Maalesef, acı gerçek İHA’ları Türkiye’ye kimin ve neden gönderdiğini bilmediğimizdir. Anlaşıldığı kadarıyla Türkiye, hükümetimizin bizi inandırmak istediği kadar güvenli bir yer değildir.
Türk okuyucuları Ukrayna’nın bir örümcek ağı kurarak Rusya’ya ait hava üslerine ve rafinerilere başarıyla saldırdığını merakla okurken, böyle bir olayın kendi ülkelerine de bulaşabileceğini tahmin dahi etmemişlerdi ama o da oldu. Önce Türk Hava Kuvvetleri ülke hava sahasına bir İHA’nın Karadeniz üzerinden izinsiz girdiğini, onu izlediklerini ve Ankara yakınlarında kimsenin zarar görmeyeceği boş bir alanda imha ettiklerini açıkladı ama burası Türkiye’de roket imal edilen merkeze de çok yakın bulunuyordu. Şimdi yere düşen parçalar inceleniyor. Resmi açıklamalar İHA’nın asıl rotasını şaşırdığı merkezinde, özetle Rusya-Ukrayna mücadelesinde kullanıldıkları ima ediliyor.
Zengin bir spekülasyon zinciri ortaya çıktı
Kamuoyunun dikkatleri bu olaya yoğunlaşmışken, başka ilginç olaylar cereyan etmeye başladı. Türkiye’nin Batı bölgelerinde yaşayan köylüler yakıtlarının bitmesi nedeniyle düşen bir takım ufak İHA’lar buldular. Birinin kamerası hâlâ çalışıyordu. Yetkililer bulunan araçları incelemek üzere götürürken, nereden ve niye geldikleri konusunda da zengin bir spekülasyon zinciri ortaya çıktı. İlk soru bu araçların dışardan mı geldiği yoksa ülke içinden mi ateşlendiğine ilişkin. Cevaplar biraz da tahminde bulunanın siyasi konumuna göre değişebiliyor. Hükümeti eleştirme temayülünde olanlar, İHA’ların yurt dışında ateşlenmiş olabileceğini, ama yakalanmadan ve hiçbir güçlükle karşılaşmadan Türk hava sahasına girdiklerini ileri sürüyorlar. Askerler ülkeyi koruyacak bir çelik kubbe inşa ettiklerini iddia ediyorlar ama bu iddianın ne oranda doğru olduğu bilinmiyor ve sınanmış değil.
Bu küçük misafirlerin Türkiye’ye fark edilmeden girmiş olmaları mümkün, yalnız birçok gözlemci bunların çok uzun menzilleri olmadığına işaret ediyor. Komşu bir ülkeden veya oldukça yakın bir yerden ateşlenmiş olmaları muhtemel. Bunun mümkün olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin bu bölgeye yakın hudutları var. Ancak belki daha muhtemeli, İHA’ların Ege veya Karadeniz’de seyreden, hatta Türk boğazlarını kullanmak amacıyla Marmara Denizi’nde ilerleyen ticari deniz araçlarından fırlatılmış olmalarıdır. Bunun yanında, unutmayalım ki, Ukrayna İHA parçalarını Rusya’ya sokmuş, orada birleştirerek Rus hedeflerine karşı kullanmıştır.
Peki bu araçlar kime aittir? Böyle bir sorunun cevabı hiçbir zaman bulunamayabilir. Tabii, bu araçların hangi ülkede üretildiğini saptamak nispeten kolaydır. Ancak, imalat yerleri aracı kimin ateşlediğini göstermez. Bazı ülkeler kendi imalatı araçların başkalarının eline geçmesini önlemekte daha başarılı olabilirlerse de kimin kullanacağını garanti eden bir sistem henüz kurulmuş değildir. Ayrıca aracı ateşleyenler her zaman onu başkası ateşlediği izlenimini yaratabilirler. Örneğin, düşen araçların bir kısmının kuyruğunda kocaman bir kızıl yıldız bulunuyor ki bu da Rusya’ya ait olduğu izlenimi yaratıyor. Bunu söyleyenler, Rusya’nın Karadeniz’de de Türk gemilerine İHA’larla saldırdığına işaret etmekle beraber, ellerinde kanıt bulunmuyor. Herhangi bir İHA’nın kuyruğuna kızıl yıldız çizmenin zor olmadığı bir yana, anlaşıldığına göre Ruslar küçük İHA’ların kuyruğuna kızıl yıldız koymuyorlarmış. Buna karşılık kızıl yıldız gören kamunun, aracı kimin yolladığına dair kolayca bir kanaate ulaşacağı tahmin edilebilir. Fakat şu gerçek ki, araçları kimin ateşlediği şu an için bilinmemektedir.
“Dikkatli ol; bir birader seni izliyor”
Sorun aracın atılış amacını belirlemek olduğunda olay daha da karmaşık bir hal almaktadır. Genel kanı bunu yaparak Türkiye’ye bir mesaj verilmek istendiğidir ama mesaj nedir ve vermek için neden İHA’lar kullanılmıştır? Bu konudaki spekülasyonların coşmasına şaşırmamak gerekiyor. Bazılarına göre mesaj veren Rusya’dır. Yapılan, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400’leri iade ederek Amerika’dan gelişmiş F-16lar, KAAN için uçak motorları ve F-35 satın almasına karşı bir uyarıdır. Başka gözlemciler Ukrayna’nın Türkiye’ye Rusya’ya fazla yaklaşmaması için mesaj verebileceğini ileri sürmektedirler. Belki en ilginç iddia araçları Kürt terör örgütü PKK’nın gönderdiğidir. Türkiye’ye SDF ile Suriye arasındaki güçlerin birleştirilmesi anlaşmazlığından uzak durması söylenmektedir. Tabii bir sürü başka olasılık da mevcut. Spekülasyonlar bu kadar zengin olunca, Türklere verilmek istenen mesaj gümbürtüye gidebilir.
Maalesef, acı gerçek İHA’ları Türkiye’ye kimin ve neden gönderdiğini bilmediğimizdir. Anlaşıldığı kadarıyla Türkiye, hükümetimizin bizi inandırmak istediği kadar güvenli bir yer değildir. Olaylardan çıkarabileceğimiz tek ders ise “Dikkatli ol; bir birader (küçük mü, büyük mü bilmiyoruz) seni izliyor. Sana zarar verebilir veya seni zararlı ilişkilere itebilir!”