Orta Doğu ve Afrika’da artan Türk yatırımları, bu bölgelerdeki kamu kuruluşları ile şirketlerin yakın ilişkiler geliştirmesini zorunlu kılıyor. Kamu politikaları alanında Mısır merkezli bölgesel lider Moharram&Partners’ın Yönetim Kurulu Başkanı Moustafa Moharram, “Orta Doğu ve Afrika’da 40’dan fazla ülkeyle çalışıyoruz, buradaki büyüme fırsatlarını Türk yatırımcılarla buluşturacağız” dedi.
Türk özel sektörü için Orta Doğu ve Afrika’da yükselen yatırım fırsatlarına erişim, M&P İstanbul Merkezi ile daha sistematik hale gelecek. Kamu politikaları alanında Mısır merkezli bölgesel lider Moharram & Partners ile Türkiye’de çok uluslu şirketlere danışmanlık sunan Ussal Danışmanlık’ın ortaklığıyla kurulan M&P İstanbul, Türk şirketlerine sınır ötesi yatırımlarda kamu ilişkileri, mevzuat takibi ve stratejik iletişim desteği sunacak.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Moharram & Partners Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Moustafa Moharram, İstanbul ofisinin, Türkiye’nin artan ekonomik nüfuzunu destekleyecek stratejik bir merkez olacağını vurguladı. “Ussal Danışmanlık ile kurduğumuz bu ortaklık, bölgesel yetkinliğimizi önemli ölçüde artırıyor. Türkiye’deki uzmanlığı, M&P’nin 40’tan fazla ülkedeki yerel varlığıyla birleştirerek Türk şirketlerini Orta Doğu ve Afrika’daki büyüme fırsatlarıyla buluşturacağız” dedi.
Mısır’a yatırımda tekstil ve enerji öne çıkıyor
Moharram, son dönemde Mısır’da Türk yatırımcıların özellikle tekstil sektörüne yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. “Uygun işgücü maliyetleri ve Afrika-Orta Doğu’ya erişim imkânı sağlayan serbest ticaret anlaşmaları, bu ilgiyi destekliyor. Bunun yanı sıra yenilenebilir enerji, tarım ve tüketim malları da öne çıkan alanlar arasında. Mısır’ın 100 milyonu aşan nüfusu, büyük bir iç pazar potansiyeli sunuyor” dedi.
Mısır’ın yatırım ortamında bazı zorluklara da dikkat çeken Moharram, “Sık değişen mevzuat, izin süreçlerinde bürokratik gecikmeler ve gümrük işlemlerinde yaşanan aksaklıklar hâlen yatırımcılar için önemli başlıklar. Ancak hükümet bu konularda iyileştirmeler yapmak için ciddi adımlar atıyor. Biz de karar alıcılarla diyalog içinde çözüm üretmeye çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
Lobi değil diyalog
Mısır’daki yatırım süreçlerinde lobi faaliyetlerinin önemine dair soruyu yanıtlayan Moharram, klasik anlamda lobi yerine sürekli ve güvene dayalı bir kamu diyaloğunun kritik olduğunu vurguladı. “Kamu kurumlarıyla ilişkileri profesyonelce yürütmek, yatırım sürecini hem hızlandırıyor hem de daha öngörülebilir hale getiriyor. Türk şirketlerinin en büyük avantajı, yerel uzmanlarla çalışarak riskleri erken görüp kamuyla sağlıklı ilişkiler kurmaları olacaktır” dedi.
Yerel iş kültürünü anlamak kritik
Türk firmaların bölgedeki şirketlerle ortaklık kurarken güven ve saygı odaklı ilerlemesi gerektiğini belirten Moharram, “Kültürel farklara saygı gösterip kişisel ilişkiler kurmaya zaman ayırmak önemli. Yerel iş ağlarından ve danışmanlardan faydalanarak uzun vadeli ortaklıklar inşa edilebilir” dedi.
M&P İstanbul’un sunduğu hizmetler arasında kamu kurumlarıyla ilişkilerin yönetimi, lisans süreçlerinin takibi, düzenleyici risk analizi ve kriz iletişimi yer alıyor. “Fas’tan Pakistan’a, Güney Afrika’dan Türkiye’ye kadar 40’tan fazla ülkede yerel uzmanlarımız var. Amazon Web Services, Microsoft, Meta, Coca-Cola ve Huawei gibi şirketlerle çalışıyoruz. 50’den fazla sektörde kamu-özel sektör diyaloğunu yönetiyoruz. Sizi benzer firmalardan ayıran nedir diye sorarsanız, cevabımız: Yerel uzmanlığımız ve sahadaki derin ağımız” diyen Moharram, Türk yatırımcılara bölgeye adım atarken yalnız olmadıkları mesajını verdi.
Türkiye-Mısır yakınlaşması yatırımlara yansıdı
Son dönemde Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik normalleşmenin yatırım ortamına etkilerine de değinen Moharram, “İlişkilerin iyileşmesi, iş dünyası için daha öngörülebilir bir atmosfer yarattı. Karşılıklı güven arttı. Örneğin Mısır’ın unicorn şirketlerinden MNT Halan, geçtiğimiz yıl Türkiye’den TAM Faktoring’i satın aldı. Bu tür yatırımların devam etmesini bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Türk yatırımcılar için 100 günlük yol haritası
Moustafa Moharram, yeni pazarlara açılmak isteyen Türk şirketlerine yönelik “ilk 100 gün” stratejisini şöyle özetledi: “İlk adımda kapsamlı pazar araştırması yapılmalı. Sektör analizinin yanında kamu kurumları ve düzenleyici otoritelerle ilişkiler planlanmalı. Ardından yerel ortaklıklar, ofis açılışı ve kamu ilişkileri stratejisiyle süreç yönetilmeli. Ticari başarı kadar, paydaşlarla sıcak ilişki sürdürmek de başarıyı belirliyor.”