ESRA ÖZARFAT/BURSA
Bursa Sanayici İş İnsanları Derneği (BUSİAD) tarafından düzenlenen 15. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu, “Fabrika Ayarlarına Dönmek” temasıyla başladı. Sempozyumda sanayi, hizmet ve girişimcilik alanında yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımlar masaya yatırılıyor.
BUSİAD’ın geleneksel marka etkinliklerinden olan Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu 15’inci kez kapılarını açtı. BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubu ile Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen sempozyum, Türk sanayi ve hizmet işletmelerinin küresel rekabet gücünü artıracak yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımları tartışmayı hedefliyor. Sempozyumun bu yılki konuşmacıları psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi, yazar ve stratejik danışman İdil Türkmenoğlu ile Uludağ İçecek Türk A.Ş. CEO'su Levent Kömür.

Sempozyumun açılışında konuşan BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, kentin geleceğine yön verecek dönüşüm stratejilerini paylaşarak, “Artık bir durup fabrika ayarlarımıza bakmanın zamanı geldi” dedi. Son dört yıldır BUSİAD çalışmalarının ana mottosunun “Fabrika Ayarlarına Dönmek” olduğuna dikkat çeken Küçükkayalar, Bursa’nın sürdürülebilir kalkınma için kapsamlı bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Küçükkayalar, 2023 yılında açıklanan “Sanayi, Tarım ve Turizm ile Gelişen Bursa” vizyon raporunu tüm paydaşlara ilettiklerini hatırlatarak, kentin geleceğini merkeze alan bir bakış açısının önemine dikkat çekti. “Bursa yoksa biz de yokuz” diyen Küçükkayalar, üretimin insan yaşamını kolaylaştırmak için yapıldığını, ancak bunun doğayı yıpratmadan gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.

“Planlama şart; aksi savrulma getirir”
BUSİAD’ın ilçeleri tek tek ziyaret ederek raporlarını paylaştığını belirten Küçükkayalar, bu görüşmelerin çıktılarının “Yaşanabilir Bir Kent İçin Plan Şart!” başlığıyla kamuoyuna sunulduğunu hatırlattı. “İş dünyası olarak planlamanın olmadığı yerde savrulmanın kaçınılmaz olduğunu biliyoruz” diyen Küçükkayalar, Bursa’nın 17 ilçe ile birlikte topyekûn kalkınmasının en doğru strateji olduğunu ifade etti. Bursa’nın 1961’de Türkiye’nin ilk OSB’sine ev sahipliği yaparak sanayide pilot kent olduğunu belirten Küçükkayalar, bugün de dönüşümün pilotu olması gerektiğini vurguladı. Küçükkayalar, “Dijital, Yeşil ve Toplumsal Dönüşüm şarttır. Bu dönüşümü başaracak bilgi, deneyim ve iş gücüne sahibiz.” diye konuştu.

“Yeni bir hikâyenin tam zamanı”
2050 Bursa Çevre Düzeni Planı’na aktif katkı sunduklarını belirten Küçükkayalar, kentin en kritik sorunlarından biri olan Nilüfer Çayı için hazırlanan rapora da değindi. Nilüfer Çayı’nı “Bursa’nın aort damarı” olarak tanımlayan Küçükkayalar, son su kesintilerinin kentin düşündüğünden daha büyük bir su sorunuyla karşı karşıya olduğunu gösterdiğini söyledi. Buğra Küçükkayalar, “Bu olumsuzlukta hepimizin payı var. Artık eşiği geçtik. Gerekenleri zaman kaybetmeden yapmalıyız. Başka Bursa, başka Türkiye, başka dünya yok” dedi. “Fabrika ayarlarına dönmek” söylemlerinin geri adım atmak değil, yeni bir hikâyeyi doğru temellerle kurmak için soluklanmak olduğunu vurgulayan Küçükkayalar şöyle devam etti: “Sanayinin pilotu olduk, dönüşümün de pilotu olmalıyız. Üretim gücümüzden, esneklik ve değişim kabiliyetimizden, çalışkan insanımızdan ve eşsiz doğamızdan vazgeçmeden Bursa’yı yeniden inşa edeceğiz. Sanayi, Tarım ve Turizm ile Gelişen Bursa vizyonunu; Dijital, Yeşil ve Toplumsal dönüşümle birleştirerek Türkiye’ye örnek bir kent yaratma kararlığındayız.” dedi.