Merkez Bankası makul olanı ve bekleneni yaptı ve faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi.
Para Politikası Kurulu dünkü toplantısında tüm faiz oranlarının sabit bırakılmasını kararlaştırdı.
Haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 46’da, gecelik borç verme faiz oranı yüzde 49’da, gecelik borçlanma faiz oranı ise yüzde 44,5’te sabit bırakıldı.
Bu oranlar, “şimdiki koşullara” göre PPK'nın bir sonraki toplantısının yapılacağı 24 Temmuz'a kadar bu düzeyde uygulanacak. “Şimdiki koşullar” vurgusuna niye ihtiyaç duymak gerektiği de ortada... Yanı başımızda sürmekte olan ve hangi silahlara ve hangi coğrafyaya doğru evrileceği artık kestirilemez hale gelen savaş yüzünden olabildiğince temkinli davranmak, değerlendirmeleri olabildiğince temkinli yapmak gerekiyor.
Ya da yurt içinde 19 Mart benzeri bir süreç yaşanmayacağının garantisini kim verebilir ki? Siyaseten her an her şey olabilir. Bu da Merkez Bankası’nı 19 Mart’ın hemen ertesinde olduğu gibi bir ara karar almaya itebilir.
O yüzden biz hep “şimdilik” demeye devam edelim!
“JEOPOLİTİK GELİŞMELER...”
Merkez Bankası’nın dünkü PPK açıklama metninin de oldukça yalın bir dille ve detaya girilmeden kaleme alındığı dikkat çekiyor.
İsrail-İran savaşına doğrudan hiç atıfta bulunulmayan PPK metninde “Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir” denilmekle yetinilmiş.
Doğrusu da bu. Zaten Merkez Bankası’ndan uluslararası ilişkiler ve savaşla ilgili bir değerlendirme yapması da beklenemezdi. “Jeopolitik gelişmeler” denilmek suretiyle neyin kastedildiği belli.
Bunun dışında daha önceki PPK metinlerinden çok ayrışan bir ifade yok.
ENFLASYONUN ANA EĞİLİMİ...
PPK açıklamasında enflasyonun ana eğiliminin mayıs ayında gerilediği, öncü verilerin ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da sürdüğüne işaret ettiği belirtiliyor.
Merkez Bankası’nın dikkat çektiği ana eğilim. Dolayısıyla bu ifadeden haziran ayında düşük bir enflasyon beklendiği sonucu çıkarmak pek doğru olmaz. Zaten “ana eğilim” vurgusuyla mevsimsellikten arındırılmış, ayrıca bu aya özgü olarak akaryakıt fiyatlarının yükselmesinden kaynaklanacak “arızi” artışlar dikkate alınmamış oranlar kastediliyor.
Dolayısıyla haziran için bir tahmin yapmak erken olsa da Merkez Bankası’nın “Ana eğilim mayısta geriledi, bu durum haziranda da sürüyor” ifadesinden haziranda mayıstan daha düşük bir artış beklendiği sonucu çıkarılamaz.
EZBERLENEN İFADELER...
Merkez Bankası’nın PPK metinlerinde noktası, virgülüne kadar neredeyse aynen korunan bazı ifadeler var. Henüz ezberlememiş(!) olanlar için o ifadeleri aktaralım:
“Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.”
FONLAMA YÜZDE 46’DAN...
Merkez Bankası 17 Nisan’daki PPK toplantısında 18 Nisan’dan geçerli olmak üzere haftalık repo ihale faiz oranını yüzde 46’ya çıkarmış ancak o tarihten sonra fonlama ağırlıklı olarak gecelik borç verme kanalından gerçekleştirilmişti.
Merkez Bankası’nın son günlerde ise fonlamayı tümüyle yüzde 46’dan yapmaya başladığı dikkat çekiyor.
13 Haziran Cuma günü ile bu haftanın ilk üç gününde ortalama fonlama maliyeti yüzde 46 oldu.