Önceki hafta İngiltere’de düzenlenen Transit Festivali, Ford Pro’nun rakiplerine karşı adeta bir boy gösterisi gibi görünen, Transit’in 60. doğum günüyle ilgili bir etkinlik olsa da; bizler için aslında aynı zamanda Türkiye’nin küresel ölçekte ulaştığı üretim gücünün de vitrini idi… Essex’teki Ford Dunton Teknik Merkezi’nde toplanan 201 Transit, Guinness Rekorlar Kitabı’na “dünyanın en büyük ticari araç konvoyu” olarak geçerken, aslında Avrupa yollarında Türkiye üretiminin damgasını da sembolleştirdi. İlk nesil Transit’lerden Kocaeli bantlarından yeni inen tam elektrikli E-Transit’e uzanan bu tablo, Ford Pro’nun İngiltere ve Avrupa’daki başarısının ardında nasıl bir Türk mühendislik ve üretim ekolü bulunduğunu açık biçimde ortaya koyuyor.
Bu başarının merkezinde Ford Otosan var. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir Transit’in kaderini şekillendiren Kocaeli fabrikaları, bugün Ford’un Avrupa’da sattığı ticari araçların yüzde 70’ini tek başına karşılıyor. 1967’den bu yana üretilen 5,2 milyon adedin ötesindeki rakam, Türkiye’nin otomotiv ihracatındaki ağırlığını da gösteriyor: Tek başına Ford Otosan, ülkenin toplam ticari araç ihracatının yaklaşık yüzde 89’unu sırtlıyor. Bu tablo, yalnızca Ford Pro’nun dokuz yıldır Avrupa’nın ticari araç lideri olmasını değil, aynı zamanda Türkiye’nin otomotivdeki jeostratejik önemini açıklıyor.
Küçük işletmelerden lojistik devlerine kadar pek çok şirketin tercih ettiği Transit Custom, Ford Pro’nun İngiltere’de de pazar liderliğinin lokomotifi. Avrupa’nın “1 ton segmentindeki” tartışmasız hakimiyet, Kocaeli’deki üretim kalitesi ve sürdürülebilirlik yatırımları sayesinde mümkün oluyor. Nitekim 2022’de Gölcük’te üretime başlayan tam elektrikli E-Transit, Ford’un Avrupa’daki ilk elektrikli ticari aracı olarak bir dönüm noktası oldu. Yeniköy’de “Geleceğin Fabrikası” çatısı altında devreye giren yeni nesil Transit Custom ve E-Transit Custom ise artık küresel ölçekli tek üretim merkezi olarak Ford Otosan’ın yenilikçi kimliğini pekiştiriyor.
Transit’in 60 yıllık yolculuğu, aslında Türkiye’nin sanayi yolculuğunun da özeti niteliğinde. İngiltere’deki rekor konvoy, Avrupa yollarında gezen yüz binlerce “Made In Türkiye” araç ve Ford Otosan’ın kesintisiz ihracat liderliği, yalnızca bir modelin değil, bir ülkenin üretim vizyonunun da başarı hikayesi. Bugün Ford Pro’nun Avrupa’daki performansı konuşuluyorsa, bunun arkasında Kocaeli’de tıkır tıkır işleyen üretim hatlarının, Türk mühendisliğinin ve otomotiv ekosistemine kattığı ekonomik değerlerin payı inkar edilemez. Türkiye, bu güçle sadece tedarikçi değil, Avrupa’nın ticari araç geleceğini şekillendiren stratejik bir merkezdir!
Ford Trucks, Eskişehir’de kamyon; Daimler, İstanbul’da otobüs ve Aksaray’da kamyon; Temsa, Adana’da otobüs; MAN, Ankara’da otobüs; BMC, İzmir ve Sakarya’da kamyon ve otobüs; Anadolu Isuzu, Kocaeli’de otobüs ve kamyon; Otokar, Sakarya; Karsan, Bursa’da minibüs ve otobüs üretiyor. Buna ek olarak, Tofaş’ın hafif ticari araç üretiminde yeniden atılım yapması, Türkiye’yi ticari araç üretiminde sadece üretim kapasitesiyle değil, uzmanlık ve çeşitlilik açısından da öne çıkarıyor. Bu tesisler ve yatırımlar, Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde bu segmentin en ileri merkezlerinden biri olarak kalacağını açıkça kanıtlıyor.
