Merkez Bankası (TCMB) yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Banka, daha önceki iki raporunun aksine, bu raporunda yıl sonu enflasyon tahminlerini korudu:
- 2025: %24
- 2026: %12
- 2027: %8
Hatırlayacak olursak, TCMB geçen sene kasım ayında 2025 yıl sonu enflasyon tahminini %14’ten %21’e çıkarmıştı. Aralık ayında başladığı faiz indirimlerinin ardından da bu yıl ocak ayında yıl sonu enflasyon tahminini %24’e yükseltmişti.
Peki, yıl başından bu yana ne oldu ve Merkez Bankası hedefleri ne kadar gerçekçi? Şimdi bu konulara bakalım.
Kur şoku, petrol fiyatlarındaki düşüşü yuttu
Ekonomiyi takip edenlerin en çok sorduğu soru, petrol fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olması hâlinde tüketici enflasyonuna etkisinin ne olacağıdır. Bu sorunun cevabı, yılın ikinci Enflasyon Raporu’nda yer alıyor.
Yıl başından bu yana petrol fiyatları, Merkez Bankası’nın bir önceki Enflasyon Raporu tahminlerine göre %14 düştü. Banka, 2025 sonu için Brent petrol fiyat tahminini 76,5 dolardan 65,8 dolara çekti. Ancak bu düşüşe rağmen ithalat fiyatlarının enflasyona katkısı pozitif. Neden mi? Çünkü 19 Mart sonrası yaşanan kur şoku, döviz bazlı maliyetlerdeki artışı tetikledi ve enerji maliyetlerindeki düşüşün enflasyona olumlu etkisini gölgede bıraktı.
Bir başka etken de süregelen küresel ticaret savaşlarının ve tedarik zinciri kırılmalarının enflasyonist baskıyı canlı tutması oldu.
Merkez Bankası tahminlerine göre bir önceki rapora göre enflasyonu aşağıda çeken tek unsur yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardaki geri adım oldu. Başkan Karahan bunun da esas olarak SUT’daki artışın geri alınması olduğunu yaptığı basın toplantısında açıkladı. Bu etki olmasa, başta bahar aylarında yaşanan zirai donun meyve-sebze fiyatlarına etkisi olmak üzere, yaşanan yerel ve küresel şokların yıl sonu enflasyonuna etkisini Merkez Bankası ilave 1 puan olarak hesaplıyor.
Temmuzda “ara zam” yok mu?
TCMB Başkanı Karahan, Enflasyon Raporu sunumunda ücret politikası konusunda Merkez Bankası’nın doğrudan taraf olmadığını ifade etti. Ayrıca, enflasyon tahminleri hazırlanırken ücret artışlarının açıklanan resmi zam oranlarına göre varsayıldığını vurguladı. Bu açıklama, temmuz ayında asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında bir artış öngörülmediği anlamına geliyor.
Ancak hem gerçekleşen enflasyonun yüksek olması hem de satın alma gücündeki hızlı erime, hükümet üzerinde ücret artışı talebinin giderek artacağına işaret ediyor.
TCMB enflasyon hedefleri iddialı
TCMB’nin %24’lük yıl sonu hedefi, mevcut enflasyon eğilimiyle bakıldığında oldukça iyimser görünüyor. Zira yıl başından bu yana enflasyon %13,4; mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici enflasyonu ise aylık ortalama %2,7 oranında arttı. Merkez Bankası hedeflerinin tutması için yıl sonuna kadar enflasyonun aşağıdaki oranlarda sınırlı kalması gerekiyor:
- Alt bant olan %19 için aylık ortalama %0,6
- Orta nokta olan %24 için aylık ortalama %1,1
- Üst bant olan %29 için aylık ortalama %1,6
Özetle, yılın geri kalan 8 ayında aylık ortalama fiyat artışlarının, yıl başından bu yana gerçekleşen artışın yarısına inmesi gerekiyor. Dolayısıyla Merkez Bankası hedeflerinin tutması için hem finansal piyasalarda istikrar hem de iç talepte ciddi bir yavaşlama gerekiyor. Siyasi ve jeopolitik belirsizliklerin yüksek olduğu bir ortamda bu koşulların sürdürülebilirliği de tartışmalı.
Ayrıca düşük enflasyon için sadece parasal sıkılaştırma değil, yapısal reformlar ve eşgüdümlü politika adımlarına da ihtiyaç var. Aksi takdirde, enflasyon hedefleri bir kez daha yıl ortasında yukarı revize edilecek beklentilere dönüşebilir.