EKONOMİ/İZMİR
Bu yılın 8 aylık döneminde ulaşılan rakamlar, serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların ülke genelindeki ihracatçılara kıyasla çok daha yüksek bir performans sergilediğini ortaya koydu.
Bu yıl Ocak-Ağustos döneminde serbest bölgelerde faaliyet gösteren 2 bin firma, toplam 8.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi. Firma başına 4.1 milyon dolar ihracat düştü. Aynı dönemde Türkiye’nin toplam ihracatı ise 178.1 milyar dolar oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verisine göre ülkede toplam 150 bin ihracatçı firma var. Buna göre ihracatçı firma başına 1.1 milyon dolar ihracat düştü.
Serbest bölge modeli rekabet avantajı sağlıyor
Serbest bölgelerin yalnızca bir üretim sahası değil, ülke ekonomisi için küresel rekabette avantaj sağlayan stratejik yatırım ortamları olduğunu vurgulayan Türkiye Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, bu farkın oluşmasında serbest bölgeleri kuran ve işleten firmaların büyük katkısı olduğunu vurguladı. Serbest bölgelere, kurucu ve işletici firmalar tarafından özellikle yüksek teknolojiye dayalı ürünler üreten firmalardan yatırımlar çekildiğini aktaran Kılınç, “Günümüzde finansman bulmak çok zor. Yatırımcılar serbest bölgelerde sermayelerini arazi ve bina satın almaya ayırmadan, bina kiralayarak esnek şekilde büyüyüp küçülebiliyor. Bu avantaj da yerli ve yabancı yatırımcıların tercihinde belirleyici oluyor. Yatırımcının faaliyet ruhsatını aldıktan sonra 1 ay içinde düğmeye basıp üretime geçebiliyor olması, bölgelerimize yatırımın cazibesini arttırıyor.” diye konuştu.
Serbest bölgelerin yatırımcıya sağladığı bir başka önemli avantajın da sağlanan lojistik imkanlar olduğunu belirten Kılınç, “Çoğu bölge limanlara, havaalanlarına ve uluslararası karayolu ağlarına doğrudan erişim imkânı sunuyor. Serbest bölgeler bu özellikleri ile Türkiye’yi küresel tedarik zincirlerine bağlayan stratejik yatırım alanları. Vergisel teşvikler ve lojistik avantajların yanı sıra, serbest bölgelerdeki firmalar yüksek katma değerli üretim ve Ar-Ge yatırımlarına daha kolay yöneliyorlar. Bu da onların yenilikçi ve esnek üretim kabiliyetleriyle küresel pazarlarda güçlü aktörler haline gelmelerini sağlıyor. Bu sayede ileri teknoloji üretim merkezi haline gelmiş bazı serbest bölgelerimizden yapılan ihracatın kilogram değeri 8.5 doları aştı. Bu avantajlar, Türkiye ihracatının küresel pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlama çabalarına destek oluyor.” dedi.
İhracat artarken, iç satışlar düştü
Veriler, serbest bölgelerde dış pazara yönelimin keskin biçimde arttığını gösteriyor. Bölgelerden yurt dışına yapılan satışlar, 2020’de 7 milyar 727 milyon dolar iken 2024 sonunda 11 milyar 993 milyon dolara ulaştı. Bu, % 55.2’lik bir artış anlamına geliyor. Buna karşılık, serbest bölgelerden yurt içine yapılan satışlar ise aynı dönemde %11.6 gerileyerek 4,7 milyar dolardan 4,1 milyar dolara düştü. Serbest bölgelerin iç pazardaki KOBİ’lerden gerçekleştirdiği satın almalar ise büyüme trendinde. 2020’de 2,57 milyar dolar olan hacim, 2024 sonunda 3,61 milyar dolara çıkarak %23’lük bir artış kaydetti.
Küresel pazarlarda büyümeyi odağına alan serbest bölgelerin hammadde ya da yarı mamul ürün tedariğinde ülke içindeki KOBİ’lerle ticaretini de önemli miktarda arttırdığını ifade eden Yusuf Kılınç, şunları söyledi: “Türkiye’nin serbest bölgeleri, firma başına düşen ihracat rakamları, küresel tedarik zincirlerindeki rolü ve sağladıkları rekabet avantajlarıyla, ülke ihracatının stratejik üsleri haline gelmiş durumda. Veriler, serbest bölgelerin doğru teşvik ve politikalarla desteklenmesi halinde Türkiye’nin ihracat kapasitesini çok daha hızlı artırabileceğine işaret ediyor."
YÖNÜ İTİBARİYLE TİCARİ AKIŞLARDAKİ DEĞİŞİMLER (1.000$)
YÖNÜ 2020 2024 FARK %
----------------- ------------- -------------- ------------
Türkiye’den SB’lere 2.573.562 3.617.399 40.5
SB’den Yurt Dışına 7.727.313 11.993.086 55.2
Yurt Dışından SB’lere 7.028.256 7.901.228 12.4
SB’lerden Yurt İçine 4.728.935 4.179.720 -11.6
Kaynak: Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü