Büyüme üzerindeki riskleri vurgulayan ve dezenflasyon sürecindeki katılığı geçici olarak gören Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu piyasaları ikna etmek için yeterli olmadı.
ABD endeksleri hükümetin açılacağına yönelik spekülasyon ile cuma günkü kaybını kısmen geri alsa da Nisan ayından beri en kötü performansla haftayı bitirdi. 40 gündür kapalı olan hükümetin açılacağına dair somut bir gelişme yok. Ama tarafların yeniden pazarlığa başlaması ve birbirine somut teklifler sunması pozitif bir işaret olarak görülüyor.
ABD hükümetinin 40 gündür kapalı olması büyümede aşağı yönlü riskleri artırırken Fed’i sisli havada önünü görmeden faiz indirim döngüsüne devam etmeye zorluyor. Piyasa oyuncuları ekonomide aşağı yönlü riskler nedeniyle Aralık ayında üçte iki ihtimal ile 25 baz puan faiz indirimi fiyatlamaya devam ediyor. Ama sonraki indirim için Fed muhtemelen Nisan ayını bekleyecek.
Çin hisseleri negatif bir görünüm fiyatlıyor
Çin’in nadir elementler için yasağını ötelemesi piyasaların keyfini yerine getirmek için yeterli olmadı. Çoğu piyasa oyuncusu ABD Çin arasındaki savaşın durmasını barış değil geçici bir ateşkesin işareti olarak görüyor. Gerek ABD teknoloji hisseleri gerekse Alibaba, Tencent, JD gibi Çin hisseleri negatif bir görünüm fiyatlıyor.
Türkiye piyasaları siyasi şokun yarattığı yaraları sararken küresel satış dalgası ile karşılaştı. Gerek teknoloji hissemiz olmaması gerekse küresel yükselişe katılmamamız nedenle Borsa İstanbul’un daha az etkilenmesini beklerdik. Ama küresel riskten kaçış dalgasından kaçınılmaz olarak biz de etkilendik ve endeks 11bin psikolojik seviyesinin altında haftayı bitirdi.
Uzun vadeli kıymetlerde kayıplar görülüyor
Büyüme üzerindeki riskleri vurgulayan ve dezenflasyon sürecindeki katılığı geçici olarak gören Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu piyasaları ikna etmek için yeterli olmadı. 2026 yılı için piyasanın enflasyon beklentisi ile Merkez Bankasının tahminini arasında 6 puanlık kredibilite açığı korunuyor. Merkez Bankası’nın sisli havaya rağmen durmayıp 100-150 baz puanlık adımlarla faiz indirmeye devam edeceği beklentisi ile kısa vadeli tahvil getirileri gerilerken, uzun vadeli kıymetlerde kayıplar görülüyor. Gelişmekte olan ülke paralarındaki pozitif seyre rağmen Türk Lirası negatif ayrışıyor.
Merkez Bankası’nın %16’lık 2026 enflasyon tahmininin tutması için ekonomide sert bir yavaşlama, Türk Lirası’nın reel olarak sert değer kazanması, yönetilen yönlendirilen fiyat artışlarının hedeflenen enflasyona paralel yapılması, asgari ücret artışının %20’nin altında açıklanması gibi radikal değişiklikler gerekiyor. Elimizdeki veriler dezenflasyon sürecini hızlandıracak böylesine sert bir iklim değişikliğine yönelik ipuçları vermiyor.