İLHAN DUMAN/İZMİR
İnşaat, sağlık, teknoloji, savunma sanayii ve makine üretimi gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren; Folkart, Humanis, Volt Teknoloji ve Promote markalarını çatısı altında bulunduruyor. Ana faaliyetlerinin yanı sıra kültür ve sanat alanındaki katkılarını bugüne dek ağırlıklı olarak Folkart ve Humanis aracılığıyla sürdüren Saya Holding, artık bu alandaki varlığını doğrudan Holding çatısı altında da güçlendirmeye başlıyor. Antik dünyanın önemli kehanet merkezlerinden biri olan Klaros’taki kazılara verilen destek, bu yeni yönelimin ilk örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
“Binlerce yıllık mirasa dokunuyoruz”
Saya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde sürdürülen Klaros Kazı çalışmalarına destek verdiklerini belirterek, “Saya Holding için İzmir çok kıymetli. Ege Bölgesi’ndeki tarihsel ve kültürel değerleri sahiplenmeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Klaros ile binlerce yıllık bir mirasa dokunuyoruz. Bu yaklaşım, sadece geçmişe saygıyı değil, aynı zamanda kültürel kalkınmanın gelecek vizyonuyla buluşturulmasını da içeriyor” dedi.
Klaros kazısına verdikleri desteği bir sponsorluk olarak değil, bir sorumluluk ve vizyon olarak gördüklerini vurgulayan Mengi, “Çünkü biliyoruz ki Klaros gibi alanlar gün yüzüne çıktıkça, İzmir sadece güneş ve denizle değil, geçmişin bilgeliği ve hikâyeleriyle de anılacak. Bu da turizmin niteliğini artıracak; ziyaretçilerin kalış süresinden harcama düzeyine kadar birçok göstergede olumlu yansımalar yaratacak” açıklamasını yaptı.
“Sürdürülebilirlik yaklaşımımızı global amaçlar doğrultusunda şekilleniyor”
Saya Holding’in sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımını anlatan Cem Mengi, “Dünyamızın geleceğinin şekillenmesinde önemli bir ilkeler bütünü olarak kabul edilen UN Global Compact - Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları’nı destekliyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda, bugünden geleceğe bakarak performansımızı artırmayı hedefl erken, ‘çevre’, ‘toplum’ ve ‘finans’ alanlarına öncelik veriyor ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızı global amaçlar doğrultusunda şekillendiriyoruz” dedi. Klaros’a olan desteğin sürdürülebilirlik yaklaşımın unsurlarından biri olduğunu dile getiren Mengi, “Klaros, için atacağımız her adımı sürdürülebilir şehirler ve toplulukların, tüm kültürel ve doğal mirasın korunması olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Bu topraklarda yeni bir hikâye daha yazılıyor”
Dünya genelinde kültür ve miras turizminin hızla büyüdüğünün altını çizen Cem Mengi, “2025 yılında bu alanın 600 milyar doları aşması bekleniyor. Bu büyük hacmin yaklaşık üçte biri tarihi kentleri, antik uygarlıkları ve kültürel rotaları ziyaret eden turistlerden oluşuyor. İnsanlar artık bir şehri sadece tatil için değil, geçmişiyle bağ kurmak, hikâyelerle tanışmak için de görmek istiyor” dedi. İzmir’in bu anlamda güçlü bir potansiyele sahip olduğunu belirten Mengi, şunları söyledi: “2024’te 1,6 milyon yabancı turist ağırlayan şehir, 2025’in ilk dört ayında bu rakamı %37 artırarak dikkat çekici bir ivme yakaladı. Bu artış, İzmir’in dünya turizminde daha fazla ilgi gördüğünü ortaya koyuyor. Ancak bu ilginin kültürel ve arkeolojik zenginliklere yönlendirilmesi için hâlâ yapılabilecek çok şey var. İzmir’in bu yönü daha fazla anlatıldıkça, ziyaretçilerin bakış açısında da derinleşme sağlanabilir. Klaros gibi sembolik anlamı güçlü, mitolojik mirasa sahip bir alanın görünürlük kazanması, sadece arkeolojiye değil İzmir’in turizm vizyonuna da değer katıyor. Klaros, İzmir’in kuruluş hikâyesine yön vermiş bir yer. Bugün bu topraklarda yeni bir hikâye daha yazılıyor: İzmir’in kültür turizminde hak ettiği yeri alması.”