Son dönemde ne zaman dış ticaret verileri açıklansa, Türkiye’de sanayinin (istemsizce bile olsa) dönüştüğü yolunda bir görüş oluşuyor.
Sadece dış ticaret verilerine bakarak sanayinin dönüştüğünü söyleyebilmek çok mümkün gözükmüyor.
Örneğin 30 Eylül 2025’te TÜİK tarafından açıklanan Ağustos 2025 dış ticaret istatistiklerinde, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 4,2 olarak gözüküyor. Bir önceki yıl yüzde 3,2 imiş. Ocak-Ağustos döneminde yüksek teknolojik ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,7 olarak gerçekleşmiş. Bir önceki yıl (2024 yılı) aynı dönemde bu oran yüzde 3,3 imiş. Geçtiğimiz yıl ile kıyaslandığında yüzde 17,4’lük bir artış var.
Benzer şekilde Ocak-Ağustos 2025 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre orta yüksek teknolojik ürünlerin payı da yüzde 10 artış göstermiş.
Elbette bu artışlar çok sevindirici.
Peki nedir bu yüksek teknolojik ve orta yüksek teknolojik ürünler?
TUİK tarafından Teknoloji Yoğunluğuna Göre Ürün Grupları Sınıflaması, Eurostat tarafından NACE Rev.2 sınıflaması baz alınarak hazırlanmış, ISIC Rev.4 sınıflamasına uyarlanmış bir yapıda sunuluyor. Bendeki liste Nisan 2023 tarihli. TÜİK tarafından gönderilmişti.
NACE kodunun ne olduğunu bilmeyenler için hemen kısaca açıklayalım;
NACE yani orijinal ismiyle ‘Nomenclature of Economic Activities’, Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması anlamına gelmekte olup, bir iş yerinin ekonomik faaliyetine göre istatistiki olarak sınıflandırılması. Her iş kolunun kendine özgü bir NACE kodu var.
TÜİK sınıflandırmasına göre;
Yüksek teknolojik ürünler
- Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ait malzemelerin imalatı (21)
- Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı (26)
- Hava ve uzay araçları ve ilgili makinelerin imalatı (30.3)
Orta yüksek teknoloji
- Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı (20)
- Silah ve mühimmat (cephane) imalatı (25.4)
- Elektrikli teçhizat imalatı (27)
- Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı (28)
- Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı (29)
- Diğer ulaşım araçlarının imalatı (30) (Hava ve uzay araçları ve ilgili makinelerin imalatı ve gemi ve tekne yapımı hariç)
- Tıbbi ve dişçiliğe ait araç ve gereçlerin imalatı (32.5)
İş kolu ve kodlarından oluşuyor.
Düşük teknolojik ürünler ise
- Gıda ürünlerinin imalatı (10)
- İçeceklerin imalatı (11)
- Tütün ürünleri imalatı (12)
- Tekstil ürünlerinin imalatı (13)
- Giyim eşyalarının imalatı (14)
- Deri ve ilgili ürünlerin imalatı (15)
- Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden örülerek eşyaların imalatı (16)
- Kâğıt ve kâğıt ürünlerinin imalatı (17)
- Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması (18) (Kayıtlı medyaların çoğaltılması hariç)
- Mobilya imalatı (31)
- Diğer imalatlar (32) (Tıbbi ve dişçiliğe ait araç ve gereçlerin imalatı hariç)
İş kolu ve kodlarını kapsıyor.
TÜİK tarafından açıklanan ‘Ağustos 2025 Dış Ticaret İstatistikleri- İstatistiksel Tablolarında’, ‘Ekonomik Faaliyetlere (ISIC, Rev.4) Göre Dış Ticaret Tabloları- İthalat-İhracat’ verilerini de görebiliyoruz.
Ben bu tablolardan hareketle 2020-2025 arası dönemi inceledim.
TUİK verilerinde NACE kodlarında nokta sonrası ayrım yok. Örneğin yüksek teknoloji grubunda yer alan ‘Hava ve Uzay Araçları’ 30.3 koduyla ayrılmış. Ben bu veriyi 30 olarak aldım. Ancak bu sefer de 30 tamamen alınca orta yüksek teknolojik ürünler içerisinde ‘diğer ulaşım araçlarının imalatı’ yer alıyor. O nedenle yüksek ve orta yüksek teknolojik ürünleri birleştirdim. 2025 verisi Ağustos ayına kadar olduğu için diğer yıllar için de Ocak- Ağustos dönemini aldım. Hemen küçük bir hatırlatma yapayım. 2020 Pandemi dönemi iken 2021 Pandemi Çıkışı. Verilerin bu 2 yılda oynaklık göstermesi normal. Buna göre aşağıdaki grafikler ortaya çıktı.
-----
Yüksek ve orta yüksek teknolojik ürünlerin ihracat ve ithalat grafikleri birbirine benzer özellik gösteriyor. Hatta 2023-2024 aralığında ithalat neredeyse yatay seyrederken, ihracat düşüş göstermiş. Sektörler bazında baktığımızda kopup giden bir sektör de yok. 29 grubunda -ki bu grup ‘motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı’ grubu- küçük bir yükseliş var. Yüksek teknolojik ürün grubu olan 21, 26 ve 30 grubu hemen hemen yatay seyir izlemiş.
Oysa eğer bahsedildiği gibi bir sektörel dönüşüm olsaydı, yukarıda bahsi geçen sektörel gruplarda ithalatın dramatik bir şekilde azalıp, ihracatın artması beklenirdi.
Yine benzer şekilde düşük teknolojik ürün grubundan 12, 13 ve 14 gruplarının ihracatlarını inceledim. Uzun zamandır büyük zorluklar içerisinde olan tekstil grubu ürünleri burada yer alıyor.
Sektörel bir dönüşüm olsaydı eğer bu sektörün dramatik bir şekilde ihracatının azalması beklenebilirdi. Fakat Grafik 3’te bunu da göremiyoruz.
-----
Burada da yatayda azalarak devam eden bir ihracatı görüyoruz. Bu azalışın temel sebebi Türk tekstil ihraç ürünlerinin rakiplere göre pahalı hale gelmemiz olduğunu zaten uzun zamandır tartışıyoruz.
Özetle benim görebildiğim kadarıyla bir sektörel dönüşüm yok gibi.
Sektörel dönüşümün nasıl olabileceğini, hangi şartları gerektirdiğini de bir sonraki yazıya bırakalım.