Bu isimlere aşina olanlar ya en az elli yaş civarındadır ya da geçmişte yayınlanmış olan televizyon dizilerine meraklı kişilerdir. Yıl 1980... Türkiye’de bir dizi yayınlanmaya başlıyor; Dallas. Bir çiftlikte yaşayan Teksaslı petrol zengini bir aile içinde bitmek bilmeyen entrikaları anlatan bir dizi. Olmazsa olmaz bir kötü karakter tabii ki var; JR, Türk halkının ifadesiyle Ceyar!
Dallas’ı durup dururken hatırlamadım tabii ki. Nasıl bir bağlantı olduğunu anlatacağım.
TÜİK dün 2007 yılında geçilen adrese dayalı nüfus kayıt sistemi çerçevesinde ilk kez üçer aylık nüfus bilgilerini açıklamaya başladı. Buna göre Türkiye nüfusu bu yıl ilk çeyrekte 69 bin, ikinci çeyrekte 90 bin olmak üzere ilk altı ayda yaklaşık 160 bin kişi artarak 85 milyon 825 bin kişiye ulaştı.
İKİ TUŞA BASMAK YETİYOR!
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi işleri çok kolaylaştırdı. Eskiden öyle miydi; sonu sıfır ve beş ile biten yıllarda bir pazar günü tüm Türkiye’de sokağa çıkma yasağı uygulanarak sayım yapılırdı. Bu uygulamaya en son 2000 yılında başvuruldu, 2007’den itibaren ise adrese dayalı nüfus kayıt sistemine geçildi.
Şimdi nüfusu belirlemek ne kadar kolay...
Her şey kayıt altında, kimin nerede oturduğu, o hanede kaç kişi olduğu belli. Birkaç tuşa basarak tüm Türkiye nüfusunu belirlemek mümkün hale geldi.
Tabii ki bu şekilde ancak kayıt altında olan nüfus belirlenebiliyor. Ancak hangi ad altında olursa olsun Türkiye’de ikamet eden yabancılar bu sayının içinde değil.
NÜFUS SAYIMI VE DALLAS
Gelelim meşhur Dallas dizisiyle hangi nedenle bağlantı kurduğuma... Aslında zaten her nüfus sayımı ya da nüfusla ilgili her bilgilendirme beni tam kırk yıl öncesine götürür. Dolayısıyla nüfus-Dallas bağlantısına bu köşede daha önce de yer vermiştim.
Nüfus sayımı-Dallas bağlantısı Türkiye'de istatistiklerin yıllar öncesinden beri nasıl tutulduğuna ve hele hele kötü niyetli yaklaşımların giderek arttığı düşünüldüğünde şimdi nasıl güvenilmez hale geldiğine tipik bir örnektir. O yüzden bu trajikomik bağlantıyı bir kez daha hatırlatmak istedim.
Yıl 1985; yine sokağa çıkma yasağı uygulanarak nüfus sayımı yapılıyor. O dönemde nüfusu olduğundan fazla göstermeyi “teşvik” edecek ya da insanları buna yöneltecek önemli bir etken devreye girdi. Yerel yönetimlere bütçeden nüfusları ölçüsünde pay ayrılacaktı. Böyle bir etken olmasa bile Türk halkı nüfusun fazla olmasıyla övünen bir toplum. O da işin içine girince neler oldu neler...
1985 sayımı tamamlanıyor, o zamanki adı Devlet İstatistik Enstitüsü olan bugünkü TÜİK’e ulaşan tutanaklarda tuhaflıklardan geçilmiyor. Sayımda büyük usulsüzlük yapıldığı o kadar ortada ki... Bu usulsüzlük nüfusu fazla gösterme çabasının bir sonucu. Amaç öncelikle bulunulan yerin nüfusunu yüksek gösterip bütçeden fazla para alabilmek.
Zamanın DİE yöneticileri bu usulsüz yazımları örtbas etmeye çalışıyor. Ama olmuyor, gerçeklerin üstü örtülemiyor ve bana genç bir muhabir olarak şahane bir haber malzemesi doğuyor.
Bu nüfus sayımında yapılan hatalar ya da engellenemeyen usulsüz yazımlar, dönemin DİE Başkanının görevden alınmasıyla sonuçlanıyor. Lütfen dikkat, o dönem hata yapan bürokrat bedelini ödüyor; yaptığı yanına kalmıyor.
Peki usulsüz yazımda neler mi var?
Her bir nüfus formuna 11 kişi yazılabiliyor. Bir hanede 5 kişi yaşıyorsa, 6 kişilik “hak” Ankara’ya niye eksik bildirilsin! Bazı yörelerde bu “hak” sonuna kadar kullanılıyor. Nüfus formlarını dolduran görevliler, belli ki bu işi yaparken sıkılmışlar, biraz eğlenmek istiyorlar. Hayali nüfus olarak hep Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma yazılır mı, biraz da yabancı isim yazmanın ne sakıncası olabilir ki!
O dönem yalnızca TRT televizyonu var, tüm Türkiye’yi ekrana kilitleyen dizi de girişte belirttiğim Dallas. Dallas’ın kahramanları ne güne duruyor. Başlıyor görevliler nüfus formlarını JR, Su Ellen, Bobby, Lucy ile doldurmaya. Ama isimler formlara böyle yazılmıyor tabii ki, duyulduğu gibi Ceyar, Suelın, Babi, Lusi, şeklinde aktarılıyor. Belli ki bu isimleri yazanlar pek eğleniyor.
Bu kadarla kalsa iyi. Hızını alamayıp “Nasıl olsa kimse fark etmez” diye düşünenler, yaşadıkları ilçenin çocuksuz kaymakamına bile 9 çocuk yazarak formu 11’e tamamlamakta bir sakınca görmüyor.
İşte o yüzden diyorum ya, şimdiki nüfus sayımları pek renksiz diye... Oturduğun yerden birkaç tuşa bas ve nüfus önüne geliversin.
Nerede o eski nüfus sayımları!