EKONOMİ/İZMİR
Başta jant olmak üzere alüminyum döküm parça üretimi gerçekleştiren Cevher, gelecek dönemde sürdürülebilir üretim, küresel büyüme ve ileri teknoloji yatırımlarına odaklanarak kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artırmayı aynı zamanda Çinli otomotiv devlerini de pazar yelpazesine eklemeyi hedefliyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, faaliyete 1955’te İzmir Kızlarağası Hanı’nda küçük bir dükkanda başlayan, bugün 70. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Cevher, alüminyum döküm konusunda pek çok ilke imza attı. 1984’te Türkiye’nin ilk alüminyum döküm jantını üreten firma, bugün ürettiği yaklaşık 3 milyon adet jantın yüzde 99’unu yurt dışına satıyor. Cevher, jant dışında da otomotiv sektörüne döküm parçalar üretiyor.
70. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında Cevher Jant’ın bugün yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın da saygın, yenilikçi ve güçlü üretim markalarından biri haline geldiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Özyavuz, “İlk alüminyum silindir kapağı ve manifoldu, sektörün ilk çıraklık okulu, ilk alüminyum jant üretimi ve ihracatı gibi pek çok yeniliğe imza attık. Bugün Türkiye’nin alüminyum jant ihracatındaki yaklaşık yüzde 25’lik payımızla otomotiv sektörünün önemli oyuncularından biri olarak, ülkemizin net ihracatçı kimliğine katkı sağlıyoruz. 70 yıllık birikimimizle elektrikli araçlar, hafif malzeme çözümleri, döngüsel ekonomi, yapay zeka destekli üretim sistemleri ve stratejik işbirlikleri gibi fırsatların eşiğindeyiz. Bu dönüşümün sadece takipçisi değil, öncüsü olacağız. Farklı sektörler için katma değeri yüksek alüminyum parçalar da geliştireceğiz. Bu kapsamda odaklanacağımız sektörlerden biri de havacılık olacak.” dedi.
Volkswagen, Audi, Mercedes-Benz gibi global markalarla geliştirdikleri mühendislik ortaklıkları sayesinde sektörde stratejik bir konum elde ettiklerine dikkat çeken Cevher Jant İcra Kurulu Üyesi Cevher Özyavuz da, “Dijitalleşme ve mobilite devrimi, jantların işlevini de yeniden tanımlıyor. Artık jantlardan yalnızca taşıyıcı özellik değil, daha büyük, daha hafif, daha düşük emisyonlu ve yüksek mühendislik çözümleri sunabilen kompleks yapılar bekleniyor. Biz de bu değişimi önceden görerek tüm tasarım, geliştirme, üretim ve validasyon süreçlerini kendi bünyemizde gerçekleştirebilen entegre bir yapı kurduk. Otomotivde müşteri kitlesi değişiyor. Ana sanayinin de buna göre hizalanması lazım. Biz de bu süreçte parça imalatı yanında yazılım kısmında da yer almak istiyoruz. Bu konudaki girişimlere yatırım yapıyoruz.” diye konuştu.
Alüminyum dökümün çok iyi bildikleri bir konu olduğunu belirten Özyavuz, “Araçta kullanılan pek çok parçayı üretebiliyoruz. Bunu daha da artırmak istiyoruz. Kendimizi jantla sınırlamıyor, yeni nesil teknolojilere de odaklanıyoruz. Batı kadar Doğu pazarlarını da stratejimize dahil ederek Çinli üreticilerin Avrupa’daki büyüme planlarında güçlü bir tedarikçi ve know-how partneri olmayı hedefliyoruz. Halka arz sürecimiz devam ediyor. Buradan elde edeceğimiz kaynakla ileri teknolojilere yatırım yapmayı ve sürdürülebilir çözümlerimizi daha da geliştirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 2.5 trilyon dolar büyüklüğe ulaşan dünya otomotiv sanayisinin elektrifikasyon, paylaşımlı mobilite, otonom sürüş teknolojileri, yazılım tanımlı araçlar ve sıkılaşan emisyon standartlarıyla köklü bir dönüşümden geçtiğine dikkat çeken Cevher Grubu CEO’su Oğuz Özmen, “Biz de alüminyum konusundaki öncülüğümüzü bu süreçte de sürdürüyoruz. Alüminyum döküm alanında dünyanın en önde gelen firmalarından Handtmann ile birlikte yenilikçi döküm teknolojileri ve ileri üretim süreçleri geliştiriyoruz. Bu ortaklığın ilk ürününü Ocak ayındaki Euroguss Fuarı’nda sergileyeceğiz. Önümüzdeki dönemde hedefimiz alüminyum alaşımlı jant ihracatımıza yüksek katma değerli stratejik ürünler eklemek ve Türkiye’yi alüminyum döküm parçalarının Ar-Ge’si ve üretiminde küresel bir merkez haline getirmek.” dedi.
Son 4 yılda yaklaşık üç kat büyüme gerçekleştirdiklerini vurgulayan Özmen, “2022’de 116 milyon euro olan ciromuzu, 2023’te 133 milyon euroya, 2024’te 144 milyon euroya çıkardık. Bu yıl sonunda 170 milyon euro, önümüzdeki yıl 180 milyon euro ciro hedefliyoruz.” diye konuştu.
"Türkiye rekabetçilikten uzaklaştı"
Türkiye’nin ihracatında 18 yıldır otomotiv sektörünün lider olduğunu anlatan Cevher Özyavuz, “Bu yıl ocak-ağustos döneminde sektörün ihracatı geçen yılın aynı dönemi göre yüzde 13 artarak 23 milyar dolara yükseldi. Bunun yarısına yakın kısmını yan sanayi oluşturuyor. Bizler siparişleri 2 yıl önceden alırız. O yüzden sektörün geleceğini daha net görebiliyoruz. Bu yıl verilen tekliflerin siparişe dönme oranı yüzde 25’e düştü. Çünkü Türkiye rekabetçilikten uzaklaştı. Enflasyonun en önemli etkilerinden biri işçilik ücretlerinin yükselmesi. Kurların 4 kat arttığı bir ortamda işçilik ücretlerinin 13 kat artması bizleri zorluyor. Bu sıkıntıyı otomasyon yatırımlarıyla aşmaya çalışıyoruz.” bilgilerini verdi.