırıyor”
Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç da, Suriye’deki yeni rejimle birlikte Suriyeli iş insanlarının ve çalışanların geri dönüş eğilimlerinin, mevcut sosyoekonomik koşullara göre şekillendiğini belirtti.
Özellikle Türkiye’de iş kurmuş, ekonomik düzenini oturtmuş Suriyeli iş insanları ve çalışanlar için geri dönüşün şu an için sınırlı bir seçenek olarak görüldüğünü söyleyen Kıvanç, “Türkiye’de 15 bini aşkın Suriyeli şirket kurulmuş durumda ve bu işletmeler, Suriyeli nüfusun önemli bir kısmına istihdam sağlıyor. Bu gruplar genellikle Türkiye’de kalmayı ve mevcut işlerini sürdürmeyi tercih ediyorlar. Öte yandan, Suriye’deki siyasi ve ekonomik istikrar sağlanırsa bir kesim Suriyelinin ülkelerine dönme eğilimi olduğu da biliniyor. Ancak geri dönüş kararı, çoğunlukla Suriyelilerin ekonomik fırsatlar ve güvenli yaşam koşulları ile ilişkilendirdiği bir konu” dedi.
Kıvanç sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriyeli çalışanların ve girişimcilerin geri dönüşü, Türkiye’deki bazı sektörlerde iş gücü açığına yol açabilir. Özellikle tarım, tekstil ve hizmet sektörlerinde Suriyeli çalışanların payı büyüktür. Kalifikasyon düzeyine bağlı olarak, Türkiye’de nitelikli Suriyeli iş insanlarının ayrılması, sektörel rekabeti ve inovasyonu olumsuz etkileyebilir. Diğer yandan, dönen Suriyelilerin Suriye’deki ekonomik kalkınmaya katkı sağlama potansiyeli de bulunuyor. Suriyelilerin geri dönüşü iş dünyası açısından hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. Önemli olan bu sürecin etkin ve etkili yönetilmesidir. Türkiye’deki Suriyeli iş gücü ve girişimcilerinin ülkeye katkıları dikkate alınarak, dönüşlerin güvenli ve sürdürülebilir bir zemine oturması önemlidir.”
"Tarımsal faaliyetlerde kriz yaşanabilir"
Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Adnan Gündoğdu , zaten piyasada net şekilde hissedilen nitelikli personel sorununun Suriyelilerin dönüşüyle birlikte daha fazla büyümemesi için mesleki eğitime odaklanılması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, “Türkiye’deki konut krizinin Suriyeli kardeşlerimizin dönüşüyle çözüleceği düşünülüyor. Ancak ülkemizdeki pahalılığın sebebi konuklarımız değil. Bugün birçok pozisyonda Suriyeli kardeşlerimiz çalışıyor. Bu çerçeveden bakıldığında, ara eleman görevi gören Suriyeli kardeşlerimizin dönüşüyle birlikte iş gücünde kayıplar yaşanması muhtemel. Zaten hemen hemen tüm sektörler, uzun zamandır nitelikli personel sorununu yaşıyor. Bu alandaki muhtemel iş gücü kayıpları, kademeli dönüş programıyla en aza indirilebilir. Burada bizim üstümüze düşen mesleki eğitim programlarını güçlendirmektir. Bakanlık, yerel yönetimler ve özel sektör işbirliğiyle adımlar atılmalı, gelecek için sağlam bir istihdam ordusu kurulmalıdır. Aksi takdirde bugün Avrupa ülkelerinin yaşadığı ara eleman sorununu biz de yakın zamanda yaşayabiliriz. Ortaya çıkacak bu tablo, üretime, istihdama, dolayısıyla ihracat ve ekonomimize olumsuz yansıyabilir” diye konuştu.
Öte yandan kentteki tarım sektörü temsilcileri de tarla ve bahçelerde çok sayıda Suriyeli işçinin çalıştığına işaret ederek, özellikle genç Türk nüfusunun tarımsal üretime yönlendirilmemesi sonucunda gıda üretiminde kriz yaşanabileceği üzerinde duruyor.